4' Bilinmezlik döngüsü

4.5K 739 122
                                    

🌸

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🌸

Başıboş Alfa dokunuşu.

Gözlerimi bir hastane odasında açtığımda doktorumun ağzından ilk dökülenler bunlar olmuş, gece yaşadıklarımın sebebini üç kelime ile dile getirmişti lakin ben, dün gece hiç başıboş Alfa görmemiştim. Hoseok hyung yatağın yanındaki sandalyede oturuyor hâlde bana bakarken gözleri bir şey anlatmak istiyor gibiydi, sessiz kalmasının tek sebebinin odanın içindeki ailem olduğunu anlamak zor değildi. Annem hemen yanımda gözyaşlarını tutmaya çabalıyor, babam doktor ile bu dokunuşun üzerimdeki etkisi hakkında tartışıyordu ve tavanı izliyordum. "Dün gece ne oldu?" diye sordu babam bana dönerek, doktor biraz dinlenmem gerektiğini ve birazdan hemşirenin gelerek serumu çıkaracağını söyleyerek odadan çıkmıştı.

Dün gece hatıralarımda ne kadar silik olsa da Jeongguk'un varlığını net bir şekilde hatırlıyordum, karşımda duruyor ve gözlerini bir saniyeliğine bile gözlerimden çekmeden bana bakıyordu. "Neden kasaba dışına çıktınız?" Annemin sorusu beni düşüncelerimden sıyırarak olduğum ana geri sürüklerken, "Jimin biraz kötü hissediyordu, eğleniriz diye düşündük." diye yanıtladı Hoseok hyung, onlara dün geceye dair neler anlattığını merak etmeden duramadım. Babam sıcak içecek almak için odadan çıkmadan önce dün geceyi iyi bir şekilde düşünmemi tembihledi bana, Hoseok hyung hâlâ gözlerimin içine bakarak bir şeyler söylemeye çabalıyordu ama anlamıyordum, başımda asla geçmeyecek gibi hissettiren bir sızı vardı, sürekli yüzümü buruşturmak istiyordum.

Başıboş Alfalar, tehlikeliydi. Bir sürüye ait olmadıkları için bağlılık duyguları yoktu. Omegaları esaretleri altına alır, dokunuşları güven duygusu hissetmeye aç kurduna acı verirdi. Omegalar bağlılık severdi. Acı çekmemin sebebi bağlılık duymayan bir dokunuşun eseriydi ama kimin? Aklım olasılıkları hesaplamak için çalışma izni istiyordu benden. Yorgunluk bedenimi ele geçiriyor, zihnim çalışmıyor, bakışlarım buğulanıyordu. "Jeon Jeongguk." Hoseok hyung ona bakmama sebep olacak ismi annem odadan çıktığında dile getirdi, kaşlarım çatılmış olacak ki baş parmağı iki kaşımın ortasını bularak orayı okşadı. "Başıboş Alfa, o olabilir." Başımı iki yana sallayarak reddettim, Omegalar onların yanında güvensiz ve tehlikede hissederdi. Kurtlarının delirdiğini söyleyenleri duymuştum. Jeon Jeongguk'un yanında itiraf etmek istemesem de iyi hissediyordum, sıcacık hissettiren bir  bakışı vardı. Dün gece tenlerimiz birbirine değmesini geçtim, yaklaşmamıştı bile.

"Jeon Jeongguk başıboş Alfalardan biri olsaydı, sinema gecesi bunlar gelirdi başıma. Dün gece bana dokunmadı, buna eminim."

Hoseok hyung teorisinin çürümesi ile sandalyesinde arkasına yaslanırken kapı aralandı, Jimin ve Yoongi hyung telaş içinde girdiler içeri. Arkadaşımın kolları yorgun bedenimi sıkı bir şekilde sararken yana kaymak, yanıma yatması için yer açmai istedim. Jimin'in insan üzerinde rahatlatıcı, onu sakinleştiren bir etkisi olduğunu kabul etmem gerekiyordu. "Taehyung, iyi misin?" diye endişeyle sorarken yüzümü inceliyor, minik parmakları saçlarımın arasında gezinerek okşuyordu. "Taehyung'u bilmiyorum ama biraz daha ayağıma basmaya devam edersen ben iyi olmayacağım." Jimin bu kez beni bırakarak kenara çekilmiş, Hoseok hyungun iyi olup olmadığını kontrol ediyordu. "Geçmiş olsun, neler oldu Taehyung?" Yoongi hyung telaşlı havayı gergin hâle getiren o soruyu sorduğunda birbirimize baktık Hoseok hyung ile. O kısa bir özet geçerken ikisi de dikkatli bir şekilde dinliyor, Jimin saçlarımı okşarken hiçbir ayrıntıyı kaçırmamaya özen gösteriyordu.

violets for roses'taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin