Medyada: Ayaz Karahanlı :)
Medyadaki şarkıyla okuyunuz lütfen...
________________________________
Aklıma gelen düşüncelerle soğuk havada bile kıpkırmızı oldum.Hızlıca kafamı sağa sola salladım.Böyle bir şey olamazdı.O benim abimdi.Sadece onu küçüklüğümden beri tanıyor oluşum ona bu kadar yakın hissetmemi sağlıyordu.
Evet aklıma gelen bu düşünce ile kafamı yavaşça aşağıya yukarıya doğru salladım.Daha sonra kafamı kaldırdım ve Ayaz abinin o güzel mavileriyle karşılaştım.Bana bakıyordu.O güzel mavileri görünce içime düşen bütün kötülükler bir anda yok oldu.Gözlerinde kaybolmak istedim bir anda.
Ta ki apartman kapısı açılana kadar.Benim gözlerim kapıya doğru kaydı.Atkısını düzeltmeye çalışan ablam merdivenlerden iniyordu.
''Asu beni niye beklemedin? Hayırsız kardeş!!'' dedi sonlara doğru bağırırken.
Ben kafamı tekrardan Ayaz abiye çevirirken halen daha bana baktığını gördüm.Hafifçe gülümsedim, oda bana gülümsedi.Çok güzeldi.
Bu anımızı ablam ortamıza dalarak böldü.Aslında iyi de oldu yoksa ben kafayı yiyecektim.Ablam Ayaz abiyi görünce,
''Ayaz nasılsın görüşmeyeli?'' diye bağırarak Ayaz abiye sarıldı bir anda.
Ayaz abide ilk başta şaşırsa da daha sonra oda sarıldı.Aynı zamanda bana da bakıyordu.Ben bana baktığını görünce kafamı ayaklarıma çevirdim.Elim acıdığında tırnaklarımın avucumu neredeyse kanatacak kadar sıktığımı fark ettim.Neden yapmıştım şimdi ben bunu?
Neden ablam Ayaz abiye sarılınca kalbim olduğu yerde içine gömülmüştü.Kendimi şu kalabalık dünyada neden yalnız hissetmiştim? Neden ağlıyacak gibiydim?
''Ben şey bakkala gidiyim.Çekirdek alıyım.Çay da alırız.'' dedim ve kafamı kaldırmadan bakkalın yolunu tuttum.
Aynı zamanda aldığım telefonum ve kulaklığımla müzik dinlemeye başladım.Rastgele açtığım ilk şarkıda Sezen Aksu'nun ağlamak güzeldir parçasının çalması ile bir anda durdum.Neydi bu böyle? Dünya bana oyun mu oynuyordu?
O anda gözümden benden habersiz bir damla yaş düştü.Damlanın düşüşünü izledim.Yere düşüşünü, yüzümde bıraktığı hissiyatını.Gülümsedim ağlarken.
Ne yapıyordum ben böyle? Biri için mi ağlıyordum yoksa şarkı mı çok hüzünlüydü? Ellerimle yüzümü hızlı hızlı sildim ve bakkala girdim.Melis ve Hazal'ı iki tane hasır sandalyeye oturmuş çekirdek çıtlarken buldum.Arkaları bana dönüktü.Bende tam istiyeceğim şeyi söyleyecekken konuşmalarını duydum.
''Ay kızım şu şey yok mu Ayaz. Kızım çok yakışıklı. Bildiğin üzere baş mimar olmuş çalıştığı şirkette. Geçenlerde Ayşe teyze geldi bize oğlunu övdü övdü gitti. Aynı zamanda Ayaz'a kız mı arıyormuş neymiş. Ve bunu söylerken bana baktı inanabiliyor musun ? O da da 2-3 tane daha kız vardı ama bana baktı yaa!! Ay çıldırıcam.'' diye yerinde kıvranıyordu Hazal.
Ben bunları duymam ile neden kırıldığını anlayamadığım kalbim daha da çok acıdı.Elimi kalbime götürdüm 'neden acıyorsun bu kadar' dedim içimden.Tam çıkacakken arkamdan gelen sesle arkamı dönmek zorunda kaldım.Bakkal Hilmi amcanın kızı Melis bağırıyordu.
''Asu ne oldu bir şey mi istedin?'' dedi bana doğru.
''Şey yok ben alıcaktım ama annem aradı şimdi vazgeçmiş. Kusura bakmayın'' dedim gülümseyerek. Halimin aksine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARLI SOKAK MAHALLESİ
AdventureÇıktığım gibi soğuk hava dalgası yüzüme çarptı.Koyu kumral saçlarım bir rüzgar gibi dağıldı bir anda.Ellerimle hafifçe düzeltmeye çalışırken yanıma biri geldi.Kokusundan kim olduğunu anlamıştım aslında ama gene de kafamı kaldırdım. Yüzünü görmemle y...