"Elmastan yapılma bir kelebek gibi kalbine kondum, o kalpte paramparça oldum."
Bir uçurum kenarında yaşıyorduk bu aşkı, düşmeye yüz tutmuş bedenlerimiz tehlike ve arzunun içinde dans ediyordu. Hiçbir şey olması gerektiği gibi değildi ama her şey ol...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Merhaba canımın içleri.
Hazan ve Birkan ile birlikte geldik.
Uzatmadan bölüme geçeceğiz. Sadece oy ve yorumlarınızı eksik etmezseniz sevinirim. Sizin desteğinizi seviyorum ve düşüncelerinizi merak ediyorum. 🦋
Keyifli okumalar!
-SOĞUK SAVAŞ-
HAZAN ARSAL.
Birkan Erez'i sevmek tehlikeli bir duyguydu.
Erez'i severken onun için her türlü fedakârlığı yapardım. Onun için herkese kafa tutardım, sevgim için herkesi karşıma alırdım. Ona gözüm kapalı güvenebilirdim ve yine gözüm kapalı onunla bir yolu yürürdüm. Tehlikeliydi çünkü o yolun sonunda ne olduğunu bilmiyordum.
Birkan Erez hayatıma girdiği an beraberinde güzellikleri getirdi. Etrafımızı sarmaya çalışan zehirli sarmaşıkları görmüyordum, gördüğüm sadece onun bana sunduğu güzelliklerdi. Onun gizemini görüyordum, ona çekiliyordum. Ona çekildiğim her an güzelliğini görüyordum ve ona daha güçlü bir şekilde bağlanıyordum.
Duyduğum ses ile uykumdan adeta sıçradığımda elim hemen abajura uzandı. Işığı açtığımda saate bakarken gecenin ikisi olduğunu gördüğümde kaşlarım çatıldı. Kapının kapanma sesini işittiğimde ardından tanıdık bir mırıltı döküldü. Yatağa uyku sersemi bir şekilde geri uzandım. Birkaç dakika sonra Birkan odaya girerken uyanık olduğumun farkında değildi. Dağınık bir haldeydi, yorgun gözüküyordu. Ona evin anahtarını veren bendim, istediği zaman gelmesi için ona izin veren bendim. Zaten o iznim olmadan bunu yapacak bir adam değildi.
Üzerindeki sweatshirtü çıkartıp attığında ardından bana doğru döndüğünde uyanık olduğumu anladı. Mahcup bir şekilde bakarken yanıma geldiğinde yattığım taraftaki boş kısma oturdu. Elini saçlarıma uzattığında severken, "Uyandırdığım için üzgünüm," dedi hoş bir ses tonuyla. Belki de uyku mahmuru olduğum için sesi bana hoş geliyordu. "Seninle uyumak için geldim. Sen uyurken yanına kıvrılacaktım."
"İyi ki geldin sevgilim."
"Üzerimi değişip geliyorum."
Başımı salladığım da dolaptan eşofman aldığında banyoya geçti. Birkaç kıyafetini geçen gün getirdiğinde onları dolabıma yerleştirmiştim. Altını değişip geldiğinde yatağa girerken kolları belime dolandı. Ona dönüp çıplak göğsüne yattığımda tebessüm ettim. Sıcacıktı, onun bu sıcaklığı mayışmama sebep oluyordu. Saçlarımı sevmeye başladığında, "Hadi uyu tekrar sevgilim," dediğinde sesi keyifsiz çıkıyordu. "Seni uyurken izlemek istiyorum."
"Birkan bir şey mi oldu?"
"Oldu," dedi saklamadan. "Sabah konuşmak istiyorum. Şimdi seninle sadece dinleneceğim."