11122014
🍷UZAKTAN SEVİŞLER🍷
-
"Uzaktan seviyorum seni
Kokunu almadan,
Boynuna sarılamadan
Yüzüne dokunamadan
Sadece seviyorumÖyle uzaktan seviyorum seni
Elini tutmadan
Yüreğine dokunmadan
Gözlerine dalıp dalıp gitmeden
Şu üç günlük sevdalara inat,
serserice değil, adam gibi seviyorumÖyle uzaktan seviyorum seni
Yanaklarına sızan iki damla
yaşını silmeden
En çılgın kahkahalarına ortak
olmadan
En sevdiğin şarkıyı beraber
mırıldanmadanÖyle uzaktan seviyorum seni
Kırmadan
Dökmeden
Parçalamadan
Üzmeden
Ağlatmadan uzaktan seviyorumÖyle uzaktan seviyorum seni;
Sana söylemek istediğim her
kelimeyi dilimde parçalayarak
seviyorum
Damla damla dökülürken
kelimelerim
Masum beyaz bir kağıtta seviyorum."-
Bana asla yabancı olmayan, her zerresine kadar ezbere bildiğim şiiri sessizce mırıldanırken soğuktan titrediğimi hissediyordum. Soğuktu, çok soğuktu ama ben içeri girmiyordum.
Duvarlar üzerime üzerime geliyordu tam 4 hafta, 6 gündür.
Neredeyse 5 hafta... 5 haftadır Ömür'den uzaktım.
Hayatım boyunca hiç böyle boşlukta hissetmemiştim.
Onu, yoğun bakıma aldıktan iki gün sonra anneannemin ölümünün haberini almıştık ve apar topar türkiyeye, köye gelmiştik. Sonra annemle babamın işleri uzadığı için geri dönememiştik. Teyzemle dayım da miras için kavga etmişti ve annem onlar için de kalmak zorunda kalmıştı!
Okul da ne yazık ki tatil sebebiyle kapalıydı...
Cenaze için Türkiye'ye geldikten bir buçuk hafta sonra kapanmıştı. Kış tatiliydi. Ve ben bu tatile lanet ediyordum.
Annemle babam geri dönmüyor, beni de burada tutuyorlardı.
Çok özlüyordum, burada telefon bile çoğunlukla çekmiyordu ve ben kahroluyordum. Gülsüm Abla'yla birkaç kez konuşmuştum ve onun iyi olduğunu, uyandığını ama fazla konuşmadığını söylemişti. Ayrıca fizik tedaviye başlamıştı ve ayağa kalkabiliyordu fakat birkaç adımdan sonra yorulup yine oturmak zorunda kalıyordu.
Ondan uzakta olmak, onu görememek canımı acıtıyordu. Sanki daha önce hiç canım yanmamış gibi, canım yanıyordu, kalbimi sürekli sıkıştıran eller vardı. Fakat ne olursa olsun iyi olduğunu ve yaşama geri döndüğünü bilmek beni rahatlatıyordu da.
"İçeri gel kızım." Başımı, kapının eşiğinde duran babama çevirdim ve ifadesizce yüzüne baktım. "Hava soğuk."
"İçerisi de çok bunaltıcı," dedim dürüstçe.
Türkiye'de, İzmir'de evimiz varken biz neden annemin kuzeninde kalıyorduk anlamıyordum. 7 çocuklu bir aile de bizim neden kalmamızı istiyorlardı anlamıyordum. Toplam 12 kişi, 2 odalı bir evdeydik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geri Sayım
RomanceTek bir sır onları birbirinden ayrı tuttu. Öyle büyük bir sır ki, aslında kavuşmak imkansızdı. Sırlar işitildi, öğrenildi, mahvetti. Düşün, bildiğin her şey yalan çıkıyor. Tüm canını yakan geceler, tüm canını yakan gülüşler, sevilmeyişler, hatta g...