3

24.9K 1.3K 440
                                    

1 HAFTA SONRA

Olaylar biraz durulmuş ve polis alıcıları rahat bırakmıştı. Ama yine de dikkatli olmaları gerekiyordu. Bir daha yakayı ele verirlerse bu sefer ciddi sorunlar doğurabilirdi.

Kuvars, bu aptallarla daha fazla ilgilenmek istemediği için bir an önce bitsin istiyordu. Teslimattan sonra eski alıcısını arayıp işi sonlandıracaktı. Ve bir daha da araştırmadan kimseyle iş yapmayacaktı, bu hatır için bile olsa.

Odasında oturmuş düşünürken içeri adamı Serkan girdi.

" Patron?"

Oturduğu koltukta dikleşip yüzünü ona çevirdi. Normalde pek konuşmazdı, gerekmediği sürece. Onu tanıyan herkes bunu bildiği için boş muhabbet yapmıyordu. Adamları da onun bakışıyla ne demek istediğini anlıyordu.

Ellerini önünde bağlamış olan adam gelip yanında durarak konuşmaya başladı.

" Ender Tekin seninle görüşmek istiyormuş. Eğer müsaitsen akşam seni evine davet ediyormuş."

Ender Tekin, Kuvars'ın uzun yıllar önce birlikte bir dönem iş yürüttüğü kişiydi. Güvenilir biriydi. Gitmemek için bir sebep yoktu.

Başını sallamakla yetindiğinde adam saygıyla önünde eğilip dışarı çıktı.

Koltuğa biraz yayıldı. Migreni artmaya başlamıştı ama ilaçlarla hiçbir şekilde geçmiyordu. Başını arkaya atıp gözlerini yumdu. Geçmesini bekleyecekti her zamanki gibi. Akşama kadar geçmesini umdu, yoksa yerinden bile kımıldayamayacak duruma geliyordu. Aklına o adam geldi, Arkın YİĞİTER. Bir buçuk yıldır yurtdışındaydı, geleli bir hafta olmuştu zaten ve daha ilk dakikadan işini baltalamıştı. Bir daha o otelde iş yapmayacaktı. Belli ki adam gözü açık biriydi. Geldiği ilk günde onları ele vermişti. Bir daha böyle bir hataya düşmeyecekti.

*

Arkın sabahtan beridir işlerle uğraşmaktan yemek bile yiyememişti. Üç gündür şehirden uzak olan evinde kalıyordu. Nişanlısını özlemişti ama o da öğretmen olduğu için sürekli görüşemiyorlardı. Sadece telefonla konuşmak yetmiyordu onlara, ama ikisinin de iyi bir gelecek için çalışması gerekiyordu. Sırf şimdi zengin diye işi yarım yamalak yapsa yarın öbür gün iş yeri batabilirdi. Bu yüzden de sürekli çalışmalıydı. Her ne kadar yorucu olsa da.

O gün o adamları duyduktan sonra polise haber verip onların yakalanmasını beklemişti. Hiç kimse kendi iş yerinde onun adını lekeleyemezdi. Bir de elini kolunu sallayarak iş yürütüyorlardı. Bu kadar rahat olduklarına göre belli ki önceden beridir burada işlerini yürütüyorlardı. Ama artık Arkın vardı ve buna izin vermeyecekti.

Vakit öğleni çoktan geçmişti ve hala yemek yememişti. Aç karınla dosyalara gömülmek de artık canını sıktığı için biraz mola vermek için elindeki dosyayı kapatıp masaya bıraktı.

Saate baktığında şimdiye kadar Leyla'nın dersinin çoktan bitmiş olması lazımdı. Sabahtan beridir onu aramamıştı ve bu Leyla'nın yapabileceği bir şey değildi.

Numarasını tuşlayıp kulağına götürdü telefonu. O sırada kapı çalmadan açıldığında Arkın telefonu kulağından uzaklaştırıp oraya döndüğünde Leyla'yı görmesiyle yüzünde bir gülümseme oluştu.

" Sürpriz."

Gülerek içeri giren nişanlısıyla ayağa kalkıp yanına yürüdü.

Sımsıkı sarıldığında gözlerini yumdu. Leyla da kollarını onun beline dolayıp başını göğsüne yasladı. Saçından öptüğü kadını kendinden uzaklaştırıp elinden tuttu.

KARANLIK SEVDA-GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin