Amber Potter: 1

Pek Sevgili İksir Profesörü

EVET BÖLÜM GELDİ.

İyi okumalar...

—·—·—·—·—·—·—·—

"Amber."

"Amber!"

"Ne?"

Bir sessizlik.

"UYAN DİYE YARIM SAATTİR SANA SESLENİYORUM!"

Amber, söylene söylene doğruldu. "Sal beni, Nell. Uykumla beni yalnız bırak."

Nell, başını iki yana salladı. "Olmaz öyle şey! Kalk hadi, kahvaltıyı kaçıracağız!" Kahvaltı lafını duyan Amber'ın bir anda gözü açıldı.

"Kahvaltı mı? Hemen geliyorum!"

Yataktan atlayan Amber'a onayamaz bir bakış attı Nell. "İflah olmazsın..."

"Diyene bak!"

⚡⚡⚡

Okulda eğitim yılı iki gün önce başlamıştı. Seçimden sonraki gün, öğrencilerin okulu gezmelerine izin vermişlerdi. Amber yeni üç arkadaş edinmişti. Skye Wilson, Alexander Ryland ve Ida Daisy Calliope. Üçü de Hufflepuff'lıydı ve çok cana yakınlardı.

Ancak o gün, dersler başlıyordu. İlk derse geç kalmak üzerelerdi, ama yolu bulmakta zorlanıyorlardı.

Amber, koşmaktan yorulduğu için durdu ve ellerini dizlerine koyup soluklandı. "Nerede bu sınıf? Öldüm ben koşmaktan!"

Nell, sırtını taş duvara yasladı. "Al benden de o kadar!" diye yakındı.

O sırada Harry ve Ron'un da koştuğunu gördüler. Onlar da sınıfı bulmakta zorlanıyor olmalıydılar.

"Ron, beşinciye söylüyorum: Biçim Değiştirme sınıfı zindanlarda değil!"

"Ama burada da değil!"

Harry ofladı ve bir şey demedi.

"Arkadaşlar, sanırım ben buldum!"

Nell'in sesiyle onun olduğu yere ilerlediler. Ve sınıf tüm heybetiyle karşılarında duruyordu.

"McGonagall bize çok kızacak!"

"Haklısın, 'Ha?' Çocuk!" dedi Nell.

Ron ve Nell gülerken Amber hiçbir şey anlamamıştı. Gözleri sinirli bir şekilde kısılmış kardeşine bakarak "Ne oldu?" diye sordu.

Ron, gülerken konuştu. "Seçim gününde ona bir şey desek, 'Ha?' diyerek karşılık veriyordu, onun dalgasını geçiyorduk."

Harry bizi iterek sınıfa soktu. "Bu kadar geç kaldığımız yeter. Kapayın çenelerinizi!" dedi sinirle. Ona gülerek sınıfa girdiler.

⚡⚡⚡

McGonagall, masanın başına geldi ve Amber'ın iğneye dönüştürdüğü kibrite baktı. Sert yüzünde bir gülümseme oluştu.

"Gryffindor'a beş puan. Biçim Değiştirme'ye yeteneğiniz olduğunu söylemeliyim, Miss Potter." Masadan uzaklaşırken gururlu ve sevinçli bir şekilde karşısındaki iğneye baktı Amber. Koskoca sınıfta sadece o, Skye Wilson ve Hermione Granger bunu başarabilmişti.

⚡⚡⚡

Profesör yoklama alırken, ismi okunan Slytherin'li elini kaldırdı.

"Buradayım, efendim!"

Vampir kılıklı profesörün yüzü kasıldı. "Amber Potter." Gözlerini Amber'ın ela gözlerine, sonra da taranmamış gibi gözüken, ama aslında bir saat boyunca düzleştirilmeye çalışılmış siyah saçlarına dikti. 

"Burada!" dedi Amber.

Snape sinsi bir ifadeyle ona baktı ve yoklamayı bitirip, biraz Harry'e sataşıp Amber'a döndü. "Derse birkaç tane soruyla başlayalım, böylece kimin çalışıp çalışmadığını görmüş oluruz. Örneğin, Miss Potter: Öğütülmüş çirişotu kökünü pelinotu demine eklersem ne elde ederim?"

Amber, o anda Percy'e teşekkür etti. Hermione ile konuşurken Yaşayan Ölüm İçkisi iksrinin çok zor olduğunu, çirişotuyla pelinotunun karışımıyla yapıldığını söylemişti.

"Yaşayan Ölüm İçkisi isimli güçlü bir uyku iksiri elde edersiniz, profesör."

Harry, şaşkınlıkla Amber'a baktı. Kardeşinin bu kadar zeki olmasını beklemiyor olmalıydı.

Profesör Snape memnuniyetsizce burun kıvırdı ve derse döndü. Tabii dersin yarısını Amber ve Harry'e laf sokmaya çalışarak geçirmişti.

Ders çıkışında Amber isyan etmeye başladı. "Bu nasıl bir adam böyle! Hayır, ben ona ne yaptım ki de bana böyle davranıyor? Yanlış bir şey yapmadım!"

"Sen o adamı boş ver, hep aynı şeyi yapar. Gryffindor'dan birine puan verdiği tarih boyunca görülmedi."

Amber, Fred'e döndü. "Ben bu koca burundan kaç yıl çekeceğim?"

"Yedi yıl." dedi George.

"Dursley Muggle'larını toplasan bu adam kadar etmez ya!" Arkadan gelen Harry'nin sesine hak verdi Amber.

⚡⚡⚡

İlk uçuş dersi gayet eğlenceliydi. Hatırlatıcının peşinde uçmuşlardı Harry'le. Sonuç olarak, müdür yardımcısı McGonagall'ın peşinden gidiyor ve alacakları cezayı tahmin etmeye çalışıyorlardı. Ancak Tılsım sınıfının önüne gelmeyi beklemiyorlardı.

"Özür dilerim, Profesör Flitwick, bir saniye Wood'u alabilir miyim?"

Beşinci sınıf olan iri yapılı bir çocuk çıktı karşılarına. Sınıftan çıktığında kafası karışık görünüyordu.

"Üçünüz de gelin benimle." dedi Profesör McGonagall, koridorda yürümeye başladılar; Wood merakla ikizlere bakıyordu. 

Bir boş sınıfa girdiler ve kapıyı kapattılar. Profesör konuşmaya başladı.

"Potter, Potter, bu Oliver Wood. Wood – sana yeni birer Arayıcı ve Kovalayıcı buldum."

Wood'un yüzündeki şaşkınlığın yerini sevinç aldı.

"Ciddi misiniz, Profesör?"

"Kesinlikle! Doğuştan yetenekli bu çocuklar. Ben böyle bir şey görmedim. Bu sizin süpürgeye ilk kez binişiniz miydi?"

"Evet." dedi Amber.

McGonagall, Harry'i gösterdi. "Bir Hatırlatıcı'yı on beş metre pike yaparak yakaladı." dedi Wood'a. "Burnu bile kanamadı." Amber'ı işaret etti. "Bundan iyi refleks görmedim. Oldukça hızlı ve kontrollü uçuyor. Atışları da hep isabet etti."

Wood, bütün düşleri bir anda gerçekleşmiş gibi bakıyordu.

Onlar bu garip konu hakkında konuşurken Amber, okuldan atılmadığına seviniyordu.

—·—·—·—·—·—·—·—

7. Bölümün Sonu.

Bayaaaa uzun bir aradan sonra bölüm attım. Ama 615 kelimelik. Ama napayım üşeniyorum.

Pfff hayat çok sıkıcı. Hele o Tarih ve Fizik konuları var ya... Allah onların belasını versin.

Neyse.

Bir dahaki bölümde görüşmek üzere (inşallah, amin) sayın cadı ve büyücüler!