kimyager | jeongguk & taehyung

[22] biraz daha ne?

selamlaaarrr

finale 3 bölüm kaldi nasil hissediyorsunuz asklarim

sonunda sizi sok etmeyi dusunuyorum umarim basarabilirim

hayirli bayramlar bu aradaaa ramazan bittigind gore smut bolumumuzu yazabilirizz

evet kitabin son smutu oldugu icin bu bolumun tamami smut arkadaslar

degisik fanteziler, daddykink, bdsm benzeri unsurlar gibi seyler bile yazmis olabilirim gorurseniz sasirmayin

bu arada 250 oy geliyordu normalde smutu gordunuz hemen yuklendiniz oya tabii hemencecik 300 oy oldu bende yazmak zorunda kaldim ckslxnsndksnjdksxn gercekten cok cikarcisiniz arkadaslar (!)

hadi keyifli okumalaarr

-

"Ağlamaya hazır mısın küçüğüm?" dudaklarım henüz olacaklardan habersiz bir şekilde gülümsüyordu. üzerime eğilen bedenini geri çekti, elleri kısa şortumun üstünde gezinirken kasıkları tam kalçamın hizasındaydı ve bunun planını yaptığına yemin edebilirdim.

"korkuyor musun?" dedi kalçama sert bir şaplak atarken. aniden kalçamda hissettigim acı ve yanma ile refleksmen bedenim sıçramıştı. aynı yere bir tane daha attığında, bu kez acıdan inledim.

"korkuyor musun, taehyung?" sorusunu yineleyip kalçamı sıkarken, kafamı iki yana salladım ve, "hayır," dedim lâkin konuşana kadar sesimin titrek çıktığının farkında değildim. hayır ağlamıyordum henüz.

"korkacaksın," dedi keyifli bir sesle, kasıklarını tek seferde kalçama yaslayıp tekrar üzerime eğildi ve kulak arkama bir öpücük bırakıp sözüne devam etti. "çünkü sana sert davranacağım."

"yine de korkmuyorum." hayır korkuyordum.

erkekliğini özellikle kalçama bastırırken gözlerimi sıkı sıkı kapatıp kalçamdaki karıncalanmaya odaklanmış durumdaydım. daha hiçbir şey yapmamasına rağmen zorlanıyordum.

"bekle beni, hareket etme." deyip bedenini üzerimden çekti ve hızlı adımlarla salondan çıktı. derin bir nefes aldım. şimdiden sertleşmeye başlamıştım ve bu kadar iddilaı konuşuyorsa kesin bir şeyler biliyordu, ve bende ağlamayacağım demiştim.

seni parmaklarıyla becerse yine ağlarsın!

iç sesim bile benden daha akıllıydı. adım sesleri tekrar geldiğinde masaya yaklaşmadan başımı kaldırıp baktım, lâkin pek görebildiğim bir şey yoktu.

yanıma geldiğinde, elindekileri görebilmiştim ve gözlerim kocaman açılırken ifademe kıkırdadığını duydum. "bugün bunlarla eğleneceğiz? istediğin başka bir şey var mı bebeğim?"

elinde bildiğimiz tasma, göğüs kıskacı, kırbaç, ellerimi bağlanması için birbirine zincirli iki bilek bandı vardı. gerçekten işini biliyordu. gerçekten biliyordu. ve ben bu gece ağlamadan çıkabilirsem, ki imkansız, imkansız olduğu için verebilecek bir bahsim yok.

"babacığım," dedim ufak bir mırıltıyla, "sert davranmasanız olur mu?" masum bir ifadeyle bunları söylemiştim lâkin aslında olan istediğim şeyin bana gerçekten sert davranması olduğunu anladığını biliyordum.

tasmayı boynuma geçirip arka kısmından biraz sıkılaştırdı, "çok mu sıkı?" diye sorduğunda, kafamı iki yana salladım.

ellerimi tutup arkama sabitledi ve bilek bantlarını da bileklerime geçirdi, artık ellerimi de hareket ettiremiyordum. geriye göğüs kıskacı ve kırbaç kalıyordu. gözlerini kıstı, "göğüs kıskacına dayanabilecek misin, küçüğüm?" bunu dayanamazsın der gibi söylemişti.