kimyager | jeongguk & taehyung

[2]: cici temas.

Merhaba merhaba merhabaaa

Nasılsınız bakalım?

Soruyorum tabii ama, daha yeni bir kitap olduğu için yorum falan almayacağımın farkındayım. İleriki zamanlarda okuyacak olanlar belki yorum yapabilirler💘

Umarım seversiniz, keyifli okumalaarr

-

Anlamıyordum.

Şu içler dışlar çarpımını hangi sayılardan çıkardıklarını bir türlü anlayamıyordum. Belki en az 4 konu anlatım videosu izlemiştim, her seferinde bu kez anladım deyip sorulara bakınca öylece kalakalıyordum. Birkaç soru çözmüştüm, temel kimyayı neyse ki yapıyordum lâkin iş derinleşince soruların kökünü bile anlayamıyordum.

Keşke derste sıkı bacaklarını izlemek yerine dersi dinleseydim, bir şeyler yapabilirdim.

Yaklaşık 3 saattir çalışma masamın üzerinde kimya çözmeye çalışıyordum. Şuna çalıştığım kadar edebiyat ya da matematiğe çalışsaydım muhtemelen okul birinciliğine yükselirdim. Lâkin o sınavdan 100 almak benim için önemli bir anahtarı andırıyordu. İşin ucunda güzel ödüller varken kendimi bunlardan mahrum bırakamazdım.

Telefonumun yüzüne bile bakmadığım için kalemi test kitabının üzerine bırakıp telefonumu elime aldım. En çok bildirim WhatsApp'tan gelmişti. Mesajları alelacele okudum, yalnızca görüldü atıp tekrar telefonu bıraktım. Aklım fikrim kimya sınavı olmuş durumdaydı. Başka bir şeyle vakit harcayamazdım. Kalemi tekrar elime aldım, ardından yaklaşık 15 dakikadır uğraştığım soruyu tekrar okudum, videolardan öğrendiğim tüm taktikleri soru üzerinde 4 dakikada denedikten sonra, şıklar arasında mevcut virgüllü bir sonuca ulaştım, "tanrım, lütfen doğru çıksın.." diye mırıldanıp, endişeyle cevap anahtarına iliştiğimde, sorunun doğru olduğunu görmek ciddi anlamda bir kimyager gibi hissetmemi sağlamıştı.

Ani gelen mutlulukla soruya en içten bir şekilde el hareketi çektim, "piç, sen misin beni oyalayan? Böyle sikerim ananı."

Yapamadığım soruyu çözebilmek, yiten umutlarıma tekrar can suyu vermiş gibiydi. Ciddi anlamda bir dersi yapabildiğiniz zaman seviyordunuz. Yapamadığınız zaman o ders sizin için dünyanın en kötü dersi oluyordu. İşte şimdi kimyaya ısınmaya başlıyordum. Hepsi bir soru sayesinde olmuştu.

-

Saat akşam 22.14'ü gösterdiğinde, dersin başından kalkmayı akıl etmiştim. Daha önce hiç böylesine ara vermeden çalışmamıştım ve beynim sulanmış gibiydi. Gözlerim ve başım şiddetli bir şekilde ağrıyor, kirpiklerim birbirine yapışıyordu. Esnedim, ve kendi kendime söylendim.

"Sikik ders. 100 alacağım o sınavdan." Kitapları toplamadan yalnızca kapaklarını kapatıp yatağıma ilerledim. Sonunda uykuya ulaşabilmek beni mutlu ediyordu. Telefonumu elime alıp yatağıma yattım ve ekranını açarak aniden ışıktan acıyan gözlerimi kıstım. Mesajlar kısmında alışık olmadığım bir sohbet vardı. Sıkı bacaklı kimya hocamdan bir mesaj gelmişti.

Gönderen: Bay Jeon
"Nasıl gidiyor Kim? Gerçekten çalışıyor musun merak ediyorum." (18.22)

Gönderilen: Bay Jeon
"Sınavınızdan 100 aldığımda ne kadar çalıştığımı göreceksiniz, bayım." (22.15)

Diğer sohbetlere yine cevap vermemiştim. Bu iddialı cevabın ardından cidden o sınavdan 100 alamazsam, okulumu değiştirip Bay Jeon'u gizli numarayla kendime aşık etmeyi düşünüyordum. Daha büyük bir rezillik olamazdı, gerçekten olamazdı.

Telefonu yastığın altına itip bakışlarımı karanlık tavana diktim. Gözlerim karanlığa alıştıkça tavandaki detayları daha iyi görüyordum. Ciddi anlamda nefret ettiğim tek dersin hocasından -erkek olmasına rağmen- ne diye etkileniyordum? Beni etkileyen şey gerçekten bacakları ya da vücudu muydu? Konuşma tarzı mıydı? Hiçbir his beslemiyordum. Aşık değildim, hoşlanmıyordum. Tek derdim, vücudunun güzelliğiydi. Sadece ciddi anlamda etkilendiğimi biliyordum. Diğer kızlar da ona aşık değildi, ondan etkileniyorlardı çünkü bir öğretmene göre fazla seksiydi. Gerçekten, fazlaydı. Hiçbir kusuru yoktu. Diksiyonu fazla iyiydi, gülüşü güzeldi, vücudu herkesi etkileyebilecek seviyedeydi. Saçlarını, ellerini, mimiklerini nasıl kullanacağını çok iyi biliyordu. Onu çekici yapan özellikleri bunlardı.