Mitsuya:
kimsin
Bilinmeyen numara:
bu çok önemli bir bilgi değil bence
Mitsuya:
cevap ver yoksa engelliyorum?
Bilinmeyen numara:
... hayır bekle tamam-
pekala isim veremem ama kısaca gelecekteki kocan, hayatının anlamı ve aynı yastığa baş koyacağın kişi olduğumu söyleyebiliriz
Mitsuya:
vay.
komikmiş gençler ama baydı artık
başka şaka deneyinBilinmeyen numara:
ne
(Bu numaraya mesaj gönderemezsiniz.)
bir dakika hayır
(Bu numaraya mesaj gönderemezsiniz.)
engelledin mi hemen amına koyayım
(Bu numaraya mesaj gönderemezsiniz.)
iki dakika konuşsaydım bari ya.
(Bu numaraya mesaj gönderemezsiniz.)
"Harika."
Uzun saçlarının arasından parmaklarını geçiren genç çocuk, yüzündeki isyan dolu ifade ile ayaklarını yere vururken yanaklarını şişirerek telefonunu cebine artı ve iç çekti.
Hakkai Shiba, Takashi Mitsuya'ya telefon sapıklığı yapmayı düşünmemişti hiç.
Pekala, aslında o ana kadar düşünmediğini söylemek daha mantıklı olurdu.
Kısacık, ani bir refleksle verilen kararın tekiydi bu. Ona yazmaktan pişmanlık da duymamıştı keza.
Sadece bu kadar hızlı şekilde engellenmek zoruna gitmişti.
Somurtarak okulun bahçesindeki banklardan birine çökerken dudaklarını büzdü.
Tam tanımıyla, oğlanı tavlamayı planlıyordu. Bunu nasıl ve ne şekilde yapacağı hakkında en ufak bir fikri yoktu. Sadece istiyordu bunu.
Havalı bir çocuk gibi davranacak ve onu elde edecekti.
Şansını ikiye katlamanın da yolunu bulmuştu üstelik.
Yüz yüze, her şeyden habersizce Takashi ile tanışacak ve diğer yandan da gizlilik içinde onunla mesajlaşmaya devam edecekti.
Böyle uzun uzadıya düşünüldüğü zaman mükemmelliğe çok yakın olan planı gereksiz detaycı görünüyordu.
Ancak elbette ki uygulama kısmı daha eğlenceli ve hızlı olacaktı. Yani o, bunu umuyordu.
"Her neyse," üzülmeye vakit ayırmayarak iç çekti.
Yeni bir hat alıp sil baştan yazabilirdi oğlana. Üstelik bunu tekrar tekrar yapabilirdi. Sonuçta parası vardı ve neden harcamasındı ki?
Boğazlı kazağının yakasını düzelterek oturduğu banktan kalkıp yayvan adımlar ile evinin yolunu tutarken aklında çalan şarkıya eşlik eden tek klip sadece zihninden değil, göğsünden de çıkaramadığı oğlanın yüzüydü.
Ertesi gün, beklendiği gibi geçti.
Ortam hazırdı. Kolej binasının hemen arkasındaki kapıyı normalde çok kullanmazdı, genelde o tarafta çetelerin üstünlük sağladığı bir hiyerarşi yer edinirdi çünkü.
O da bunu kullanarak kapıdan çıktı ve dümdüz bir şekilde yürümeye başladı.
Yanında birkaç arkadaşı, elinde de kitapları vardı. Özellikle iyi giyinmeye dikkat etmişti. Her şey hazırdı. Sorun çıkmasına imkan yoktu.
Ki, klasik senaryodan beklenildiği gibi bir sorun da çıkmadı garip şekilde.
Motorlarını kaldırıma yığmış genç topluluğunun arasındaydı Takashi Mitsuya.
Hakkai ve yanındakiler, tam olarak onun önünden geçmişlerdi.
Eflâtun renkte kısacık saçlarının gölgesi arasından uzun boylu bir silüetin varlığını hissetmesi ile yan bakışlar ile süzdü onu.
Evet, oğlan kendisini fark etmişti.
Hakkai'nin bundan sonra başka hiçbir şey yapmasına gerek yoktu. Sırtını geriye yaslayacak ve hayatında ilk defa, yakışıklı bir surata sahip olduğu için teşekkür edecekti tanrıya.
Bu kadarcık özgüveni de olmalıydı elbette.
Bambaşka bir köşede Takashi Mitsuya ise her şeyin basit bir karşılaşmadan ibaret olduğu fikrine takılı kalmıştı.
Uzun boylu genci beklenenden daha fazla inceledi.
Pekala, o yeşil lateks kazak ve üzerindeki kadife gömlek birbiriyle harika uyum yakalamıştı.
Çocuk giyinmeyi biliyordu. Üstelik yapılı ve fit bir bedene sahipti. Bacak boyu normalden de uzundu. Her şey bir yana, çerçeveli bir yapıya sahip olan yüzü ne çok sert, ne de toydu.
Yakışıklı, diye geçirdi içinden Takashi.
Ancak sadece bu kadarını düşünmekle yetindi. İlk karşılaşma ve bu kısa aşinalık için yeteri kadar detaylıydı fikirleri.
Küçük adımlar ile ilerlemekten daha iyisi yoktu çünkü.
Aynı günün akşamı, başka bir bilinmeyen numaradan, başka bir mesaj aldı oğlan.
Bilinmeyen numara:
tekrardan merhaba,
Beni özlemiş olacağını düşündüğüm için yazayım dedim.
Her neyse, hazır aklıma gelmişken
hâlâ daha sınava hazırlanmana yardım edecek birini arıyor musun?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
grammar lessons - mitsukkai
FanfictionMitsuya'nın ingilizcesi kötüydü ve ona ders çalıştırabilecek kimse yoktu. Tek bir kişi hariç. || yarı texting tamamladım?