Find You Again | Jirosé

14

Sabah çalan telefonumun sesi ile uyandım.

"Jimin?"
Uykulu sesim ile cevap verdim

"Kimsiniz?"

"Seni serseri! Saatten haberin yok mu? Bi de 'kimsiniz' diyorsun!"

Hızla gözlerimi açarak telefona baktım

Bay Shin

Yerimden kalkarak doğruldum.

"Özür dilerim efendim! Yeni uyandığım için sesinizi tanıyamadım"

"Yeni mi uyandın?! Saat 10 oldu! Nerelerdesin sen? Kovulmak mı istiyorsun?"

"Şey efendim, ben bugün işe gelmesem olur mu?"

Birkaç saniye sessizlik oldu

"Jimin sen iyi misin? Normalde işe gelmemezlik yapmazdın. Hasta filan mısın yoksa?"

"Hayır hasta değil-"

Bir dakika, ona Rosé'den bahsedemem.

Yalandan öksürdüm.

"Aslında biraz soğuk almışım efendim. Bugün çalışabilecek durumda değilim pek."

"Çok kötüysen Taehyung'a söylerim sana ilaç getirsin."

"Hayır!"

Sesimi biraz alçalttım.

"Yani gerek yok efendim sıcak bir şeyler içersem yarına kadar kendimi toparlarım."

"Peki ama mutlaka iyileşmeye çalış yarına bir sürü iş var. Bu günlük izinlisin."

"Teşekkürler efendim, mutlaka iyileşeceğim."

Diyerek telefonu kapattım.

Bay Shin iyi ve anlayışlı biriydi. Onu kandırmak kötü hissettiriyordu ama bundan başka çarem yoktu.

Bir anda aklıma Rosé geldi.
Hızlı bir şekilde koltuktan ayağa fırladım.

Yatak odasına girdim.

Kimse yoktu

Yatak örtüsü güzelce düzeltilmişti ama Rosé yoktu.

Koşarak mutfağa gittim, orada da yoktu

Hayır aynı şeyleri bir daha yaşayamam, onu bir daha kaybedemem.

Bütün evi aradım ama yoktu.

Bir anda dış kapı açıldı ve Rosé elindeki sepetle içeri girdi.

Ona baktım.

Gitmemişti, buradaydı

Koşarak Rosé'ye sarıldım.
Şaşkınlıkla bana baktı.

"Jimin sen iyi misin?"

Hiçbir şey demeden sarılmaya devam ettim.

Beni kendinden ayırıp elimi tuttu

"Sen ağladın mı?"

"Gittiğini sandım! Nerelerdeydin?"

Elindeki sebze dolu sepeti kaldırdı

"Sadece kahvaltı için bahçeden biraz sebze topladım."

Elindeki sepeti aldım

"Rosé dinlenmen gerekiyor, kahvaltıyı ben hallederim"