Bilinmeyen numara:
Bir parti düzenlediğini duydum
Ben de geliyorum haberin olsun
Mitsuya:
Ne
Bilinmeyen numara:
Evet beni orada bulacaksın
Mitsuya:
Çok komik şakaymış
Bilinmeyen numara:
Şaka değil geliyorum cidden
Kapının herkese açık olduğunu söylememiş miydin
Geldiğimde fark etmeyeceksin bile:)
Mitsuya:
Gelenlerin telefonunu karıştırmayı düşünüyorum şu an
Bilinmeyen numara:
Başka bir kart takacağımdan şüphen olmasın
Mitsuya:
Lânet piç.
Bilinmeyen numara:
Hadi hadi naz yapma sen de heyecanlandın değil mi?
Ben orada olacağım
Sana bakacağım
Belki seninle konuşacağım
Hatta belki
Bilirsin partilerde garip şeyler olur
Mitsuya:
Kapayacak mısın çeneni?
Bilinmeyen numara:
:)
Sana bu kadar yakın olma düşüncesini seviyorum
Orada olsam bile fark etmeyeceksin bile ve bu o kadar güven verici ki
Mitsuya:
Tanrım sen
Delirmişsin ciddiyim
Bilinmeyen numara:
Her neyse tekrar engellenmek istemiyorum o yüzden bu konuyu kapatabiliriz tabii ki
Ve hmm cidden hala neden engel yemedim
Mitsuya:
Bana yeni bir numaradan yazdığında garipsemedim bile
Üzgünüm ama her söylediğine tamam deyip geçiştirmek ya da saçmalamalarını okumak daha zevkli
Bilinmeyen numara:
Vay,
Kırıcıydı?
Mitsuya:
Görev tamamlandı demek ki
Bilinmeyen numara:
Bazen keşke beni sevebilsen diyorum gerçekten
Mitsuya:
Dramatik olmaya mi çalışıyorsun fırsat bilip?
Bilinmeyen numara:
Hayır hayır
Cidden yani sonuçta
İnsanlar imkansız şeyleri ister değil mi?
Mitsuya:
Bugün garipsin gerçekten
Bilinmeyen numara:
Öyle miymişim?
Mitsuya:
Her neyse
İşim var
(Görüldü, 23.30)
-
Takashi Mitsuya gözlerini telefondan çekerek omuz silkti ve iç çekti.
Hayır, kesinlikle ne olduğunu sormayacaktı.
Buna karşın gerçek anlamda hiçbir isteği yoktu. Pekala ki, tanımadığı birinin sorunlarını benimseyemezdi. Üstelik kendine ait birçok problemi varken başka derde de ihtiyaç duymuyordu.
Yine de küçücük bir vicdan azabı çekti olması gerektiği gibi.
Hakkai Shiba ise boş bakışlarını kendi ekranında gezdirirken mesaja son kez baktı. Göz kapaklarını örterek yastığına sarılırken düşüncelerinden kurtulmak için çaba sarf ediyordu.
Arada bir olduğu gibi içi rahatsızlık ve yalnızlık hissi ile dolmuştu.
Ablası üniversite için uzağa gitmişti. Ağabeyinin konusunu dahi açmıyordu zaten.
Koskoca evde yapayalnız, bir başınaydı.
Arkadaşları vardı. Bir sürü hem de. Yine de hiçkimsenin ilk tercihi olmadığını bilecek kadar farkındaydı her şeyin.
Ve böylece durgunluk, azıcık da hüzün duyarak uykuya daldı.
Bu kez mor saçlı oğlan hakkında hayaller kurmaya bile tenezzül etmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
grammar lessons - mitsukkai
FanfictionMitsuya'nın ingilizcesi kötüydü ve ona ders çalıştırabilecek kimse yoktu. Tek bir kişi hariç. || yarı texting tamamladım?