5. BÖLÜM

22 6 35
                                    

Into Your Arms- witt Lowry

🦋

5. BÖLÜM

YARALAR VE YARALANANLAR

Turna Sarper,

Hani olur ya, bir anda içine çekip gitme hissi dolar. Sonra onu takip eden bir his daha çıkar karşına;biz o duyguya endişe diyoruz. Gitmek istediğin anda göğüs kafesini gelip geçen bir endisi hissi kaplar kalbini. Ben tam olarak oradaydım.

Ya bu yolculuk benim için başarısız bir hâl alırsa?

Ya ben bu yolculukta iyice dibe çökersem, diye düşünerek yaşanmıyordu işte. Endişe yakana bir yapıştımı ne sen sağ çıkıyorsun o yürekten, ne de o kayıp. Böyle bir çıkmaz bana fazlaydı artık. Ben kendine kadar olan bir kızdım. Büyük bir dünyam varmış gibi görünebilirdi dışarıdan, oysa bırak dünyayı güneş bile küsmüştü bana.

Yanımda bir tek Aslan vardı. Peki ben ani bir kararla çıktığım bu yolculukta ona ne kadar güvenebilirdim? Tamam bana ondan bir zarar gelmezdi ve bunu biliyordum ama gerçekleri öğrendiği an onun gitmeyeceği ne belliydi? O burada benimle son anıma kadar kalabilecek miydi?

"Uyanık olduğunu biliyorum Turna, aç artık gözlerini." Aslan'ın sesi ile usulca gözlerimi açtım. Açık konuşmam gerekirse gözlerimi açtığım ilk anda onun gözlerinin manzarası ile karşılaşmak beklediğim bir şey değildi. Gerçi şimdi gözlerimi kapatsam, bir daha açtığımda yine aynı manzara ile karşılaşmak isterdim. "Günaydın." Dedi gülerek. "Ne diye öylece bekliyorsun?"

Başımı kaldırıp etrafa bir bakış attığımda bir odada olduğumu gördüm. "Günaydın. Bilmiyorum gözlerimi açmak istemedim. Karanlıkta beklemek, gözlerimi gün'e açmaktan daha güvenli hissettirdi sanırım."

"Ya da kaçmayı uyumak sananlardansın." Yatağın ucunda, bana en uzak nokta da oturuyordu.

"Burası neresi?" Diye sordum.

"Çanakkale'de bir oteldeyiz. Yarım saat oldu buraya geleli. Burası senin odan, ben karşı odada kalıyorum. İki günlük rezervasyon yaptırdım, bugün öğlen için ise bir tur rehberi ile anlaştım. Yarın sabah kahvaltı yaptıktan sonra çıkarız yeni yolculuğumuza." Başımı sallamakla yetindim. Bende senin uyanmanı bekliyordum. Hazırlan yarım saat sonra kapıda ol, kahvaltı yapıp tur rehberi ile buluşalım."

"Tamam." Dediğimde başını salladı ve ayaklandı.

O çıktığı anda üzerimde ki kıyafetlere baktım. Onun yanına giderken giydiğim siyah eşofman takımı üstümdeydi ama kahverengi montumu çıkarmış olmalıydı. Daha fazla oyalanmadan banyoya girdim ve elimi yüzümü yıkadıktan sonra yeniden odaya geçtim. Krem ve beyaz tonlarında ki odaya yüzümü buruşturarak baktım. Koyu hiçbir renk yoktu resmen! Dudaklarımı büzerek Aslan'ın odama taşıdığı küçük valizi açtım.

İçinden kahverengi kalın balon kol bir crop aldım elime. Beyaz kumaş bir pantolon ve siyah kemer aldıktan sonra siyah kumaş cekette almıştım. Kahverengi konvers ayakkabıları da aldıktan sonra hızla üstümü değiştirdim. Aynadan saçlarıma bir süre baktıktan sonra dudaklarımı büzdüm. Eskiden saçlarımı sık sık boyardım ama son 9 aydır hiç böyle bir girişimde bulunmamıştım.Elimle saçlarımla bir süre oynadım. Sanırım onları tekrar boyamanın zamanı gelmişti. Hiçbir zaman saçlarımı tam anlamıyla başka bir renge boyamamıştım.

24. MADDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin