Find You Again | Jirosé

22

Jimin hâlâ gelmemişti ben ise evin içinde deli gibi dolanıyordum.

Yoongi şu an Seul'de olmalıydı ama her an tekrar buraya gelebilirdi. Sonuçta burayı biliyor.

Günlük sayesinde bütün anılarımı hatırlamayı başarmıştım.

O gün olanları da net bir şekilde hatırlıyordum.

Lunaparka gitmek için hazırlanırken kapı çaldı. Kapı gözünden kontrol ettiğimde Jimin olmadığını gördüm. Siyah şapkası ile Yoongi kapıda bekliyordu. Korkudan açamadım ve koşarak yatak odasına girdim. Bir süre daha kapıyı çaldıktan sonra ses kesildi. Gittiğini düşünüp rahatlayarak yatak odasının kapısını açtım. O sırada salondaki cam kırıldı. Yoongi cama büyük bir taş atmıştı. Korku ile bağırarak tekrardan yatak odasına girdim. Elim ile ağzımı kapattım. Telefonum salonda olduğu için onu alamadım.

Yoongi tırmanarak içeri girdi. Ben ise yatağın altında saklanıyordum.

"Rosé ortaya çık! Seninle konuşacağım sadece!"

Diye bağırdı. Kılımı bile kıpırdatmadan saklanmaya devam ettim.

Yoongi hâlâ beni arıyordu.

Bir süre sonra ses gelmemeye başlayınca gittiğini düşünüp rahatladım ama o sırada bir el beni  ayağımdan çekerek çıkardı.

Yoongi'nin elinde bıçak vardı.

Elim ile yüzümü kapattım
"Yoongi lütfen bana zarar verme!"

Diye yalvararak bağırdım.

"Seni daha önce uyardım öyle değil mi? Jimin'e zarar vermekten başka bir şey yapmıyorsun! Onu bırakmanı söylemiştim."

"Yoongi neden böyle davranıyorsun? Biz seninle arkadaştık!"
Dedim ağlayarak.

"Ben seninle değil Jimin ile arkadaştım ve sen ortadan kalkınca tekrar onun arkadaşı olacağım!"

"Bana bir şey yaparsan Jimin'in seninle tekrar arkadaş olmasını mı bekliyorsun? Seni bulduğu yerde öldürür!"

"Ben olduğumu asla bilmeyecek. Seni öldüreceğim ve kimse benim yaptığımı bilmeyecek Rosé."

"Sen zavallı saplantılının tekisin! Jimin dışında kimse seninle arkadaş olmak istemiyor!"

Yoongi öfke ile soludu
"Benim Jimin'den başka hiçbir arkadaşa ihtiyacım yok! Onun yaptığı tek hata seninle evlenmekti!"

Elindeki bıçağı kaldırdı ve hızlıca karnıma sapladı

Bütün vücudum tarif edilemez bir acı ile yandı.

Yoongi bıçağı daha çok vücudumun içine ittirdi.

Her hareketinde daha çok acıyordu.

Bıçağı yere attı ve koşarak odadan çıktı.

Etrafımı göremeyecek kadar gözlerim buğulanmıştı. Bağırarak yardım bile isteyemiyordum. Elim ile kanayan karnımı tuttum.

Beyaz elbisem kırmızı olmuştu. Ölümün bu kadar acı verdiğini bilmiyordum.