Herkeste bir telaş vardı, çünkü birkaç saat sonra otelin sahibi Arkın YİĞİTER bir buçuk yıl aradan sonra yurtdışından dönüş yapacaktı.
Genç biri olmasına rağmen bu kadar başarıyı 27 yıla sığdırmayı başarması herkesin dilinde dolanıyordu, tabii gıpta eden çoktu.
Babasının ölümünden sonra iyice işkolik olmuştu bu yüzden de başarıdan başarıya koşuyordu. Bir buçuk yıldır yurt dışında uğraştığı ihaleyi de almıştı. Onun emri altında çalışanlar bu başarının kendilerine de kazanç sağladıklarını bildikleri için daha bir heyecanlıydılar. Çünkü beş yıldızlı bir otelde çalışmak herkesin istediği bir şeydi ama oraya girmek herkesin harcı değildi.
" Hadi acele edin, birazdan burada olur Arkın bey."
Genel müdürün oraya buraya emir yağdırması daha da bir heyecanlandırıyordu onları.
Önünden geçen sekreteri kolundan tutarak durdurdu müdür.
" Oya hanım, Arkın beyin masasında hazır olmasını istediği dosyaları odasına götürdünüz mü?"
Herkes gibi makyaj değil de, suratına badana yapan sekreter, ani durduruluşu nedeniyle ilk afallasa da ardından toparlayıp müdürüne cevap verdi.
" Hayır Cenk bey, bende onları bırakmaya gidiyordum."
Elindeki dosyaları gösterdiğinde müdür önden çekilip ona yol verir. Oya hiç istifini bozmadan mini deri eteğiyle kalçalarını sağa sola sallayarak asansöre doğru adımladı.
Kendisini seksi sanan sekreterin ardından yüzünü buruşturarak bakarken, ikiliye bakan aşçı yardımcısı Cenk beyin surat ifadesine güldü.
" Sadece modadan anladığı halde nasıl olur da hala burada çalışabiliyor anlamış değilim."
Arkasından gelen sesle irkilerek önüne döndü müdür. Sırıtarak kendisine bakan şef yardımcısına göz devirdi. İşini çok iyi yapmasına rağmen çenesi bütün güzelliğini ve becerisini bir kenara attırıyordu resmen. Dedikoducu olduğu için de Cenk bey ona asla malzeme vermiyordu.
" Hadi hadi işine bak!"
Ne kadar iyi de olsa, sinirlendiğinde müdürlerinin çok korkutucu olduğunu bildiği için anında oradan uzaklaşıp işine döndü.
Yarım saat kadar sonra otelin önünde siyah pahalı bir araç durduğunda genel müdür ve yardımcısı anında önünde durmuşlardı. Vale kapıyı açarken arabadan dışarı çıkıp anahtarı valeye bıraktı.
Patronlarının geldiğini gören diğer çalışanlar ona uzaktan hayranlıkla bakarken, Arkın başını kaldırıp PENTAGON yazısına baktı.
Babasından sonra bu oteli ve daha nicesini büyütmek için nelerini vermişti. Şimdi işte buradaydı, tam da olmasını istediği yerde. Yüz binlerce otel sahibinin olmak istediği yerde. Ve bunu hiçbir hak yemeden, başkasına boyun eğmeden yapmıştı.
" Hoşgeldiniz Arkın bey."
Müdürün ona seslenmesiyle başını aşağı eğdi. Özlemişti burayı, insanın kendi toprağı gibi olmuyordu başka bir ülke.
" Hoşbuldum Cenk."
Daha fazla kapı önünde dikilmeden otelden içeri girdiğinde müdür de peşinden gelmişti. Önünden geçen her kadın ona dönüp bir daha bakarken, otel çalışanları da çaktırmadan göz ucuyla süzüyorlardı. Çünkü Arkın bey disiplinli biriydi ve işlerini aksatmalarından nefret ediyordu.
Birlikte asansöre bindiğinde müdür son kata bastı. Yüzlerce metre yüksekliğindeki otelin son katına giderlerken yine arkalarında asansörün dışarıyı gösteren camlı bölmesinden içeri aydınlık giriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK SEVDA-Gay
General Fiction[TAMAMLANDI] Arkın nereden bilebilirdi ki bozduğu işin arkasında bir mafya babası olduğunu... Hemde bütün hayatını kökünden değiştirecek bir mafya...