-2-

16 1 0
                                    

Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın🤍

"Hadi kızım annen geldi!"

"Ama öğretmenim onun annesi gelmedi daha."

Küçük kız ana okulunda banka oturmuştu ve ağacın dibinde oturan oğlan çocuğunu izliyordu.

"Öğretmenim, onun annesi geç mi kalacak?" Kocaman gözlerini kaldırdı ve bulutlara baktı. "Ama yağmur yağacak birazdan, bakın bulutlar gri gibi!"

Öğretmen, küçük kızın önünde diz çöküp onunla boyunu eşitledi.

"Annesi yolda. Geliyor. Yağmur yağmadan da burada olur. Hem yağarsa içeri alır öğretmenleri onu."

Sınıfları farklı olsa da küçük kız, onun içeri girmeyeceğini biliyordu.

Küçük kız yine bakışlarını bulutlara yönlendirdi ve içinden bulutlara fısıldadı.

"Güzel bulutlar, lütfen annesi gelmeden ağlamayın. Hastalanırsa onu göremem hem ben. O, hep hastalanıyor, hep göremiyorum."

🍷DOSTLUKLAR🍷
Şebnem Ferah - Yağmurlar

Başarılı olmak hemen hemen herkesin hayaliydi. Mesela Oğuz'un. Sınava girecektik ve teneffüste olmamıza rağmen sürekli elinde matematik kitabı vardı ve işlediğimiz konunun üstünden geçip duruyordu ama biliyordum, o her şeyi ezberlemişti zaten.

"Çok zor kızım!" dedi, ikimiz de kafeteryaya giriş yaparken. "Kesin 6 alacağım bak!"

"Abartma, Oğuz," dedim bıkkınlıkla ve arkadaşlarımızın oturduğu masaya ilerledik. "Yine 1 alacaksın. Bunu sen de biliyorsun."

Boş sandalyeleri çekip oturduğumuzda bakışlarım herkesin üzerinde gezdi ve kafeteryaya bir bakış attım.

Herkes çok mutlu görünüyordu.

"Dün gece seni aradım, neden açmadın?" diye bir soru duyduğumda bana yönetildiğini bile anlamamıştım. Bakışlarım Pia'ya kaydı. Sarı saçlarını sıkı bir atkuyruğu yapmıştı ve böylece mavi gözleri daha çekik durmuştu.

"Geceleri telefonları açmıyorum," dedim sadece ve o da anlayışla başını salladı. "Bir şey mi oldu?"

Pia, "Yok, sadece yarınki edebiyat sınavı için bir şey yaptın mı diye soracaktım," diye mırıldandı ve hamburgerinden bir ısırık aldı.

Derin bir nefes verdim ve, "yarınki sınav aklımdan tamamen çıkmış," diye homurdandım. Yanımda oturan Mert'e döndüm. "Sen çalıştın mı?" diye sordum. Bu sıralar başında binlerce derdi olduğunu biliyordum ve hepsi de ailesel durumlardı.

"Çalıştım biraz. Matematik bok gibi geçecek onu biliyorum ama edebiyat kolay."

"Benden kopya çek." Yanımda oturduğu için kolayca kopya çekebilirdi. "Çok iddialı değilim ama en fazla 3 alırım." Minnetle gülümseyip başını olumlu anlamda salladı. "Sena, sen?" Bakışlarım karşımda oturan Sena'ya çevrildi. "Çalıştın mı?" Kumral saçlarını açık bırakmıştı ve kâhkülleri, mavi gözlerinin üstünde yer alan kaşlarını kapatıyordu.

İnce dudaklarıyla gülümsedi ve, "hepsini anladım lan!" diye konuştu. "Hâlâ inanamıyorum ama ben matematiği anladım."

Geri SayımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin