Gözünün ucuyla gördüğü beden yüzünden irkilerek geri çekilmeye çalıştığında, sırtının duvara çarpmasına engel olamamıştı.
Şimdi acıyan sırtını umursayamayacak kadar gergindi. Kalbi deli gibi atarken, karanlıkta ona dönen bedenin O olmaması için içinden dua ediyordu.
Her geçen saniye daha da paniklerken, karanlıkta yüzünü göremediği beden biraz yaklaşarak aydınlık olan yere geçti.
Arkın'ın ilk gördüğü, bir çift mavi gözler olmuştu.
Korktuğu başına gelmişti işte. Sanki hayat, inadına kaçamaması için adamı bu gece vakti onun karşısına çıkarmıştı. Şans ondan yana olamıyordu bir türlü. Hemde hiç.
Gecenin köründe hala ayakta olan adama baktı. Sanki kaçacağını önceden biliyormuş gibi, kaçacağı tek noktada duruyordu.
" Nereye?"
Sesi, karanlık ve ıssız mutfakta duvarlara çarparak Arkın'a ulaşmıştı. Ama onun gözlerine bakarken ne diyeceğini bilmiyordu. Şimdi ne dese kesin adam ona inanmaz ve onu tekrar bağlayıp odaya kilitlerdi.
Yalan söylemeyi pek becerdiği söylenemezdi. Ve bu karşısındaki adam da yalanı hemen anlayan bir tiple ona bakarken bu biraz daha zordu onun için.
" Iı şey, "
Bir şeyler bulmak için etrafına bakınmaya başladı.
Bir yandan da gözlerini adamdan ayırmamaya çalışıyordu. Çünkü göz kaçırmak, yalanın simgesiydi.
Ama en zor olanı, yalan söylerken onun gözünün içine bakmak zorunda kalmasıydı. Bu şuanda onun için daha zordu.
Adam, keskin yırtıcı gözlerini kısmış ona bakarken, elindeki bardak dikkatini çekti Arkın'ın.
" Su! "
Aniden aklına gelen şeyle hafifçe bağırdığında, Kuvars kaşlarını daha da çatmıştı.
Arkın, biraz fazla sesli söylediğini fark ettiğinde şüphe çekmemek için açıklamaya başladı.
" Yani, su içecektim. Susadım da. "
Kuvars tek kaşını kaldırıp onu baştan aşağıya süzdü. Hala dün geceki elbiseleri vardı üzerinde. Ve yatmadığı her halinden belliydi. Çünkü gözleri uyanık gibi duruyordu. Hafif uykulu ama uyumamış.
Onu süzen adamla yerinde rahatsızca kıpırdandı Arkın. Bu kadar şüpheci olmasa olmuyordu sanki. Foyasının ortaya çıkması an meselesiydi.
" Uyumamışsın? "
Soru sorar biçimde onun yüzüne baktığında, Arkın yakalanmanın verdiği utançla kızarmıştı.
" Nereden çıkardın?"
Yalan söylememek ve onun bunu nasıl anladığını anlamak için ikisinin ortası olan bir soru yönelttiğinde, Kuvars kaşlarını çattı.
" Üstünde hala dün geceki kıyafetler var ve gözlerin kızarmamış. Uykudan uyansaydın böyle görünmezdin. "
Kendisine açıklama yapan adamın dediklerine kaşları havaya kalkmıştı. Karanlıkta ve çaktırmadan nasıl bu kadar detaylı bakmıştı anlamış değildi.
Arkın şimdi de buna nasıl bir yalan bulsa diye düşünüyordu.
Boğazını temizleyerek açıkladı.
" Kıyafetler yüzünden pek rahat uyuyamadım aslında- "
" Dolapta kıyafet vardı. "
Lafını kesen adamla bir şey demedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK SEVDA-Gay
General Fiction[TAMAMLANDI] Arkın nereden bilebilirdi ki bozduğu işin arkasında bir mafya babası olduğunu... Hemde bütün hayatını kökünden değiştirecek bir mafya...