Bölüm 36: "Yüzleşme."

574 124 210
                                    


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


HAZAN ARSAL.

Yeni bir sayfa açmak her zaman kolay mıydı?

Birkan Erez Denizhan için yeni bir sayfa açmanın vaktiydi. O sayfanın içinde ben hep vardım lakin Birkan Erez o sayfanın içine bebeğini de aldı. Birkan Erez, benimle ve bebeği ile yeni bir sayfa açmak isterken o sayfada bizi lekeleyecek her şeyi silip atıyordu. Bizim için uğraşıyordu ve biliyordum ki bizim için savaşmaya devam edecekti.

Korkma güzel kızım annen ve baban hayatını güzelleştirmek için ellerinden geleni yapacaklar.

Birkan, annesi ile olan yüzleşmemizden sonra annemin de izni ile beni adeta kaçırırken nereye gittiğimizden habersizdim. Yol boyunca ikimizde sessizdik, yarım kalan konuşmamızın devamının geleceğini biliyordum. Üstelik bu defa bayılarak bu konuşmadan kaçamazdım, bu hakkımı sabah kullanmış oldum. İstemsiz oldu ama sonuçta bayılmam güzel bir şeye sebep oldu.

Bir evin önüne geldiğimizde Birkan arabayı garaja park ederken ardından arabadan indi. Gelip kapımı açtığında içten içe büyüyen öfkem ile etrafımı izledim. Arabadan indiğimde Birkan'ın peşinden eve doğru gittim. Burası benden sonra yaşadığı ev olmalıydı, kendine ayrı bir hayat kurmaya çalışmış olabilirdi. İçimde kıskançlık tohumları yeşerirken arkasından öfkeli bakışlarım eşliğinde yürüyordum. "Bu ev nereden çıktı," dediğimde öfkem sesime de yansıdı. "Bizim evimize ne oldu?"

"Evimiz duruyor, bu ev ile ilgili sorularını da içeride alacaksın."

Kapıyı açtığında birlikte içeriye girerken arkamızdan kapıyı kilitledi. Ayakkabılarımızı çıkarttıktan sonra Birkan salona yöneldi, bende peşinden ilerledim. İçeriden gelen kokular ile bu evin yeni olduğunu fark ettim. Temizlik ve yeni mobilya kokusu birbirine karışmış bir durumdaydı. Ev çok modern ve ferah bir şekilde dizayn edilmişti, usta bir mimarın elinden çıktığı her haliyle belli oluyordu. Buraya Birkan'ın eli değdiği çok belli oluyordu.

Koltuklardan birine oturduğumda bacaklarımı kendime çekip bağdaş kurdum. Birkan mutfağa giderken beni salonda yalnız bıraktı. Meraklı bakışlarım salonda gezinmeye devam ederken evin bir köşesinde fotoğraflarımızı gördüm. Bir anda hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladığımda Birkan elinde bardaklar ile koşarak yanıma geldiğinde onları masanın üstüne bırakıp yüzümü ellerinin arasına aldığında, "Ne oldu güzelim," dediğinde sesi endişeli çıkıyordu. "Bir yerin mi ağrıyor? Ona mı bir şey oldu?"

"Yok öyle bir şey değil," dediğimde iç çektim. "Fotoğraflarımızı görünce duygulandım."

Yanıma oturduğunda beni kucağına çekip bacağının üzerine oturttu. Başımı onun göğsüne yasladığımda içli içli ağlamaya devam ettim. Birkan ne yapacağını bilemez gibi serseme dönerken sakinleşmemi bekliyor gibiydi. Halbuki tek ona da ağlamıyordum, bu ev ile ilgili aklımda birçok soru işareti vardı. Tamam burada fotoğraflarımız vardı ama bizim bir evimiz varken neden yenisine ihtiyaç duydu? Hormonlarım yüzünden duygularım yeterince zirve yapmış durumdayken ister istemez başka bir şeyler düşünüyordum.

Kanatları Kül Kelebek |Tamamlandı.|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin