21

16.5K 1K 245
                                    

Serkan sabahtan beridir her yerde Kuvars'ı arıyordu, ama bir türlü bulamıyordu.

Adamlara dışarı çıkıp çıkmadığını sormuştu ama dışarıya çıktığını kimde görmemişti. Odasında yoktu, çalışma odasında da yoktu.

Muhtemelen evin içinde bir yerlerdeydi ama nerede?

Geriye bir tek bakabileceği, Arkın'ın kaldığı oda kalıyordu. Orada da niye kalacaksa. Ama en azından gidip Arkın'ı da uyandırması gerekiyordu kahvaltı yapması için. Zaten dün gece de Kuvars yüzünden bir şey yememişti.

Merdivenleri çıkıp onun odasının kapısını yavaşça açarak içeri adımını attığı an, gördükleriyle adımları duraksadı.

Kuvars ve Arkın aynı yatakta yatıyorlardı. Hemde sarmaş dolaş.

Arkın'ın başı Kuvars'ın göğsündeydi. Kollarıyla sıkı sıkıya sarılmıştı.
Kuvars'ın da bir kolu Arkın'ın belini sarmıştı.

İkisi de mışıl mışıl uyuyordu. Serkan sessiz olmaya çalışarak yanlarına gitti. Normalde Kuvars seslere karşı hassastı, ama artık nasıl rahat bir uykuda ve yorgunsa kımıldamamıştı bile.

Serkan tuhaf bir şekilde mutlu olmuştu. Çünkü Kuvars asla birileriyle yatamazdı. Ama buradan bakıldığında gayet de yerinden memnun görünüyordu. Demek ki Arkın'dan rahatsız olmuyordu.

Zaten Serkan bu adamı tanıdığından beridir onda bir farklılık seziyordu. Eğer Kuvars da, Serkan'ın onda gördüğünü görür ve onu severse, Serkan çok mutlu olurdu. Çünkü Kuvars da artık mutlu olmayı hak ediyordu.

Daha fazla burada durmayıp onları uyandırmadan arkasını dönüp kapıya yürüdü. Kuvars onu burada görürse canına okurdu.
Kapıyı yavaşça kapatarak dışarı çıktı. Galiba biraz daha uyusalar fena olmazdı.

Serkan aşağı kata inerken sırıtıyordu.

*

Arkın bedenini saran kolun sıcaklığı yüzünden yerinde kıpırdandığında, onun hareket etmesiyle birlikte Kuvars da gözlerini aralamıştı.

Kuvars'tan birkaç saniye sonra Arkın da gözlerini aralamıştı. Ama görüş açısına yastık değil de bir göğüs girdiğinde uykusu yavaş yavaş açılmaya başlayıp kaşlarını çatmıştı.

Kafasının altındaki sertlik kıpırdandığında Arkın'ın uykusu tamamen açılıp anında başını kaldırmıştı.

Göz göze geldiği adamla gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Kuvars'ın hafif uykulu mavi gözleri kendisinin kahvelerinde dolandığında anında yatakta doğrulup ona baktı.

Arkın öylece şaşkınlıkla etrafta gözlerini dolandırdığında, Kuvars da yatakta doğrulup ona baktı.

Kuvars dün gece yorgunluktan yanına uzandığını hatırlıyordu.
Ne ara uykuya daldığını bile anlamamıştı. Resmen adamla aynı yatakta sarmaş dolaş uyanmıştı.

Umarım yanlış anlayıp da başının etini yemezdi.

Ama Arkın hiçbir şey demeden öylece etrafa bakıyordu. Gözleri bir an olsun kendisine değmiyordu.
Yüzündeki ifadeden ona bir şey söylemekten çekindiği belliydi.

Tabii bu kadar şeyden sonra ondan çekinmesi doğaldı.

Kuvars saçlarını karıştırarak ayaklarını sarkıtıp yataktan kalktı.

" Uyuya kalmışım, yanlış anlama. "

Arkasını dönüp giderken hafifçe ona yönelik seslendiğinde, Arkın başını kaldırıp sırtı kendisine dönük olan adama baktı.

KARANLIK SEVDA-GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin