12

460 38 7
                                    

"Biz ilk nasıl tanıştık?"

Rosé'nin bunu sorması çok hoşuma gitmişti.

Öğrenmek istiyordu, demek ki bana inanıyor

Tanıştığımız günü hatırlayınca gülümsedim

"Biz aynı lisedeydik"

Rosé heyecanla bana bakıyordu. Anlatmaya devam ettim.

"Ben lisedeyken çok utangaç ve sessiz bir çocuktum. O zaman tek arkadaşım Min Yoongi idi. Sen, ben ve Yoongi aynı sınıftaydık. Sen bana kıyasla daha popülerdin. Birçok arkadaşın vardı. Diğer liselerden bile arkadaşın vardı. İlk lise yılının ikinci döneminden itibaren senden hoşlanmaya başlamıştım. Yoongi sürekli sana açılmam konusunda beni cesaretlendirip duruyordu ama ben bir türlü cesretimi toplayamıyordum."

Rosé tüm dikkati ile beni dinliyordu.
Devam ettim.

"Bir gün okulda Yoongi'nin sürekli benden kaçtığını fark ettim. Onu köşeye sıkıştırarak neden böyle davrandığını sordum. İnkar etmeye ve yalan söylemeye başladı. Onu çok iyi tanıdığımdan inanmadım ve anlatması için baskı yaptım. Utana sıkıla bana cebinden çıkardığı kağıdı gösterdi. Kağıtta şunlar yazıyordu:

Senden çok hoşlanıyorum, eğer duygularımız karşılıklı ise bana bir şans ver.
-Rosé

Notu okuduğumda şok olmuştum. Sevdiğim kız en yakın arkadaşıma aşk itirafı yapmıştı. Yoongi notu montunun cebinde bulduğunu söyledi"

"Ne yani ben seni sevmiyor muydum?"

Başımı salladım
"Hayır aslında sadece ben ve Yoongi olayı çok yanlış anlamıştık."

Dedim ve devam ettim.

"O nottan sonra resmen hayallerim suya düşmüştü çünkü ertesi gün sevgililer günüydü ve ben sana açılmayı planlıyordum. Onun bir suçu olmamasına rağmen Yoongi ile de konuşmak istemiyordum. Ertesi gün yani sevgililer gününde moralim çok bozuk bir halde okula gitmiştim ama senin de o gün moralin bozuktu. Yoongi itirafına karşılık vermediği için olduğunu sanıyordum. Okul çıkışında eve doğru giderken yolda seni ve Chanyeol'ü gördüm."

"Chanyeol da kim?"
Dedi Rosé

Gözlerimi kısarak başımı salladım
"Hatırlamasan da olur."

"Ama bilmek istiyorum."

Rosé'yi duymamazlıktan gelerek anlatmaya kaldığım yerden devam ettim

"Chanyeol sana çıkma teklifi ediyordu. Sen de biraz düşündükten sonra kabul ettin. İkinci kez yıkılmıştım. Ertesi gün okuldaki herkes sizi konuşuyordu. Aradan 2 hafta geçti. Yine canı sıkkın bir biçimde okuldan eve dönerken yolda Seulgi'yi gördüm. Beni durdurdu ve utana sıkıla bana çıkma teklifi etti."

Rosé'nin gözleri fal taşı gibi açıldı
"Kabul ettin mi?"

Başımı salladım
"Ettim tabii ki"

Rosé kaşlarını çattı
"Nasıl böyle bir şey yaparsın? Beni sevdiğini söylemiştin!"

Kendimi gülmemek için zor tuttum
Rosé kıskanıyordu.

"Zaten seni sevdiğim için kabul ettim.
Sana inat olsun diye onunla çıkmaya başlamıştım. Neyse bizim çıkma haberimiz de okuldakilere yayıldı. Herkes bu sefer ben ve Seulgi'yi konuşuyordu. Sen ise anlayamadığım bir sebepten dolayı benden kaçıyordun. 1 hafta sonra Lisa yanıma geldi ve senin benden hoşlandığını söyledi. Şok olmuştum. Ona senin Chanyeol ile çıktığını söyledim. Ama Lisa ise senin benim montumun cebine bir aşk itirafı koyduğunu ve benim de bunu görmezden gelince çok üzüldüğünü ve beni unutmak için Chanyeol ile çıktığını ama bunu başaramadığını söyledi."

"Gerçekten mi?"

"Evet gerçekten. Lisa'ya çıkma teklifi yazan kağıdı yanlışlıkla Yoongi'nin montuna koyduklarını söyleyince şok oldu. Ona seni sevdiğimi ve senin Yoongi'den hoşlandığını sandığım için hayal kırıklığına uğradığımı söyledim."

"Sonra ne oldu?"

"Sonra Lisa bunu gidip sana anlattı ve sen de gelip benimle konuştun. Sen Chanyeol'den ben de Seulgi'den ayrılacaktım. Gidip Seulgi'den ayrıldım. Aslında o sıralar onu kullandığım için uzun bir süre suçluluk hissetmiştim ama onun başka biriyle çıktığını öğrenince içim rahatlamıştı. Sen de Chanyeol'den ayrıldın. Ama ondan benim yüzümden ayrıldığını öğrenince bana resmen düşman kesilmişti. Hatta başkanı olduğu basketbol takımından da atmıştı beni."

Rosé dudağını büzdü
"Neden böyle biri ile çıkmışım ki?"

"Evet o zamanlar ben de bunu anlamakta zorluk çekmiştim. Hayır yani yakışıklı da değil."

"Onun bir fotoğrafı var mı?"

Kaşlarımı çattım
"Ne yapacaksın Chanyeol'ün resmini?"

"Sadece merak ettim."

"Etme. Önemsiz biri."

Rosé saçlarını geriye attı.
"Peki şu Seulgi'nin resmi var mı?"

"Hayır yok sanırım."

"Güzel mi bari?"

Eski Rosé geri dönmüştü. Yine kıskançlık yapıyordu.

Gülümsedim
"Evet güzeldi"

Göz devirdi
"Hâlâ ona karşı bir şeyler hissediyor gibisin"

"Hayır ne alakası var. O güzel bir kız ama senin yanında hiçbir şey bile."

Rosé gülümsedi
"Gerçekten mi?"

"Gerçekten"

Find You Again | JiroséHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin