1. BÖLÜM

23.2K 618 22
                                    

Merhabalar.
İlk bölümle karşınızdayım.
İnşallah beğenirsiniz. Daha yeni başlıyoruz ama bu hikayeden ümitliyim.

Keyifli okumalar dilerim.

•••

"Ayaklarının altında ezdikleri kaderim, döndü dolaştı yazıldı alnıma ."

•••

Bastığım ıslak toprak umrumda bile değildi. Ayaklarım sürekli içine gömülsede durmadan ilerliyordum. Bir ara ayağım kaysada düşmediğim için hız kesmeden ilerlemeye devam ettim. Benden sekiz yaş küçük erkek kardeşim biraz arkamda kalmıştı. Elinde de su bir bidon tutuyordu.
Çeşmenin başında hem su dolduruyor hem de kızlarla muhabbet ediyorduk. Zaten tek eğlencem de buydu. Ne dışarı çıkabiliyor ne de evdekilerle başa çıkabiliyordum.

Saçlarım dağılmıştı. Başımda eğrelti bir şekilde duran örtüyü evimizin bahçesine girerken sıyırıp aldım. Eşiklikte duraksamadan ayağımdaki çamurlu lastikleri fırlatıp attım. Kapı zaten ardına kadar açıktı. Kapının önünde dikkat çekecek kadar çok ayakkabı vardı. Hepsi bir kez kullanılmış gibi yepyeniydi.

Hızlı yürüdüğüm için nefeslerim düzensiz ve sıktı. Ciğerlerim ağzımdan çıkacak gibiydi. Eve girdiğim an içerini kalabalıklığı beni korkuttu. Zaten üç göz odamız vardı. Hepsi dolu gibi duruyordu. Herkesin gözü bana dönmüştü. Fazla dikkat çekmiştim. Zaten ben hep dikkat çekerdim.

Yerdeki minderlerin en başında babamın yanında bir adam oturuyordu. Giyiminden kuşamından zengin olduğu çok açıktı. Adam beni baştan aşağı süzdü. Onaylarcasına yanında ki kadına kafasını ağır ağır salladı.

Ben sadece oturanları inceliyordum tanıdık biri var mı diye. Neler oluyordu ? Neden kimse konuşmuyor sadece beni izliyorlardı.
Başta ki adam bana hitaben konuşunca istemsiz bir adım geriledim.

"Hoşgeldin kızım."

Sesim içime kaçmıştı sanırım hafifçe öksürdüm. Başımı salladım.

"Siz de hoşgeldiniz."

Adam babama dönüp konuşmasına devam etti.

"Ee Asım efendi kızımız da geldiğine göre biz kaldığımız yerden devam edelim."

Babam sırıtarak kafasını salladı.

"Siz bilirsiniz beyim."

Sadece yarım saattir evde yoktum ve her şey o kadar değişmişti ki anlatamam. Eteklerim çamur olmuştu. Belime kadar uzanan kızıl saçlarım dağılmış yarısı sırtımda yarısı ise göğüslerimin üzerindeydi.  Ellerim buz kesmişti. Burada ters giden bir şeyler vardı. Kalbim o an kan pompalamayı unutmuştu sanki. Kulaklarım yanıyordu.

"Allahın emri peygamberin kavliyle kızımız Alçin'i  oğlum sayılan Fatih'e istiyoruz."

Beni , kime ? Fatih'e.
Kime? Ediplerin büyük torunu Fatih'e.
Beni.

Babamın beni bir an bile tereddüt etmeden verişini unutamıyordum.

"Verdim gitti. Hayırlısı olsun."

Bacaklarımın çözüldüğünü arkamda duran mindersiz betona çöküşümü hatırlıyorum. Onlar kalkana kadar tekrar ayağa kalkmadım.

Şimdi ise herkes dağılmış bir de dalga geçer gibi evden çıkarlarken sırayla ellerini yüzüme kaldırıp uzatmışlardı. Ayaktaydım ama dengemi sağlayamıyordum. Başım şiddetli bir şekilde ağrımaya başlamıştı.  Evde sadece biz kaldığımızda kardeşlerim eteklerime sarılmışlardı. Ama onlar mutlulardı.

ALÇİN(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin