10. bölüm

1.8K 153 223
                                    

❕NOT❗️
ilk denememdir
bunu göz önünde bulundurarak okursunuz umarım 👐🏻👐🏻

❕NOT❗️ilk denememdirbunu göz önünde bulundurarak okursunuz umarım 👐🏻👐🏻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

•••

Müziğin ritmi her geçen dakika daha da artıyor, ortam da iyice ısınıyordu. Az önce yanımdaki bir çiftin tek beden danslarına, bir diğer çiftin de dudak dudağa tuvaletlerin oraya doğru ilerleyişine şahit olmuştum. Normalde bu tarz bir yerde birkaç dakika geçirmek bile benim için kötüyken ne zamandır burada olduğumu unutmuştum. Başta deli gibi titreyen telefonumu kapatmamla iyice kendimi salmıştım.

Elimde olan alkol şişesi, kaçıncıydı hatırlamıyorum. Kızışmama kaç gün kaldığı belli bile değilken burada eğleniyorum. Şaka gibi, değil mi?

Belimden göbeğime doğru uzanan bir el hissederken gariptir ki irkilmedim. Sıcak bir nefes, kulak ve boynum arasında gezinirken başımı geriye yaslayıp gülümsedim. Arkamdaki bedeni öpmek veya kasıklarına tekme atmak arasında kalmıştım.

"Eve gidelim."

Artık önümdeki feromonlar ve canlılar birbiri ardına karışıp bütünleşirken ışıklar iyice gözümü almaya başlamıştı. Öyle ki, şu an ne olduğunu anlamasam da yaşananları bilmeme rağmen, uyuyup uyansam her şeyi unuturdum.

"Hadi küçük ejder, yeter bu kadarı."

Nedense mayışmış ve sorgulamadan beni dışarı çıkarmasına ayak uydurmuştum. Kapıdan çıktığımız anda tüm bedenime nüfuz eden rüzgar üşütmemiş aksine içimi bir hoş etmişti. Dalgalı saçlarım her yana uçuşurken kıkırdadım. Yanımdaki beden, beni rüzgardan korumak istercesine rüzgarımı keserken başımı yukarı kaldırdım.

Başım o kadar çok dönüyordu ki karşımdaki yansımaların hangisi gerçek bedeni, temas halinde olmasak bulamazdım.

"Saçlarını öreyim mi?"

Dediğimi sanki umursamamış gibi önüne atılan anahtarı almış ve motora binmişti. Ben hangi motora binmem gerektiğini düşünürken de elimi tutup binmeme yardımcı olmuştu. Hafif arkasını dönüp elindeki kaskı başıma geçirirken midemin bulantısı ve başımın ağrısıyla sırtına yaslandım. Ellerini ellerime kenetleyip beline sıkıca sabitlerken yine gülümsemiştim.

Şu an tanımadığım birinin motoruna binmem ne kadar normal ama?

Boş verip ellerimi karnında birbirine bağladım. Bu hareketimin ardından hemen motoru çalıştırmıştı. Kaskın önünü açmamla sert rüzgar yüzüme vuruyor, köpeklerin neden başını camdan sarkıttığını çok güzel deneyimleyerek anlıyordum.

Aradan ne kadar geçti, bilmiyorum. Bir binanın önünde durduğumuzda bina hem tanıdık hem de değildi. Zaten şu an kim çıksa karşıma tanıyamazdım ki iki gündür oturduğum evi tanıyayım?

O, motorunu kenara park etti, ben de bu süre zarfında yüzümdeki sırıtmayla onu izledim. İşi gittiğinde kollarını yine bana sarmış ve beni yönlendirmesiyle birkaç kat çıkmıştık. Bana sorarsanız en az on kat çıkmışızdır. O kadar uzundu merdivenler.

lider//tokyo revengers Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin