kimyager | jeongguk & taehyung

[5]: hediye

merhabalaaarrr

nasılsınız?

bts'in kendine ait ig hesaplarını görmüşsünüzdür... jungkook'a kullanıcı adı bırakmamış rp hesapları, o da alfabeyi kullanmış QĞSŞLQPSLQLSPWLSKWPSKW

bölüme geçiyorum...

keyifli okumalar<3

-

bakışlarım birkaç dakika mesajda takılı kaldı, ardından kimin gönderdiğini tekrar kontrol ettim. Bay Jeon göndermişti, gerçekten verdiği ilk görev saçımı boyamam mıydı!

"ne oldu?" Hoseok yaklaşıp ekrana bakmaya yeltendiğinde, hızla ekranı kapattım ve, "bir şey yok, bir arkadaşım mesaj atmış." diye bir yalan uydurdum.

"bizden başka arkadaşın mı var düdük?" dedi Yoongi, fakat umursamadı ve mesajı sorgulamadı. diğerleri de öyle. lavaboya gidip sesli sesli söylenmek istesem de, şüpheli davranmamak adına başımı sıraya yaslayıp uykum varmış gibi gözlerimi kapattım. fakat aklım hala mesajdaydı. neden böyle bir şey istiyordu?

öğretmen zili çaldığında, pozisyonumu değiştirerek kendi masama döndüm. "eve gitmek istiyorum ben," diye söylendim kendi kendime. "her istediğimiz olsaydı okul olmazdı." dedi Yoongi, arkadan saçlarımı karıştırarak. uykum vardı ve dersi dinlememe engel olacak koca bir dert edinmiş gibiydim. saçlarımı boyadığımda ne gibi tepkiler alacağımı bilmiyordum, okulda yasak olmadığını biliyordum. hatta saçları sarı, pembe, kırmızı olanlar da vardı. fakat ben maviye takılıyordum. hadi tırnak uzat falan derdi, onu anlardım. lâkin neden saçlarımı maviye boyuyordum? hiçbir manası yok gibi geliyordu.

ders başlamadan önce telefonumun mesajlar kısmını açtım,

gönderilen: bay jeon
"neden böyle bir şey istiyorsunuz?" (10.35)

ve anında cevap geldi.

gönderen: bay jeon
"sorgulamamalısın." (10.35)

pekâlâ, cevap vermeden telefonu kapattım ve çantamın içine koyarak başımı sıraya yasladım.

-

öğle arası zili çaldığında, derin bir nefes alarak hocanın sınıftan çıkmasını bekledim. ardından telefonumu çantamdan çıkardım ve kamerayı açarak tipimin ne derece kaydığına baktım. ardından üstte bir mesaj göründü, sevgili kimya öğretmenim yine mesaj atmıştı.

gönderen: bay jeon
"öğle arası geldi çattı, Kim. öğretmen tuvaletine gelmeye ne dersin?" (12.01)

kaşlarımı çattım. cüzdanımı alıp bahane sunarak, "kantine gidiyorum ben." diye mırıldandım ve sınıftan çıkarken cüzdanımı pantolonumun cebine sıkıştırdım. imkansız şeyler istemiyordu, fakat beni tereddüte düşürecek şeyler istiyordu. ama istediği her şeyi eksiksiz yapacaktım. isteğimi elde etmem çok zor olacaktı lâkin başaracaktım. ilk, istediğim bir şeyi yapacağını söylemiş, sınava bir hafta boyunca aralıksız çalışmamı sağlamıştı. bunu atlatmıştım, fakat isteğimi dile getirdiğimde, yeni şartlar koymuştu. bu şartlara da uyacaktım, pekâlâ her şeyi yerine getirdiğimde, çarşamba akşamı beni evine götürecekti. en azından böyle söylemişti.

zemin kata indiğimde, erkek öğretmen tuvaletine girdim ve kapıyı arkamdan kapattım. son kabin dışında bütün kapılar açıktı. "Hocam?" diye sorarcasına seslendiğimde son kabinden bir beden çıktı, onun bedeniydi bu.

"neden buraya çağırdınız beni?" cebinden bir anahtar çıkarıp bana uzattı, "bu anahtarı al ve kapıyı kilitle." kaşlarımı çattım, kalbimin atışı hızlandı fakat umursamadım ve anahtarı alarak dediğini yaptım, kilidi sağa iki kez çevirdim. "kapının üstüne kalsın." dedi, bende kapının üzerinde bırakarak tekrar ona döndüm.