kimyager | jeongguk & taehyung

[1]: kimya sınavından 90 üstü al.

Herkese merhabalaarrr

Nasılsınız bakalım?

Tekstil teknolojisine çalışırken aklıma bu konu geldi, her şeyini ayarladım... Hatta en kötüsü de belki onlarca bölüm sonrasında gerçekleşecek bir paragraf hala beynimde vmvmmcvmmccnxkc

Bildiğim kadarıyla liselerin sınavları başlamış, küçük kuzenim daha iki saat önce matematikten 40 aldım diye ağlıyordu bende onu teselli ediyordum xnlsxmmslxmsmxls

Sizin nasıl geçti?

Umarım iyi geçmiştir, önce derslerinize önem verin lütfen<3

Kitaba gelelim...

Konusu şu yönde olacak; jeongguk, oldukça katı bir kimya öğretmeni. Görevine 4 yıl önce başladı. Taehyung, 12. Sınıf ve sayısal öğrencisi, yapamadığı tek ders kimya. Jeongguk, kimya sınavından yüksek alması karşılığında taehyung'un istediği bir şey yapacağını söylüyor fakat taehyung'un kendi içinde nasıl birisi olduğunu, hakikatinde kendisine beslediği kirli duygulardan habersiz.

EVET BU KADAR

çözdüğünüzü düşünüyorum bende yeteri kadar spoiler verdim ncldmcndlcmsncmdn

Rahatsız edici unsurlar ve yetişkin içerikli düzyazı bölümleri içerecek, ona göre başlamanızı tavsiye ediyorum. Bu uyarım, 'tüm bölümler smut olacak haberiniz olsun' uyarısı değil, yalnızca birkaç bölümden rahatsız olanlar olacaksa diye.

Başlayalım bakalım...

Keyifli okumalar<3

-

"Ödevi yaptın mı? Bana da versene, yapmadım ben." Jimin, çantasını yanıma bırakarak kulaklıklarını çıkardıklarında, yaptığım tek şey, ters bir bakış atmak olmuştu.

"Sence ben?" Diyerek söze başladığımda, anladım dercesine omuz hareketleri yapmıştı fakat yine de devam ettim. "Sence ben kimya ödevini yapmış mıyımdır?"

"Şansımı denedim." Dedi, gülerek. Sarı saçlarını karıştırdım. Jimin, ödevlerini sürekli başkalarından alıp milletten geçinen, ders çalışmayı sevmeyen, hatta sınavlara çalışmadığını söyleyen fakat buna rağmen en yüksek notu alan, sarı saçlı, erkeklerin ve kızların peşinde koştuğu kalın dudaklara sahip güzel bir erkekti. Bende yakın arkadaşı olmasaydım, gerçekten peşinden koşardım. Çünkü ciddi anlamda güzeldi. Bakın yakışıklı kelimesi yanından bile geçmiyordu. Jimin de bazen seksi, çekici ve yakışıklı olabiliyordu lâkin bu onun yalnızca %30'luk kısmıydı. Geriye kalan %70'lik kısmı tamamen sevimlilik ve güzellik içeriyordu.

"İlk ders ne?" Dedi, sınıftan içeri giren Hoseok'a el sallayarak. "Fizik," diye mırıldandım yalnızca. "Sabah sabah hiç çekilmeyecek."

Hoseok, sınıfın kaydırak burun olarak adlandırdığı çocuktu. Jimin'in dudakları gibi Hoseok'un burnu oldukça güzeldi. Tarzı, fiziği, saçları ve daha birçok yeri olmak üzere yakışıklı bir erkekti. Onları böyle övdüğüme bakmayın, yüzlerine çirkin olduklarını söylüyorum çünkü gerçek arkadaşlık bunu gerektiriyor.

"Ondan sonra kimya var, sonra matematik, sonra da edebiyat. Ben bu günü sikeyim, salıyı sikeyim, ne bu dersler?" Yoongi söylenerek arka sıraya, Hoseok'un yanına oturduğunda, yüzümü buruşturarak arkamı döndüm. Otobüsle geldiğim için en erken okulda olan bendim. Karga bokunu yemeden evden çıkmak zorundaydım.

"Sabah sabah otobüslerde süründüm, şimdi cadı fizikçiyi çekeceğim, sonra kimyacı gelecek, bir bok anlayacağım, mala anlatır gibi de anlatmıyor ki; anlayayım, sanki 40 yıllık kimyagerim ben anasını satayım. Sonra matematikçi gelecek, bir ton ödev verecek. Sonra 6 saat sayısalın üzerine 2 saat sözel göreceğiz. Sonra kurs var, kursa kalacağım, sonra yine otobüslerde sürüneceği-"