Uzun süredir girmediğim twitter hesabıma girmiştim.
Wanda's Wife🐝 yeni bir tweet;
Selam arkadaşlar, eskilerden kim kaldıysa. Yıllar geçmiş girmeyeli, neler yaşadım neler... hayat ne getirir bilinmiyor ama götürdükleri belli. +
Hiç yaşayamadığım aşkı bulmuştum önce. Sonra yaşadığım aşkın tadına varınca onu istemediğimi anladım. Şimdi başrolde eski biri olan ama macerası yeni olan biriyle bir hesabım var. +
Hayat beni yorma ve sadece yapacaklarımı izle. Ve olabildiğince karışma. Şayet sen istediğin olmayınca mızmızlanıyorsun.
Tweetleri ardı ardına gönderince birkaç saat telefona bakmadım ve beklediğim gibi etkileşim almıştım. Merak edenler çoktu.
Wanda's Wife 🐝: Yeni bir tweet
Arkadaşlar neler yaşadığımı flood halinde yazacağım. Meraklısı takipte kalsın.
Olaylara dönecek olursak. Nerede kalmıştık? O gece Beren bana Nisa hakkındaki gerçekleri söyleyince uzun süre düşünmüştüm.
Sima ile olan arkadaşlığımız onun ilişki ısrarları sebebiyle son bulmuştu. Ben ise okulla şirket arasında gidip gelirken Nisa ile ilgilenmeye yoğunlaşmıştım. Beren'in kendi hakkında söylediklerinden haberi yoktu ama ona verdiğim yoğun ilginin karşılığını alıyordum.
Bir gece birlikte evimi dekore etmiştik.
Sonraki akşam onun evindeki film dvdlerini düzeltmiştik.
Sonraki akşam en sevdiği restoranda yemek yemiştik.
Sonraki akşam sabahlayıp toplantı yapmıştık.
Sonraki akşam Bereni de aramıza alıp sinemaya gitmiştik.
Sonraki akşam karaoke yapmıştık. Bu sefer Beren yoktu.
Sonraki akşam yaşadığım olayları onun gözü önünde flood halinde anlatmış ve etkileşim almıştım. Bu bizi yakınlaştırmıştı. O gece beni -ben Berenden duyduğum halde- hiç unutmadığını ve hayatına kimseyi almadığını söylemişti. Tabi hala sevdiğini söylememişti. Duyguları soğumuş rolü yapıyordu.
Sonraki akşam birbirimize oje sürüp makyaj yapmıştık.
Sonraki akşam Beren sevgilisinden ayrılmıştı ve onu teselli etmiştik.
Sonraki akşam hep birlikte içmiştik.
Sonraki sonraki sonraki derken -sayamayacağım çok sonraki olmuştu- sevgili değilsek bile öyle gibiydik. Birbirimize itiraf edemiyorduk.
Odasına doğru adımladım. Kapıyı yavaşça açarak içeriye adımladım. Kulağında kulaklık, ayaklarını -tıpkı benim yaptığım gibi- masaya uzatmış, keyif yapıyordu. Önündeki misafir koltuğuna oturup onu izlemeye başladım. Kendini müziğe öyle kaptırmıştı ki gözleri kapalı hayaller kuruyordu. Birden odada kimse olduğunu bildiği rahatlığıyla kendi kendine konuştu.
'Aah İpek. Keşke sana İpeğim desem boynuna sarılıp o kiraz dudaklarını öpsem, nasıl seviyorum seni bir bilseeen ahh.'
Duyduklarım karşısında ağzım kulaklarıma vararak onu korkutmak istemedim ve yavaşça odadan çıkmaya karar verdim. Arkamı döndüm ve kapıyı açacakken ses duydum.
'İpek?'
Yüzümü Nisaya döndüm.
'Sen beni duydun mu?'
'Elbette duydum.'
Nisa elindekileri bırakarak ayağa kalktı ve bana doğru ilerledi. Beni kapının arkasına çekti ve eliyle uzanıp kilidi çevirdi.
'Seni seviyorum İpek, çok seviyorum, hep sevdim.'
'Ben de seni seviyorum' diyip gülümsedim.
'Az önceki dileğini gerçekleştirebilirsin.
'Tabi ki gerçekleştiricem. Geç bile kaldım. Hatırlatayım. Karşında eski utangaç Nisa yok.'
Kafamı salladım ve Nisa beni kendine çekerek dudaklarıma uzandı ve yılların ardından bana hiç unutamadığım o öpücüğü verdi. Elimle boynunu okşarken dudaklarımı onunkilere bastırarak öpüşmemizi alevlendirdim ve güçlü kollarını belimde hissederken hiç nefes almadan onu öpmeye devam ettim.
'Senden kaçış yok dimi.' Dedi Nisa.
'Arama bile.'
Tekrar onun çenesini kaldırıp dudaklarına uzanarak yumuşak bir öpücük verdim.
Wanda's Wife 🐝: Arkadaşlar, bugün hayatımın en ateşli öpücüğümü aldım. Tadı dudaklarımdan silinmez artık, evet Nisa ile kaybettiğimiz şeyi bulduk ve artık hayat düşünsün.
Not: Duygularınız sizi asla yanıltmaz. Araya bazı farklı duygular girebilir, fakat esas duygular yerini korur.
Şimdi nerede bir kaybettiğiniz aşk varsa, keşfe çıkıp onu aramaya bakın. Doğru adrese gidin. Gitmiyorsanız bile o size gelecektir.
Not : Seni seviyorum Nisa. Hep seveceğim. Buna izin verirsen.
