"Beni nasıl tanıdın?"
Dans etmeye devam ediyorduk ve bana hala çok yakındı.
"Sen beni nasıl tanıdın?" sorusuyla yine istemsizce direkt yanıtladım.
"Gözlerinden."
Bu cevabı beklemiyor olacak ki şaşırdı. Kaşları havalanırken O'na, ben de cevap bekl...
"Dilsiz dudaksız sözler söyleyeceğim sana. Bütün kulaklardan gizli bir şeyler anlatacağım. Herkesin içinde söyleyeceğim ama bir tek sen duyacaksın."
Şems-i Tebrizi
Bölüm Şarkıları; İndila - Mini World
Çağan Şengül - Yanar Dünyalar
Atlas'tan...
16.07.2021 00:27
Az sonra lavanta bahçesine gideceğim. Sakinleşmem gerekiyor, sakinleşmesi gerekiyor.
O'nun kıvır kıvır saçları var, anne.
Hayatımda ilk kez yıldızların yeryüzüne indiğini gördüm. Bir kızın saçlarındaydılar.
Anne, o aynı senin gibi gülüyor.
Yıldızları benim için mi o'nun saçlarına koydun?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🍀
Hayatı ince düşünerek yaşamak, bazen felaketimiz olabiliyordu. Aynı zamanda bazen bazı ayrıntılar çoğu şeyi güzelleştirebiliyordu.
Lavantalar; kokusuyla sakinleştiren, rengiyle insanı mest eden bitkilerdi. Ama Atlas'ın dün gece yanıma gelmiş olması düşüncesi beni sakinleştirmek yerine daha da garip bir hale sokmuştu. Ona uyuyamadığımı söylemiştim. Bu yüzden mi gece, lavantaların arasında gezerek yanıma gelmişti?
Emindim, dün gece oda kesinlikle lavanta kokuyordu. Hatta öyle ki sabah kalktığımda bile saçlarımdan yoğun bir şekilde kokusu geliyordu. Bu duruma anlam veremediğim için üzerinde pek durmamıştım. Ama anlaşılan o ki ben üzerinde durmasam da Atlas çokça üzerinde duruyordu.
Mirza ve Hera bir süre bizimle oturup sonra kalktılar. En son dediklerine göre hocamız bir gezi düzenliyordu. Aslında bu bir gezi değildi ama öğrenciler öyle bakıyor olmalıydılar. Bitkilerin Dili dersinin hemen arkamızdaki ormanda işleneceğini ve tam öğlen on ikide orada olmamız gerektiğini söylediler. Bu yaşadığımız son olaylardan sonra bizim gitmemizin zorunlu olmadığını söyleseler de biz buna pek takılmamıştık.
Bacağım dün geceden sonra hiç ağrımamıştı. Bu durumdan dolayı içten içe çok mutluydum. Canıma minnetti tabii. Bu nedenle de dışarı çıkmamız kafamızı dağıtır diye düşündüm.
Saat on bir buçuğa doğru hepimiz hazır bir şekilde salondaki koltuklarda oturuyorduk.
