4. bölüm

2.3K 167 112
                                    


beklettim di mi hehehe

***

Mikey, tüm çetenin toplandığı alanda herkesin görebildiği tahtında ileri geri hareket ediyor, hissettiği siniri nasıl insanlara zarar vermeden dışarı vurabileceğini düşünüyordu. Hem omegasından yediği bakışlar hem de onu üzme ihtimali ve bu ihtimali gerçekleştiren kişilerin onun çetesinden olması sinirini iyice körüklüyordu. Şu an kalbinin %25 gibi küçük bir değeri kendisine aitti. Kilitlendiği andan beri, başta omegaya hissettiği kin olmasa tamamiyle ona ait olurdu.

"Kara Ejderler'in üyelerini sıkıştıranlar kim?"

Kulağa soru gibi gelse de bu bir soru değildi. Toplanmış olan her bir üye de bunun farkındaydı.

"Kim, dedim."

Bu sefer sesi, bir önceki cümlesine göre daha kısık çıksa da daha çok tedirgin ediciydi. Toman'ın üyelerinin, yarısından fazlası beta olsa da Mikey'nin ortama yaydığı feromonlar o kadar yoğundu ki, onlar bile hissedebiliyordu.

En sonunda öne doğru birkaç kişi adımlandığında bu kez tüm dikkat onlara kaymıştı. Mikey'nin feromonlarına dayanamayıp açığa çıkan ikisi alfa, üçü beta olan bir gruptu. Mikey merdivenlerden aşağı indi ağır ağır. Beşlinin hemen karşısındaki yerini alırken Kazutora bile oraya dikkat kesilmişti.

Mikey, çok geçmeden diğerlerinden daha kalıplı olan çocuğa bir tekme geçirip yere sermişti. Herkes o an bir adım geri atmıştı farkında olmadan. Sonrasında diğer çocukları da aynı şekilde yere devirdi. Bir tekmesi bile onları bilinçsiz bırakmaya yeterken Mikey durmadı ve tüm sinirini atmak istercesine her birini ayağının altına alıp ezdi. Tabir, caiz falan yoktu; gerçek anlamda yapmıştı bunu.

En sonunda Draken ve Baji ilerleyip arkadaşını iki yandan tutmuş ve geri çekmişlerdi. Toman üyelerinin her birinin gözlerinde korku vardı.

Mikey sakinleşmese de arkadaşlarının tutuşlarından kurtulup herkese hitaben bağırdı,

"Bir daha Kara Ejderler'e biri yaklaşır, bulaşır veya herhangi bir şekilde bir temasta bulunursa, kendini ölmüş bilsin."

Hiç kimse bunu yalanlamadı. Orada olan herkes Mikey'nin son derece ciddi olduğunu ve bunu gerçekten yapacağının bilincindeydi. Sonrasında arkasını dönüp ortamı terk etti. Peşinden Baji ve Draken koştururken geldikleri boş, sadece iki duvarla ayrılan sokakta bir duvara yumruk yaptığı elini geçirmişti Mikey. İkili ardından sessizce bekledi.

Mikey, birkaç kez daha aynı şeyi tekrarlarken geride durup arkadaşlarının sinirini atmasını izlediler. En sonunda o duvarın dibine çöktüğünde ikili de diğer yanlarına geçip oturmuştu.

"Kilitlendim."

Draken şaşırmasa da Baji gözlerini belerterek dönmüştü arkadaşına.

"Ne bok yedin, ne?"

"Bunu kendim mi seçtim sanıyorsun?"

Baji kendi de kilitlendiği için şirince gülümseyip önüne dönmüştü. Tabii ruh eşleri hayatlarında kendi seçimleri olarak adlandırılmasa da aslında kalbinizdekilere göre biçimlenirdi. Tıpkı Baji de olduğu gibi.

Chifuyu'yu ilk gördüğü anda anlamasa da içindeki hislere yoğunlaştığında onu arzulayanın sadece alfası olmadığını anlamıştı. Chifuyu, normalde olsa da aşık olabileceği türden biriydi ama henüz arkadaşı bunun bilincinde değildi.

"Kime kilitlendin peki?"

Mikey yutkundu. Gözlerini ağır ağır arkadaşına çevirdiğinde Baji, gördüğü bakışlarla ürkmüştü.

lider//tokyo revengers Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin