6. BÖLÜM

12 4 0
                                    

Tükeneceğiz - Sezen Aksu

Ah bu ben - Zeynep B. & Can Bonomo

İncinmesin Kanatların - Elyas & Taha

🦋

6. BÖLÜM

TURNA KUŞU

🦋

Turna Sarper,

Gözlerim yollarda, huzuru bekler oldum hep. Sessizlik bir çığ gibi üstüme yığılırken bile huzuru istedim. Huzuru sessizlikte arayan birisi olmuştum hep. Oysa sessizlik huzur vermezdi. En azından bir süre sonra üstünüze bıraktığı ağırlığın huzur olmadığını anlardınız. Sessizlik, yalanları barındırırdı. Sesizlik, düşünceleri barındırırdı. Düşünceler ise sana bir çığ olur, yüreğine ağırlık yapardı.

Yüreğine ağırlık yapan her şey bir gün aslında senin sonun olur.

Belki de Ali, Aslan'ın yüreğine ağırlık yapıyordu.

Aslan demişti ki: Aslan yaralıysa, Ali yara. Öyleyse Ali'nin yara olmasına bir sebep bulunmalıydı. Ben yine kendi içimde Ali'ye karşı bir beklentiye girmiş ve onu çözümlemeye çalışıyordum.

Ali'nin yara olduğu, Aslan'ın yüreği olabilir miydi?

Bilmiyordum. O kadar çok bilmiyordum ki, bir süre sonra sadece sessizliğin değil, bilinmeyenlerin de altında ezilmeye başladım.

Aklım, yüreğim ve kalbim.

Beyaz, Kahverengi, Siyah.

Hepsi bir ruhta toplanmış, koca bir uçurumdan aşağı yuvarlanıyordu. Korku onlara öyle bir çığlık attırıyordu ki, üstlerine çöken çığ, onların muhtemel sonu olmak için orada bekliyordu. Orada bir muhtemel son vardı. Ruhum bunu anlamıştı.

Böyle bir şey miydi ölmek?

Ölmek hissetmek miydi?

Sabah uyanmış ve duş alıp valizimi toplamıştım. Bugün üstümde bir yorgunluk vardı ve bu canımı sıkmıştı. Nefes almakta zorluk çekiyor ve kapalı herhangi bir alanda nefes alırken, zorluk çekiyordum. O yüzden biraz erken kalkmış ve Aslan'ın kapısına dadanmıştım. Beni görünce ilk sinirle beni azarlasa da daha sonra yüzümün hali onu sessizliğe gömmüştü. Bir görevliden yardım alarak valizimi arabaya kadar taşıttırmış ve Aslan'dan aldığım anahtar sayesinde arabaya oturup onu beklemeye başlamıştım. Elbette arabanın tüm camlarını açmış bir şekilde. Yemek bile yememiştim henüz!

Üstüme koyu kahverengi bol kazak giymiştim ve onun üstüne de krem rengi bir tulum. Beyaz avakadolu çoraplarımın üstüne beyaz ayakkabı giymiş ve kahverengi bez bir çanta almıştım. Ne olur ne olmaz diye, krem rengi ince bir ceket'i de bez çantama koymuştum. Saçlarımı ördüğüm için bir nebze olsa da ferahlamıştım. Salık saç pek tercihim olmuyordu açıkçası.

Otelden elinde küçük siyah bir sırt çantası ile çıkan Aslan gözüme çarptı. Krem rengi bir eşofman ve beyaz, üstünde renkli yazıların olduğu bir sweatshirt giymişti. Ayağında ise beyaz Konvers ayakkabılar vardı. Ucunda balto figürü olan gümüş bir kolye takmıştı ve parmağında yine iki tane eklem yüzüğü vardı. Saçları ise ıslaktı. Büyük ihtimalle duş almış ve saçlarını kurulamadan evden çıkmıştı.

Araba'nın yanına geldiğinde gözlerimiz kesişti. Gözlerini kısarak arabaya baktı ve ardından kapıyı açıp öne eğilerek bagajı açtı. "Tüm camlar neden açık?" Diye sordu.

24. MADDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin