lider//tokyo revengers

13. bölüm

sanırım herkes fici unuttu...

neyse, bugün ablanız bir yaş daha yaşlandı
bu yüzden klasiklerime sahip çıkıp bölüm atıyorum .p

***

"Siktir, mühürlendin mi?"

Inui eli ensemde, bedeni hemen dibimde dururken hızla geri çekildim. Beklemediğim bir anda gelmişti.

"Yuh, ne ara oğlum!"

Koko bir yandan gülüyor diğer yandan önündeki masaya uzattığı ayaklarıyla rahatça elindeki cipsi yiyordu. Zekan olmasa seni de silerdim de, hadi neyse.

"Bu ne demek oluyor Takemichi?"

"Aslında kokusundan anlamamız gerekiyordu."

Anlamsızca kendimi koklamaya başladım bu cevap karşısında.

"Ne varmış kokumda, normal değil mi?"

Naoto elini omzuma koyup gülerken "Alfan normal mi ki kokun normal olsun?" deyip göz kırpmıştı.

"Cidden o kadar kötü mü?"

"Beta olmama rağmen beni bile etkiliyor geri zekalı." deyip Koko'nun yanına kurulmuştu Naoto.

"Ben de kaç gündür niye senden uzak durduğuma şimdi bir cevap buldum."

"N'alaka?"

"Eğer benden daha baskın bir kişi eşinse ve kokusuyla seni boğmuşsa ister istemez yanına gelmeyiz." Senju da ikisinin yanına oturduğunda, anında Koko'nun elindeki paketi almıştı. "Alfasal sorunlar, sen anlamazsın."

sin ınlımızsın

"Bir şey soracağım, bu mühür olayının en fazla bir hafta sürmesi gerekmiyor mu?"

İki gün diye atıfta bulunmuştum ama olağanüstü durumlarda, benim kızışmam gibi, bu süre bir haftaya kadar artış gösterebiliyordu. muş yani. Deneyimleyip araştırmam sonucu öğrenmiştim.

Manjiro sağ olsun, derste önemseyip dinlemediğim konuları, araştırıp öğrenmeye başlamıştım...

"Evet."

"Manjiro beni mühürleyeli iki hafta oldu."

Umursamaz üçlünün gözleri, sözlerimle büyürken ilk tepki Koko'dan gelmişti.

"Hayırlı olsun, siki tutmuşsun kanka."

Zaten ne bekliyorum ki bu çocuktan?

"Selamlar ezikler, ne yapıyorsunuz?"

Izana salına salına dükkana girdiğinde önce çocukları görüp gülmüş sonra benimle göz göze geldiğinde ciddileşmişti.

"N'oldu ejdercik?"

"Mikey mühürlemiş ya, bir şey yok."

Senju'yu gebertmeme kalan son dakikalar...

"Bu eski mevzu değil mi aga, yeni mi aklı başına gelmiş?"

"İki haftayı geçmiş."

"Ee?"

"İz hala duruyor ve kokusu da alfasından oluşuyor."

"What the fuck are you saying bro?"

İşlerin ciddiyeti sanki yeni yeni işliyordu zihnime. Derin bir nefes alıp saçlarımı çekerken kendimi dışarı attım. Yoksa, içerideki umursamaz gençlik yüzünden katil olabilirdim.

Adımlarım benden bağımsız ilerlerken birkaç dakikanın sonunda geldiğim alana baktım. Toman'ın toplanma alanını daha önce hiç ziyaret etmediğimi, yerini dahi bilmediğimi söylesem inanır mıydınız?