kimyager | jeongguk & taehyung

[8]: bende sizin önünüzle.

merhabaaa

nasılsınız aşklarrr<33

yeni bir bölümle geldim💘 umarım seversiniz, fazla uzatmadann

keyifli okumalar diyorum ve bölüme geçiyorum

-

"ee, ne aldı sana? ne beğendin?" Jimin, heyecanla yanıma otururken matematik kitabını masanın üzerine koyup bir yalan uydurdum.

"sweat aldı," evdeki sweatlarımı göz önüne getirip hangisi en yeni gözüküyor diye düşünürken Yoongi araya girdi. "niye giymedin lan o zaman?" dediğinde, Jimin de tasdikler sesler çıkarmıştı. meraklı bok.

"yarın giyerim, bugün giymedim." Jin, elinde ufak bir çikolata parçasıyla sınıfıa girmişken Jimin Yoongi'nin yanına gidip Hoseok'un biraz kenara kaymasını sağlamıştı ve bir de çantalar olduğu için hoseok komik bir şekilde isyan etmişti.

"ya sikeceğim sizin sarmaş dolaşınızı götümün yarısı dışarıda lan! yarım sırada oturuyor sadece diğer yarım dışarıda!" Jimin biraz daha Yoongi'ye doğru kayıp çantaları masanın üzerine koydu, "ayı yogi, al senin olsun sıra."

"benim zaten." dedi Hoseok şaka manasında göz devirerek.

"siz ne oluyorsunuz lan?" diyerek araya girdiğimde, bakışları bana dönmüştü. Jimin ve Yoongi hiçbir arkadaşın kurmayacağı yakınlıkları kuruyorlardı. "sırnaşıyorsunuz sürekli birbirinize?"

"arkadaşlar sizene?" dedi Jimin, şakasından kibirli bir sesle. "biz güzel güzel anlaşıyoruz, sizin gibi yabani değiliz." Yoongi Jimin'in kafasını tutup omzuna bastırdı ve yalandan gülümseyip evladını susturmaya çalışan anne misali okşadı. göz devirdim. aralarında bir şeyler olduğuna yüzde yüz emindim; emindim çünkü aynı şeyleri gizli gizli bende yapıyordum. bir erkek olmasına rağmen kimya hocamla ilişkiye girmek bunun en büyük örneğiyken Jimin ile Yoongi'nin yakınlaşmalarına anlam vermemek benim için imkânsızdı.

ilişkiye girmek demişken,

ah, ne de baş döndürücü.

"neyse, matematikten sonra ne var?" dedi Hoseok. dersi soruyordu.

"kimya," diye mırıldandım gülümsememi engellemeye çalışırken. kimya vardı, Jeongguk vardı.

"sevmeye başladın herhalde sınavdan yüksek alınca?" Yoongi alayla konuştuğunda kafamı salladım, "resmen tarih yazdım, görmediniz mi? sevmeyeceğim de ne yapacağım?"

seveceğim ama dersi değil.

dersi de sevmeye başlamıştım, lâkin daha çok sevdiğim bir şey varsa o da kesinlikle Jeon Jeongguk'tu.

"2. kimya sınavında yanında oturabilir miyim Taehyung?" Hoseok sevimli bir şekilde sırıtıp Jimin'in yerine geçtiğinde, Jimin sinirle Yoongi'nin kolu altından çıktı;

"ne oluyor lan, arkadaşıma yaklaşmalar falan? Hoseok senden beklemezdim be."

"lan siktir git," diye araya girdiğimde, istemeden gülmüştüm. "yanıma gelmiyorsun, sınav olunca mı konu, geliyorsun yanımıza?"

"ya ben hiç seni bırakmadım ki hep arkandaydım bir kere, destek çıkıyorum sana ama yanında oturursam nasıl destek olayım arkanda duruyorum işte," göz devirdim. Yoongi gülüp Jimin'in kafasına vurduğunda, Hoseok'ta benimki yalandan göz devirip yanına geçmiş, Jimin'e orta parmağını göstermişti.

-

matematik dersi bittiğinde, hocanın sınıftan çıkmasını beklemiş, ardından başımı sıraya gömerek birkaç dakikamı o şekilde geçirmiştim. dersi dinliyordum, evet. lâkin hoca 40 dakikanın 40 dakikası aralıksız ders anlatıyordu, bayılıyorduk dersin sonuna. Jimin çoktan uyumaya başlamıştı bile.