Keyifli okumalarBir küçücük aslancık varmış.
Çöllerde ko-ko koşar oynarmış.
Annesi onu çok severmiş.
Babası onu çok severmiş.
Sen benim ca-ca canımsın dermiş.
Aslan baba harbe gidince.
Küçüğü ra-ra rahatı bitmiş.
Aslan baba harpte vurulmuş.
Küçüğü çö-çö çölden kovulmuş.
Bu öykünün sonu pek hoştur.
Söylemem söy-söy söylemem boştur."Bir daha söyle anne." Deyip az önce kapattığım gözümü açtım. "Kızım haydi uyu artık, geç oldu."
"Lütfen, son kez söyle. Söz hemen uyuyacağım." Annem gülümserken kafasıyla onaylayıp yanıma uzandı. Küçük bedenimi kollarının arasına hapsederken dudaklarını saçlarıma bastırıp tekrar şarkıyı söylemeye başladı. Gözlerim yavaş yavaş kapanırken, "Anne," dedim gözlerimi tekrara açarak. "Aslanın babası onu çok seviyormuş değil mi?" Annem yumuşak sesiyle, "Çok seviyormuş Zümra'm." Dediğinde, "Babam da beni seviyor mu? O da Aslan baba kadar çok mu seviyor?"
Annemin sesi titrerken, "Baban seni, baba aslandan bile çok seviyor." Diyerek elini henüz küçücük kalbimin üstüne bırakıp, "Baban seni, yüreğiyle seviyor. Dışarı vurmayı pek beceremez o." dedi.
"Yani kalbiyle mi seviyor?"
"Evet bebeğim." Küçük kollarımı anneme sıkıca dolarken, "Haydi devam et anne." Deyip gözlerimi sıkıca yumdum. Babam beni yüreğiyle seviyormuş. Yüreğiyle nasıl sevilir bilmiyorum ama güzel bir şey olmalıdır. Ben de babamı yüreğimle seviyorum o zaman. Annemi de yüreğimle seviyorum.
🖤
Camdan karşıdan görünen denizi izlerken yanağımı ıslatan kızgın gözyaşımı silip burnumu çektim. Babam beni hiçbir zaman sevmemişti. Bir kere bile olsa yanıma gelip saçımdan öpmemişti. Oysa annem sürekli saçımdan öper, kokumu uzun uzun içine çekerdi. Annem bizi bırakıp gittiğinden beri babamın bana acımadan söylediği şey hep, "Senin yüzünden." Demesi olmuştu. Benim yüzümden ne olmuştu bilmiyordum? Annem mi benim yüzümden gitmişti? Babam mı benim yüzümden kötü adam olmuştu? Ben ne yapmıştım onlara? Oysa küçük bir çocuktum ben o zaman, ne anlardım kötülükten? Ne anlardım mutsuzluktan?
Babamın hataları çok ağır. Onun hatalarının bedelini ödeyemem, ne onun ne de beni bırakıp giden annemin. Ben kimsenin kurbanı olmayacaktım. Ne babamın, ne de annemin. Dün acı gerçekleri duyunca nasıl davranmam gerektiğini ne yapmam gerektiğini bilmeden bu suçun bedelini bana kesmesine izin vermiştim ama bunu yapmayacaktım. Ben ebeveynlerimin hatalarının bedelini ödemeyecektim.
"Girebilir miyim?" Arkamda duyduğum sesle irkilirken hızla arkamı döndüm. Kapıda bekleyen Hazan'a bakıp kafamla onayladım. Yanıma geldiğinde gülümseyip, "Merhaba, ben Hazan." Diyerek elini uzattı. Elini tutarken, "Merhaba, Zümra." Dedim karşılık vererek. Hazan orta boylarda, kahverengi gözlü ve sevimli bir yüze sahipti. Elimi elinden çektiğimde, "Sadece Zümra mı?" Diye sordu merakla. Sanırım biraz da meraklıydı.
"Evet." Dediğimde yanıma iyice yaklaşıp, "Demir abimin sevgilisi değil misin?" Kahverengi gözleri kocaman açılırken, Dün en son Demir ile konuşmalarımızın aklıma gelmesiyle, "Sanırım sevgilisiyim." Dedim gülümseyerek. Hazan derin bir, "Oh" Çekip bana sarıldı. "Buna çok sevindim. Tebrik ederim." Neden öyle davrandığına anlam verememiştim ama ben de kollarımı bedenine sardım. Sonuçta kız bana sevgiyle sarılmıştı, karşılık vermemek ayıp olurdu. Bir bu derdin kalmıştı Zümra!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZÜMRA
Genel Kurguİntikam ateşiyle yanan bir adam... Umuduna sarılan güçlü bir kadın... Zümra Korhan, babasının yaptıklarının bedelini ödeyecek olan masum bir kadın. Demir Arslan, ailesinin intikamını alacak olan gözü kara bir adam. "Benden ne istiyorsun?" "Ölmeni...