ALÇİN(+18)

5.BÖLÜM

Merhaba.

Bir daha size söz vermeyeceğim. Hangi gün için bölüm sözü versem o gün bir aksilik çıkıyor ve ben bölüm atamıyorum. Ne zaman yazarsam , ne kadar hızlı yazabilirsem o zaman bölüm paylaşacağım.

Satır arası yorumlarınızı okumaya bayılıyorum. Satır aralarında buluşalım.

Sevgilerle <3
Keyifli okumalar dilerim.

•••
"Sığındığın yürek senin için atıyor."

•••

Fazlalık.
Bir yere ya da bir kişiye fazlalık olmak ne kadar acınası bir durummuş. Varlığının hiç benimsenmediği , yaşadığın eve aslında hiç kabul edilmediğini bilmek.

Daha acı bir durum var mıydı? Bu muydu beni yıkan yoksa babamın yüzüme savurduğu gerçekler miydi?

Dün gibi hatırlıyordum. Dün gibi çünkü o günün üzerinden tam bir hafta üç gün geçmişti.
Düğüne hiçbir şey kalmamıştı. Tam tamına üç gün kalmıştı. Korkuyordum. O evde başıma geleceklerden, yalnız kalmaktan , sevgisizlikten.

Nişanın ertesi günü evin içinde bir tartışma yaşandı. Biz büyük bir durum olmadığına karar verdiğimiz anda babam birden parlamış beni altüst etmişti.

'Benim ne kadar aşağılık olduğumu, köyün gencinden yaşlısına kuyruk salladığımı bu yüzden ilk gelen görücüye beni sattığını.'
Bas bas bağırmıştı yüzüme doğru.
Ardından evi terk edişi aslında benden gidişiydi. Sertçe kapattığı kapı yüzüme bir tokat gibi inmişti o gece.
O gece ilk kez gram uyumamış, ağlamaktan helak olmuştum.

Şimdi ise düğün için gün sayar olmuştum. Köyün adamları.
Ben şimdiye kadar kimseye yan gözle bile bakmamıştım. Yolda bile kafam dik yürümez ayaklarımın altında ezilen yola bakardım.
İtilip kakılmamak, kötü kadın olmamak için.

Kötü kadınlar mıydı aslında kötü olan yoksa bizler miydik onları bu uçuruma sürükleyen?
Kötü kadın olmak ne demekti?
Ben kötü bir kadın mıydım?

Günlerdir aklımda dönen tüm sorular yemek yememe bile engel oluyordu. Annem ve küçük kardeşlerim benle konuşuyor, babamı umursamasam da Emin'in benle konuşmaması beni üzüyordu.
O da mı beni kötü olarak biliyordu?
Bu beni yıkardı. Onunla çok yakındık. Bazı geceler dertleşirdik. Gecenin sonunda dizlerime yatar bende saçlarını okşayarak uyuturdum onu.

Kalıplı olmasına rağmen sığınırdı eteklerime.
Çekici adamdı. Köyün kızları deli olurdu ona. Kara kaşlar kara gözler. Dağları ben yarattım havası büyülerdi onları. Ama onun aklı da kalbi de yıllardır doluydu.

Esma.
Güzel kadın.
'Aşk kadın.'
Ondan böyle bahsederdi bana. Gülerdim ona. Esma'nın ondan büyük olmasını kaldıramıyor ama vazgeçemiyordu. Uzaktan uzaktan yaşıyordu sevdasını.

Ben Esma' da bir yakınlık sezmeyi bekliyordum. En ufak hareketinde aralarını yapmayı düşünüyordum. Görümcesi olurdum.

Emin'i defalarca acı çekerken izlememe rağmen bir kez olsun onu yalnız bırakmamıştım. Şuan ondan aynı hassasiyeti görememem sıkıyordu canımı.

Camdan gelen sesle yattığım yerden doğruldum. Ama cama bakmaya cesaret edemedim.
Bir iki saniye sonra camın önünde bir gölge belirdi. Üstümdeki yorgana daha çok sarıldım.
Kim olabilirdi ?
İki kere cama hafifçe vuruldu. Yerimden doğruldum. Üzerimde dizlerime kadar gelen elbise geceliklerden vardı annemin eski geceliklerindendi. Kolları ip askılıydı. Bu yüzden yattığım minderin kenarındaki yarım kollu hırkamı üzerime geçirdim. O esnada cama iki kez daha vuruldu. Kız kardeşlerimden biri uyanır gibi olsa da yönünü camın tersine dönüp uyumaya kaldığı yerden devam etti.