[M] FORBİDDEN LOVE * ÇEVİRİ

FL:Chapter ELEVEN

+×+ 01 EYLÜL 2018 +++

Yemek bitmişti ve Soobin'in annesi Akira ve Soobin'i bu gece kalmaları için ikna etmişti. Soobin onun isteğini yerine getirmek zorunda kaldı. Yeonjun'a tek başına dönmesini bile teklif etti ama daha büyük olan, Pazar olduğunu ve ailesinin ondan kendi evinde kalmasını istediğini söyleyerek reddetti, ama yapmadılar. Ailesi, yan komşunun sahte erkek arkadaşıyla yemek yiyen oğullarının geri döndüğünü bile bilmiyorlardı.

Annesini, Akira'nın onunla aynı odayı paylaşmanın ne kadar uygunsuz olacağına ikna ettikten sonra, sonunda Akira'nın misafir odasında kalmasına izin vermeyi kabul etti. Eve döneli birkaç ay oldu ve geri dönmek çok iyi hissettirdi. Yumuşak yatağının hissini hiçbir şey yenemezdi.

2:00

"Choi! Kaydırağı aç", biri küçüğün balkon kapısını çalıyordu. Hayatı için korkuyordu. Aman Tanrım ya lanet olası bir seri katilse? Ya da daha kötüsü bir hayalet! Böyle mi ölüyorum? Soobin, örtüsünün altında titriyordu.

O anda sesin sadece Choi Yeonjun'a ait olduğunu fark etti. Sürgüyü açmak için hızla ilerlerken gözleri büyüdü. Bunu yapar yapmaz Yeonjun bir şeye tökezledi ve onu olabildiğince hızlı destekleyen Soobin'in üzerine düştü. "Siktir, ağırsın", diye inledi Soobin.

Yeonjun alay etti ve Soobin'in yatağına oturmadan önce gücenmiş bir bakış attı. "Ee, saat 2:00'de odamda ne yapıyorsun— Bir başka iç çamaşırımı çalmak için mi buradasın?" , Soobin, gardırobunun yaşlıları bir kahkaha krizine sokmasına neden olursa, savunmacı bir şekilde önde durdu.

"Aman Tanrım hayır! Ben o kadar sapık bir Choi değilim" dedi kahkahaları arasında. Soobin biraz rahatladı, hala dolabından uzaklaşacak kadar büyük olana güvenmiyordu. Soobin, "Kısa bir süre önce iç çamaşırımı çalan birinden gelen zengin", diye karşılık veriyor. "Bu arada, Choi şirin gecelik takımı", Yeonjun kendini gencin yatağına atmadan önce göz kırptı.

"Soruma cevap vermedin. Burada ne yapıyorsun?", Soobin ellerini göğsünde çaprazlarken kaşlarından birini kaldırdı. "Mhm, bunun hakkında konuşmak istemiyorum. Bana bir borcun var mı? Bu gece burada kalıp beni kucaklamama izin ver", diye yanıtladı Yeonjun, yüzü hala gencin yatağındaydı.

Soobin, "Dostum bu eşcinsel" dedi. Yeonjun yorgun bir sesle "Her neyse, gel ve bana sarıl yoksa bunu sözünü bozduğun gibi düşüneceğim" dedi. Soobin yatağa tırmanıp Yeonjun'un yanına uzanırken "Sadece bir kez" diye mırıldandı.

İlk uyuyan Yeonjun oldu, şimdiye kadar uyumamış gibiydi, koyu halkalar çok belirgindi. Soobin kırmızı gözlerini daha önce fark etmemişti ama bunu sormamaya karar verdi. Sanki saatlerce ağlamış ve genç olanı ne olmuş olabileceğini merak ettirmiş gibiydi.

Yeonjun, battaniyenin altında Soobin'e karşı kıvrılmıştı ve Soobin sırtına hayali daireler çiziyordu. Soobin çok uykulu olduğu için hiçbir şey anlayamadı ve sonunda da uyudu.

Ertesi sabah beklediklerinden daha hızlı geldi ve kesinlikle Akira ve Soobin'in çığlıklarıyla uyanmayı da beklemiyorlardı. İlk uyanan Soobin oldu ve kafasında bir plan oluşmadan önce şaşkın görünüyordu. Yeonjun kısa süre sonra onu takip etti ve farklı bir bakış attı.

"Uh günaydın?" Yeonjun selamladı. Akira, dün gece yemekten sonra onları sikişmelerini duymamış gibi davranarak, "Siz... siz ne yapıyordunuz-?" diye sordu.

"Birlikte uyumak mı?", Yeonjun esnedi ve ne söylemesi gerektiğinden emin değildi. Yeonjun, Soobin'in annesi ona dik dik bakarken "Bu yanlış çıktı - yani sadece birlikte yattık" dedi.

"Ah", Akira gözlerini kırpıştırdı. "Kahvaltı için aşağı gel ve Yeonjun, Soobin ve Akira'yı bir süre yalnız bırakır mısın?", Soobin'in annesi mide bulandırıcı bir gülümsemeyle sordu.

Yanlış anlaşılmasın, arkadaşını/komşusunu seviyordu ama iş oğluna gelince biraz kuşkuluydu. Sonuçta Yeonjun'un en iyi itibarı yoktu. Oğlunun gay ya da biseksüel olmasına da karşı değildi, sadece Soobin ve Yeonjun'un birlikte olması fikrinden hoşlanmadı, bu yüzden Akira'yı Soobin ile ayarlamak için çok uğraşıyordu.

Yeonjun itiraz etmek istedi ama sonra kendi yatağını yatağın üzerinden geçirdi ve ayrılmak üzereyken Soobin emrin elini tutarak onun gitmesini engelledi. "Hayır anne o hiçbir yere gitmiyor" diyerek başladı önce bakışlarını Akira'ya kaydırdı ve devam etti.

"Yeonjun ve ben çıkıyoruz ve sanırım bir evlilik teklifinde beni kendine bağlamaya çalışmaktan vazgeçebilirsin", olabildiğince nazik olmaya çalıştı ama yine de zavallı kızı incitti. Onu doğrudan yüzüne karşı reddetmişti.

"Yalan söylüyorsun...!" Akira titreyen dudaklarıyla yanıtladı. "Sanırım sana bir açıklama borçlu değilim." Soobin sert bir şekilde yanıtladı.

"Soobin sadece şaka yapıyor. Hahahaha onlar çift falan değiller, merak etme Akira", annesi yüzünden birkaç damla yaş düşen kıza güvence verdi.

"Teşekkür ederim anne ama bugün (sahte) erkek arkadaşımla günümü geçirmek istiyorum. Ben de şaka yapmıyordum", diye yanıtladı Soobin, büyük olanı banyosunda sürükleyip kapıyı arkasından kapatırken. "Banyo mu? İlginç yer seçimi Soobin", Yeonjun kıkırdayarak genç olanın hafifçe kızarmasına neden oldu.

"Git bir duş falan al ve sonra gidebiliriz", Soobin sesli bir şekilde mırıldandı, daha sonra nefesinin altından bir şeyler mırıldandı. "Beni çıplak görmek için istekli misin bebeğim?" Yeonjun yüzünü yıkarken göz kırptı Ben lavaboyum.

"Biliyorsun sinir bozucusun", Soobin dişlerini fırçalamaya başlarken burnunu buruşturdu. Yeonjun fırçalamayı bitirip gömleğini çıkarmak üzereyken Soobin'in pek de kutsal olmayan gözlerinin önünde bir telefon aldı.

Ne beklediğinden emin olamayarak telefonu açtı. Derin bir nefes aldı ve ayağa kalktı. "Merhaba", Yeonjun titrek bir sesle konuştu.

Birkaç saniye sonra yüzünün rengi değişti, rahat bir nefes aldı ve Soobin'e dönüp ona bir gülümsemeyle sarılmadan önce düşüşün diğer tarafındaki kişiye çabucak teşekkür etti. Soobin'in ilk içgüdüsü, yaşlı olanı olabildiğince sert tekmeleyip kaçmaktı ama yapmadı. Orada durdu, Yeonjun'un ani mutluluğunun nedeninden tamamen habersizdi.

***

çok bişey anlayamadım ama olsun