Arkadaşlarının çok vicdansız ve kalpsiz olduklarını düşündü Takashi Mitsuya.
Saatlerdir gülüp duruyor ve dalga geçiyorlardı kendisi ile. Oysaki oğlanın ne kadar utandığını ve üzüldüğünü hiç umursamıyorlardı.
Yakışıklı bir çocuğun önünde rezil olmayı kesinlikle sindirebilmiş değildi.
Bir diğer yandan da kendine yumruk atmamak için uğraşıyordu. Sinirden dudaklarını ısırıyor, durduk yere küfür ediyordu.
Haliyle de olması gerekenden daha komik göründüğü söylenebilirdi.
"Çavdar ekmeği iyi ama ben olsam tuzsuz ekmek önerirdim," diyerek sırıttı Takemichi Hanagaki.
Chifuyu Matsuno da onun koluna tutunarak haykırırcasına kahkaha atmıştı. Diğerleri de ondan farksız değildi tabii.
Mor saçlı olanın yüzü düşmeye devam ederken eline geçen ve nereden çıktığını bilmediği mangayı çocuğun kafasına fırlattı. Sonra da homurdanarak çıktı odadan.
O sırada telefonuna gelen mesaj ile siniri iki katına çıkmıştı.
Bilinmeyen numara:
Çavdar ekmeği ha?
Ben daha çok tost ekmeği severim
Mitsuya:
Ben de anneni
Bilinmeyen numara:
Ne
Mitsuya:
Bu konu hakkında konuşmaya çalışırsan
Engeli yersin
Kapa çeneni yani.
Bilinmeyen numara:
Pekala.. şakaydı sadece
Küçük bir mizah unsuru.. anlarsın ya
hahah
Mitsuya:
Eğer gülseydim komik olurdu ama gülmedim demek ki değil
Ben sana engel atmamış mıydım ayrıca?
Bilinmeyen numara:
Yok
Unuttun geçer sefer
Mitsuya:
Tamam hatırlat da unutmayayım bu kez
Bilinmeyen numara:
O iş bende merak etme
Bu arada çalışıyor musun sen sınavına??
Yoksa kalmaya kararlı mısın?
Mitsuya:
Kalmayacağım.
Kendim çalışıp hallederim demiştim ve hallediyorum da zaten
Bilinmeyen numara:
Hm..
O zaman bana present perfect continuous anlatsana biraz ya
Nedir, nasıl ve nerede kullanılır misal
Bahsetsene
Mitsuya:
Bir dakika bekle
Bilinmeyen numara:
Hayal kırıklığına uğruyorum şu an
(Görüldü 13.04)
Mitsuya:
Tamam hatırladım şimdi anlatırım tabii ki
Bilinmeyen numara:
...
Google arama geçmişini merak ediyorum sanırım
Mitsuya:
Anlatayım mı yoksa boş konuşmaya devam mı edeceksin?
Bilinmeyen numara:
Bak cidden sana akıl vermeye çalışmıyorum ama
Bu şekilde sınavdan geçemezsin kesinlikle
Beni dinle de sana şu cevapları atayım ha
Ne dersin?
Karşılığında bir şey istemiyorum bile, yemin ederim
Mitsuya:
Sana güvenmiyorum
(Görüldü, 13.20)
Kim olduğun, nerede yaşadığın, kaç yaşında olduğun dahi belli değil
Tanımadığım birinin lafına güvenip kendimi tehlikeye atacak kadar kıt beyinli olmadığımı hatırlatmak isterim
Bilinmeyen numara:
O kadarının ben de farkındayım
Öyleyse güvenini kazanmak için ne yapmam gerek?
Mitsuya:
Karşıma çıkıp benimle normal insanlar gibi tanışabilirsin
Ya da ne bileyim, ismini söyleyebilirsin en azından.
Bilinmeyen numara:
Bunları yapacak olsaydım sana söylemezdim zaten Mitsuya
Önceden seninle tanışmak için bir şansım olabilirdi
Yüz yüze yani
Ama artık bu şansa da sahip değilim sanırım
Mitsuya:
Neden bahsediyorsun şu an?
Bilinmeyen numara:
Demek istediğim..
Bilirsin yani
Çavdar ekmeğini sadece yemek zevki olmayan insanlar yer
Mitsuya:
Ne
Sen-
Orospu çocuğu
Bilinemeyen numara:
Bana hakaret etmeni seviyorum be
(Bu numaraya mesaj gönderemezsiniz.)
Özlemişim engel yemeyi de
(Bu numaraya mesaj gönderemezsiniz.)
En azından hatırlatmama da gerek kalmadı
(Bu numaraya mesaj gönderemezsiniz.)
Neyse
(Bu numaraya mesaj gönderemezsiniz.)
Bir dahaki sefere üzerime düşeceksen de yalnız olduğumuz bir anı kolla ayrıca :))
(Bu numaraya mesaj gönderemezsiniz.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
grammar lessons - mitsukkai
FanfictionMitsuya'nın ingilizcesi kötüydü ve ona ders çalıştırabilecek kimse yoktu. Tek bir kişi hariç. || yarı texting tamamladım?