16

405 32 7
                                    

"Rosé saçlarının rengi dışında başka bir şey hatırlamıyor musun?"

Ona daha fazla şey hatırlatmak istiyordum.

Rosé başını salladı
"Hayır bu kadar"

"Peki o zaman sana hatırladığın şeyi anlatayım:
Lisede çıkmaya başlamamızın ilk haftasıydı. Okulda futbol maçı yapıyorduk. Sen de kenardan elinde pankartla beni destekliyordun. Bizim takımımız öndeydi. Maçın son dakikalarında tam karşı takıma bir gol atacakken Chanyeol bana bilerek çelme taktı ve düşmeme yol açtı. Ama daha sonrasında faul yaptığını reddetti. Hakem de onun arkadaşı olduğu için kırmızı kart göstermedi. Böylece aramızda kavga başladı. Kendime hakim olamayıp ona bir yumruk attım. O da bana attı ve hoca bizi ayırana kadar kavga ettik. Sen de kenardan Chanyeol'e beni bırakması için bağırıyordun. İkimizde yaralanmıştık. Sen de revirde beni tedavi ediyordun. Bunu hatırladın."

"Bir şey sorabilir miyim?"

"Tabii ki neyi merak ediyorsun?"

"Faul ne demek?"

Gözlerimi devirdim. Onca şey içinde bunu mu merak ediyordu. Yaralandım diyorum hâlâ faul nedir
diyor. Gerçekten Rosé hiç değişmemiş.

"Faul, bir maçta oyuncunun karşı takımdaki oyuncuya kuraldışı bir hareket yapması demek Rosé. Başka merak ettiğin bir şey var mı? Hani o gün Chanyeol ile birbirimizi dövüp kavga etmiştik ya."

"Seni tedavi ederken aramızda nasıl bir konuşma geçti? Sana bir şey söylediğimi hatırlıyorum sanki"

Gülümsedim. Bu gidişle her şeyi hatırlayabilecekti.

"Sen bana kızıyordun ve Chanyeol'dan uzak durmamı söylüyordun. Zaten o günden sonra Chanyeol bana bulaşmayı kesti."

Rosé başını salladı
"Çok güzel anılarımız varmış. Keşke hatırlayabilsem..."

Rosé'nin elini tuttum.

"Önemli değil elbet bir gün hatırlayacaksın"

Rosé elimdeki yüzüğe baktı.

"Benim yüzüğüm nerede?"

"Yatak odasında çekmecede duruyor. Belki takmak istemezsin diye getirmedim."

Tam o sırada telefonum çaldı

-Kim Taehyung-

"Efendim Taehyung."

"Jimin hemen gelmelisin!"

Sesi endişeliydi.

"Kötü bir şey mi oldu?"

"Bay Shin-"

Korku ile ayağa kalktım.

"Yoksa bay Shin'e bir şey mi oldu?!"

"Dükkanda fenalaştı şimdi hastaneye gidiyoruz ambulans ile"

"Hemen geliyorum!"

Diyerek telefonu kapattım.

Hayır, merak etme Jimin bay Shin iyi olacak. O benim babam gibiydi. Rosé'nin öldüğünü sandığımda her zaman yanımda olup beni teselli etmişti. Onun yanında olmalıyım.

"Bir şey mi oldu?"

Merakla bana bakan Rosé'ye döndüm.

"Benim gitmem gerek. Lütfen ortalardan kaybolma Rosé. Ben gittikten sonra kapıyı kilitle ve evden çıkma.İşim bitince döneceğim."

Rosé başını salladı.
Montumu alarak dışarı çıktım.

Find You Again | JiroséHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin