Amber Potter: 1

İki Yüzlü Adam

İyi okumalar...

⚡⚡⚡⚡⚡

İksir buz gibiydi. 

Kendisi buz gibiydi.

Ama donup kalmasının nedeni elbette ki bu değildi.

Quirrel'ın ne işi vardı ki odada?

"Sen ha!" dedi Harry, şaşkınlıkla.

"Evet, ben," dedi sakin bir sesle. Gülümsedi. "Ne tesadüftür ki, ben de tam ikinizle burada karşılaşıp karşılaşmayacağımı düşünüyordum."

"Ama ben sanmıştım ki — Snape-"

"Severus mu?" Gülüşü oldukça soğuk ve keskindi. Klasik kötü adam gülüşü anlayacağınız. "Evet, Severus öyle birine benziyor, değil mi? Besili bir yarasa gibi ortalarda dolaşması öyle yararlı oldu ki. Onun yanında ke-ke-kekeleyip duran za-zavallı P-Profesör Quirrel'dan kim kuşkulanabilirdi ki?"

"Hey, bir dakika," diyerek söze karıştı Amber. "Snape beni öldürmek istedi, maçın ortasında hem de!"

"Seni öldürmek isteyen bendim. Arkadaşınız Miss Granger, Quidditch maçında Snape'i ateşe vermek için koşarken bana çarptı. Seninle göz ilişkimi yitirdim. Bir saniye daha sürseydi, belki de seni o süpürgeden atabilecektim. Bunu daha önce de yapabilirdim, ama Snape seni kurtarmak için karşı-büyü yapıyordu. Yaptığı büyü, bana kıyasla zayıftı tabii. Başka bir şey daha vardı..."

Amber ona boş boş baktı. Birkaç saniye sonra attığı kahkahayla, Quirrel'ın ona deliymiş gibi bakmasına neden oldu.

"Snape? Beni? Kurtarmak? Hayatta inanmam!" dedi gülerek.

"Sana kalmış," dedi soğuk bir sesle. "Bir sonraki maçta niye hakemlik etmek istedi, bilmiyor musun? Yine büyü yapmama engel olacaktı. Boşuna... hiç zahmet etmeseydi... Dumbledore oradayken zaten hiçbir şey yapamazdım. Bütün öteki öğretmenler, onun Gryffindor'un kazanmasını engellemek istediğini düşündüler, kendini bilerek sevimsizleştirdi... Dedim ya, boşuna... seni ve kardeşini bu gece öldüreceğim."

Parmaklarını şaklattı. Birdenbire havadan ipler sarktı. İki Potter'ı sımsıkı bağladılar.

"Her şeye burnunu sokuyorsun, Harry Potter, yaşaman doğru değil. Cadılar Bayramı'nda okulda dört döndün. Taş'ı neyin koruduğunu anlamak için gelmiştim, sen de beni gördün."

"İfriti içeri sen mi aldın?"

Bu çocuk neden her şeye şaşırıyordu?

"Tabii, ifritlerle başa çıkmakta ustayım — arkadaki ifritin halini görmedin mi -"

"Uf, buraya senin egonu dinlemeye gelmedim, aptal."

"Cidden, senin burada ne işin var Amber?"

Omuz silkti. "Oldukça monoton olan hayatıma, kardeşime yardım ederek renk katmak istedim," dedi.

Harry gözlerini devirdi. "Macera arıyorum demiyor da," diye söylendi.

"Sen bana mı söyleniyorsun?" İplerden kurtulmaya çalıştı. "Bana, bana! Biricik-"

"Kardeş kavganızı sonraya saklayın ve sesinizi kesin! Meşgul olduğumu görmüyor musunuz?"

Meşgul olduğu şey aynayı incelemekti.

Aynayı incelemekle meşgul olunuyorsa... Amber uyurken meşgul oluyordu!

Kafasının dört katı sarığı olan Quirrel, ses çıkardıkları için kızabiliyorsa... Amber da, o uyurken ses yapanlara kızabilirdi!