kimyager | jeongguk & taehyung

[3]: ne isteyeceksin bakalım?

Hellooo

Nasılsınız bakalım?

Vizelerim bitti bu yüzden mutlu bir şekilde bölüm yazıyorum kalmadım çok şükür xmwğdökwpdlwls

Keyifli okumalarr<33

-

"Çalıştınız mı? Lütfen çalışmamış olun, çünkü ben çalışmadım ve çalışacağım gibi de görünmüyor yani kaldım demektir, hadi 'beraber kalacağız tabii ki Jimin! Seni nasıl yalnız bırakabiliriz?' deyin bende hepinize bir öpücük yollayayım." Jimin tek kolunda asılı olan çantayı yanıma fırlatıp sınıfa dönerek konuştuğunda, kimseden ses çıkmamıştı, birkaç kişi ise önündeki kimya notlarına bakıp tekrar Jimin'e bakmış, gözleriye çalıştığını kanıtlamıştı.

"Kahpesiniz işte kahpe." Söylene söylene Yoonginin yanına geçerek kolunun altına girdi.

"Taehyung it gibi çalışmıştır kesin," Hoseok bana bakarak konuşup aynı zamanda kıkırdadığında, "sorma," diyerek esnedim. Bugün herkes erkenden okula dökülmüştü. Kimya sınavı bugün, ikinci saatti ve ilk iki dersimiz de kimyaydı.

"Ya Jimin, sen gidip Yoongi'yle otursana. Hiç gelmiyorsun yanıma." Bakışlarını bana çevirip dudak büzdü ve Yoongi'nin kolunun altından çıkarak yanıtladı,

"Şimdi şöyleki, Yoongi'yle daha çok gülüyoruz, sen hayatın çökmüş gibi sürekli somurtuyorsun. Ama darılma kırılma diye de seninle oturmaya devam ediyorum. Ki ben burada otursam Hoseok nerede oturacak?"

"Hoseok'ta benim yanımda oturacak, akılsız."

"Neyse," diye mırıldanarak kimya test kitabıma baktım. Dün son konuya kadar çözmüştüm ve sormam gereken sorular vardı. Dün yaşadığım 4 gün önceki soru faciasından sonra korkmuyor değildim lâkin 4 gündür hiçbir soru sormamıştım, birikmişti.

"Şu sınavdan 90 üstü alayım, başka bir şey istemiyorum." Bıkkınlıkla söylendiğimde Yoongi, "sahi Taehyung," dedi. "Ne isteyeceksin kimyacıdan?"

Düşünür edasıyla bakışlarımı tavanda gezdirdim. Ne isteyeceğimi düşündüğümü sanıyorlardı lakin ben isteyeceğim şeyi nasıl söyleyeceğimi veya nasıl bir yalan söyleyeceğimi düşünüyordum. Bay Jeon'a bir gece teklif edecektim. İstediğim şey buydu. Ve muhtemelen kabul etmeyecekti. Sadece şansımı denemek istiyordum.

"Muhtemelen kitap ister, ya da sweat falan, başka ne isteyebilir ki?" Kafamı sallayıp dudak büktüm.

"Yani evet, sweat istemeyi düşünüyorum. Bu mevsimde güzel gidiyor." Jimin, ben demiştim dercesine kafasını salladı ve tekrar Yoongi'nin kolunu kaldırıp altında girdi. Tek isteğim, çıkacak soruları zorlanmadan yapabilmekti. Başka bir şey değil. 100 alacağımı söylemiştim, ve umarım öyle olurdu.

-

Saat 7.57'yi gösterdiğinde öğretmen zili çalmıştı. Kitabımı çıkarıp telefonumun ekranından bildirimleri inceleyerek beklemeye başladım. Muhtemelen ya tekrar yapar, ya da konu işlerdi. Ne giydiğini merak ediyordum, sınıftan çıkmadığım için ne giydiğini görmemiştim ve heyecanlı hissediyordum.

Kapı açıldığında, akıllı tahtanın önündeki öğrenciler alelacele yerlerine koşturdu. İçeri kimyacı girdiğinde, ayağı kalkıp bedenini baştan aşağı süzdüm. Siyah dar bir kot giyip üstüne siyah bir gömlek giymişti. Saçları dağınıktı, her zamankinin aksine dağınık görünüyordu. Gözleri hafif şişti, uyuyamamış olduğunu anlamıştım sanırım.

"Günaydın," dedi sesli olmayacak bir şekilde. "Oturabilirsiniz." Sırama oturup sandalyesine oturarak dağınık saçlarını düzeltişini izledim.