-1- GİRİŞ

34 2 0
                                    

İlk önce hoş geldiniz. Bu hikayeyi okumaya karar verdiğiniz için çok teşekkür ederim.

Bu hikayeyi yazarken içimin yanacağını öngörebiliyorum. Duygu yüklü ve delirmiş gibi aşık olmayı okuyacağız.

Okuyacaksınız, yazacağım.

Aşk; takıntı, saplantı, zehir, sevinç, mahvoluşlar...

Uzun bir hikaye olmayacak, olaylar hızlı ilerlerse bile seveceğinizi düşünüyorum.

Sevmeyen de olabilir tabii ki, sizden tek ricam eğer ki bu hikaye size göre değilse küfür etmeden, kötülemeden veya herhangi bir kırıcı yorum yapmadan okumayı bırakmanız. Eleştirebilirsiniz tabii ama eleştiri de saygıyla yapılan bir şeydir, unutmayın. Ben de bir insanım ve bunun bilincinde olmanızı istiyorum...

Lütfen her bölüm, önerdiğim şarkıları açın, bölümü ya da sahneyi daha çok hissedeceksiniz. Her önerdiğim şarkıyı dinleyerek yazdım çünkü bölümleri veyahut sahneleri.

Hikayeye geçelim, öpüyoruumm<33

🍷ÖZLEM🍷

02.10.2014 22:07
Almanya

-Cem Adrian-Ben seni çok sevdim-

-

Nasıl anlatsam, nasıl desem bilmiyorum ama kalbim sıkışıyor. içim acıyor. İçim yanıyor. İçim içimi yiyor.

Oturdum, onu izliyorum. Onu... Sevdiğim adamı, çocukluğumun her anında olan adamı, bunu o bilmiyor ama ben ve içimdeki o çocuk çok net bir şekilde biliyoruz.

Soğuk, çok soğuk hem de. Oda değil ama acıdan tenim buz kesti, biliyorum, hissediyorum.

Dişlerim birbirine çarpıyor, kulaklarımı dolduran tek ses dişlerimin birbirine çarpışı ve o'nun solunum cihazına rağmen hırıltılı nefes alış verişi. Bu nefes... Bu nefes kesilmesin diye kendi nefesimi bile keserdim.

Yanında olduğumu bilmiyor ama bilemez zaten. O, uyanmıyor.

O, bitkisel hayatta.

O, aynı zamanda letarjik uykuda.

O uyanacak mı?

Gözyaşlarımı parmaklarımla sildim ve gözyaşlarımın ıslattığı küçük defterimi kapatıp avucumun içinde sımsıkı tuttum.

Bir sene önce ondan gizlice aldığım ya da çaldığım tükenmez kalemi de diğer elimde aynı şekilde sımsıkı tuttum.

"Lütfen..." Dudaklarımın arasından neredeyse her gece yalvarırmış gibi çıkan şu kelime artık canımı öyle bir acıtıyordu ki ölüm mü bu diye düşünüyordum. "Lütfen dön artık, sıcak olsun. Çok üşüdüm ben."

Titreyen sesim kulaklarıma ulaştığında dudaklarımı birbirine bastırdım. Elimin de sesimin gibi titrediğini farketmemiştim ama defter elimden kayıp düştü. Oysa sımsıkı tutuyordum onu. Neden düştü?

O da elimden kayıp gitmiş gibi hissediyordum. Pişmandım, çok pişmandım. Yaşayamadığımız her şey sanki iğne olmuş, tenime batıyordu ve canımı yakıyordu.

Geri SayımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin