Bölüm 31: "Acı Bir Vedanın Busesi."

599 120 215
                                    

-Acı Bir Vedanın Busesi-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-Acı Bir Vedanın Busesi-

Öyle savrulduk, öyle bir kaybettik ki bir daha bulur muyduk birbirimizi kader gösterecekti.

Kabus.

İçinde olduğumuz durum bir kabus olmalıydı.

Artık uyanmalıydım, zira kollarımda sevdamın ölmesine dayanamazdım.

Başıma dayalı silahın varlığını bana unutturan şey sevdiğim adamın kollarımın arasında can çekişiyor olmasıydı. Ölmekten korkmuyordum, canımdan can gitmesinden korkuyordum. Kapana kısılmış gibi hissediyordum ve her geçen saniye sevdiğimin canından gidiyordu. Canım ellerimin arasından kayıp gidiyordu ve ben onu tutamıyordum.

Bu kez büyük kaybettik.

Ölüm ile başlayan aşkımız belki de yine bir ölüm ile son bulacaktı. Birimiz kurtulur muydu bilmiyordum ama buradan dönüşümüz olsa bile artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacağını iyi biliyordum. Biz kazanamadık, biz kaybettik. Aşkımızın içinde yandık ve bu yangın bizi içinde küle çevirdi. Belki yaşadık ama öldüğümüzü kimse görmedi.

Bir kurşun sesi gecenin karanlığına karıştı. O kurşunun beni delip geçmesini bekledim, olmadı. Silahın namlusu başımdan ayrılırken adam hemen yanımdaki boşluğa yığıldı. Ellerim Birkan'ı daha sıkı kavradı, gözlerim bir boşlukta sallanır gibi onun üzerinden ayrılmadı. Kurtulmama sevinemedim, canım daha fazla yandı. Canımdan öyle can gitti ki ölseydim her şey belki daha kolay olurdu.

"Hazan!"

Ruhsuz bir şekilde başımı sesin geldiği yere çevirdim. Egemen ile göz göze geldiğimiz de elindeki silah ile beni kurtaranın o olduğunu anladım. Yanıma koştuğunda hızla yere çökmesiyle beni kendine çekti. Az önce silah dayalı olan başımın üzerinden öptüğünde çekilmeye çalıştım, başaramadım. "Sana yetiştim," dediğinde sesi korku dolu çıkıyordu. "Sana bir şey olmadan yetiştim."

"Bırak," diye haykırdım. "Dokunma bana bırak."

"Korktum lan çok korktum, seni nasıl bırakabilirim?"

Bir anda haykırarak ağlamaya başladığımda onu ittim. Beni bırakmasıdıyla Birkan'a döndüğümde titreyen ellerim onun solgun yüzünü buldu. Adeta cansız gibi yatıyor olması canımı yakıyordu. Nabzına bakamıyordum, korkuyordum. Acımasız bir ihtimalin gerçek olmasından korkuyordum. Benden gitmesinden korkuyordum. "Benim yüzümden oldu," dedim zar zor çıka sesimle. "Kurşun ona değil bana sıkılacaktı, önüme atladı."

"Birkan'ın canını yakmak için seni hedef seçtiler," dedi Egemen. "Kenan Denizhan'ın onu kışkırtmasının bedelini sen ödeyecektin."

Bu işin sonunun böyle biteceğini biliyordum. Hepsine söyledim, Birkan'a çok anlatmaya çalıştım, beni dinleyen olmadı. Beni dinliyor olsalardı bugün belki Birkan kollarımın arasında can çekişiyor olmayacaktı. Belki en başından Egemen'i dinlemiş olsaydım Birkan şuan canıyla uğraşmayacaktı. Belki de suçlu olan bendim, o bu hayata yabancıydı ben ise onu bile bile ateşe attım. "Birkan," diye mırıldandım. "Ne olur beni bırakma. Ne olur, ne olur."

Kanatları Kül Kelebek |Tamamlandı.|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin