merhabalalaaarrr
nasılsınız bakalım?
keyifli okumalar dilerim<33
-
"ne isteyeceksin bakalım?"
duraksadım. bir anda tüm mutluluk belirtilerim gözden kaybolurken isteğimi nasıl dile getireceğimi düşünmek istedim. arsız mı davranmalıydım, yoksa utangaç mı? utangaç davranırsam, 'kendin bile utanıyorsun' diyebilirdi. arsız davranırsam disipline gidebilirdim. pekâlâ sonucunu umursamamalıydım.
bakışlarımı etrafta gezdirdim, öğretmen zili çaldığı için bütün öğretmen öğretmen odasından ayrılmıştı fakat kamera olabilirdi.
"hadi Kim, ne isteyeceğini daha önce düşünmedin mi?" sabırsız bir şekilde konuşan Bay Jeon, kamera arayışıma son vermemi sağlarken, bakışlarımı ona çevirmiş, alt dudağımı dişlemiştim. "Yani, aslında," diye bir şeyler geveledim boş boş.
utangaç davranmamalıydım. utangaç olmamalıydım.
"sizinle bir gece istiyorum." tamam, pekâlâ, sonum iyi gözükmüyor gibiydi.
"efendim?" kaşlarını kaldırarak dile getirdiği soru, yanağımın içini ısırmama neden oldu, "Kim, ne dediğinin farkında mısın?" diye bir kez daha yineledi sorusunu. utançtan yerin dibine giriyor gibi hissediyordum, fakat yine de belli etmeyecektim. bakışlarını oturan vücudumda gezdirdi, ensemi kaşıdım; tekrar dudaklarını araladı.
"kendin bile farkında değilsin ne dediğinin, görmezden geleceğim. ne istiyorsan yapacağım derken bu tür şeyleri kastetmediğimi biliyorsun."
"ne dediğimin elbette farkındayım, kaybedecek bir şeyim olmadığını düşünüyorum."
"eğitim hayatını kaybetmeni sağlayabilirim, Taehyung." kaşlarını çattı en sonunda, kızgın bakışlarını takındığında kendimin bile nasıl olduğunu bilmediğim kelimeleri dile getirdim.
"daha çok kendimi kaybetmemi sağlayabilirsiniz."
çatık kaşlarıyla dudaklarını birbirine bastırıp etrafına bakındı ve biri var mı diye kontrol etti, "son kez söylüyorum, ve hatanı görmezden geliyorum. sınıfına çık, ve derslerini dinle. hadi güzelim. yoksa ciddi anlamda disipline vermekten çekinmeyeceğim." çatık kaşlarına bakıp sandalyeden kalktım, fakat gittiğim yer kapı olmadı; "pekâlâ siz bilirsiniz, hocam." ardından adımlarımı kapıya yönlendirdim. zaten kabul etmesini beklemiyordum, disipline gitmeden yakayı kurtarmama şükretmeliydim.
"hey Kim," ses tonu boş öğretmen odasına yayıldığında adımlarım durdu, arkamı dönüp diyeceği şeyi dinledim; "bir şartım var," dedi, kaşlarımı kaldırdım. kabul ettiğini mi söylüyordu? "efendim?" diye mırıldandım, anlamadığımı belirtircesine.
"seninle bir gece geçireceğiz, lâkin bir şartım olacak." adımlarımı tekrar masaya yaklaştırdım, "zaten sınavdan yüksek alarak şartınızı yerine getirdiğimi düşünüyordum, fakat söyleyin."
bir şey söyleyecek oldu, ardından ağzını kapatarak sandalyesinde geri yaslandı ve şartını dile getirdi.
"önümüzdeki iki gün ben ne istersem onu yapacaksın, yapacaklarını mesajla ileteceğim. eğer eksiksiz her şeyi yaparsan, çarşamba günü akşamı seni evime götüreceğim, kabul mü?" kaşlarımı kaldırdım, yüzünde meydan okuyan bir ifade vardı. aynı şekilde karşılık verdim, "pekâlâ, kabul." diye mırıldandığımda gülümsedi lâkin devam ettirdim.
"benimde bir şartım olacak," kafasını salladı ve derin bir nefes aldı. "neymiş?"
"eğer geçirdiğiniz o bir geceden memnun olursanız, bunu devam ettireceğiz."
![](https://img.wattpad.com/cover/290621884-288-k805556.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kimyager | jeongguk & taehyung
Fanfictiontaehyung, kimya sınavından yüksek alması karşılığında hocasına bir teklifte bulunur. taekook #8 taegguk #1 taehyung #3 jeonjungkook #1 jungkook #3 hayrankurgu #5 [taekook, düzyazı] +18, rahatsız edici unsurlar!