19

388 36 3
                                    

Tanımadığım bu yabancı adam şaşkın bir halde bana yaklaştı

"Rosé bu gerçekten sen misin?"

Korku ile evet anlamında başımı salladım.

Daha da yakınıma gelip işaret parmağı ile omzuma dokundu ve çığlık atmaya başladı.

Neye uyandığımı şaşırarak geri çekildim.

O sırada Jimin koşarak içeriye girdi

"Taehyung sana içeri girme demiştim!"

Adam beni işaret etti.
"Jimin Rosé mi bu kadın?!"

Jimin ise bağıran adamı susturmaya çalışıyordu.

"Hayır Taehyung Rosé değil, o iki yıl önce öldü ya!"

Ne demek Rosé öldü? Jimin benden bir şey mi saklıyor?

"Rosé misin dedim başını salladı! Ama ben onun cenazesine gitmiştim şimdi ise kanlı canlı karşımda duru-"

Lafını bitiremeden bayıldı.

Jimin ile birlikte yerde yatan beti benzi solmuş adama baktık.

"Jimin bu adam kim ve beni nereden tanıyor?"

Jimin çok çaresiz görünüyordu

"Rosé her şeyi anlatacağım ama lütfen önce onu koltuğa taşımama yardım et."

Jimin ile birlikte yerden kaldırarak koltuğa koyduk.

Bu adam her kimse beni tanıyordu ve iki yıl önce öldüğümü sanıyordu.
Jimin ona ne diye seslenmişti?

Ah evet Taehyung

Gerçeği söylemek gerekirse, günlüğü okuduktan sonra Taehyung ile karşılaşınca onu en başta Yoongi sanıp korkmuştum ama o olmadığına sevindim.

Jimin bana getirdiği suyu uzattı

"Korkmuşsundur, iç."

Suyu aldım ve içtim.

Jimin de karşıma oturdu.

"Bu Taehyung. Benimle aynı dükkanda çalışıyor. Buraya geldiğimizden beri arkadaşız. Sen büyük ihtimalle hatırlamıyorsundur."

Başımı salladım.
"O neden benim öldüğümü söyledi?"

Uzun bir sessizlikten sonra Jimin cevap verdi.

"Rosé neden geçmişine dair bir şey hatırlamadığını biliyor musun?"

"Hayır ama sanırım bir kaza filan geçirdim."

"Hayır Rosé... Aslında sen öldün."

Duyduğum bu cümle ile kanım dondu.

"Bu nasıl olabilir Jimin? Eğer ölmüş olsaydım nasıl şu an burada olabilirim ki?"

"İki yıl önceydi. O gün buluşmak için lunaparka gidecektik. Seni almak için eve geldiğimde ölü bir halde evdeydin. Biri seni bıçaklamıştı ve intihar süsü vermişti. Ama asla intihar ettiğine inanmadım Rosé. Sen bunu asla yapmazsın"

Jimin'in sesi çok kısık çıkıyordu.

Ya da ben duyamıyordum.
Gözlerim kızarmıştı.

Jimin uzanıp elimi tuttu.

"Şu an bu önemli değil Rosé. Sen bir şekilde geri döndün. Yine birlikteyiz."

Ağlamaklı bir sesle
"Bunu bana kim yaptı?"

Jimin umutsuzca başını salladı

"Polis bulamadı. Herkes senin intihar ettiğine inanıyordu."

O an aklıma sadece Yoongi geldi.
Deniz kenarı gibi bir yerdeydik. Sadece ikimiz vardık. Bana döndü ve "Rosé Jimin senin yüzünden üniversiteye gitmekten vazgeçti. Onu ikna et."
Dedi. Ben ise başımı salladım. "Bunu çok denedim Yoongi ama kabul etmiyor. Üniversiteye giderse onu bırakmamdan korkuyor. İleride evleneceğiz diyor sadece." Yoongi ise kızgınlıkla bana bağırıyordu. "Onun hayatını kararttığının farkında mısın?! Sana olan aşkı yüzünden geleceğini mahvediyor!" Ben ise ağlıyordum. "Benim suçum ne Yoongi?! Ona defalarca söyledim ama her seferinde reddediyor!" Yoongi duygusuzca "O zaman ayrıl ondan" dedi. Ben cevap vermeye kalmadan Jimin bize seslendi.
"Rosé! Yoongi! Gelin hadi gidelim!"
Yoongi gülümseyerek bağırdı "Geliyoruz Jimin!"

Gözlerimi kırpıştırdım
Bu neydi şimdi?
Yoongi bizi ayırmak için her yolu denemişti. Yoksa iki yıl önce beni öldüren de o muydu?

Başımı salladım
Hayır, hemen bir yargıya varamam öğrenmek için 2. günlüğü bulmalıyım.

O sırada koltukta uyuyan Taehyung sızlanmaya başladı.

Jimin heyecanla bana baktı.

"O uyanıyor sanırım. Rosé hemen içeri gir seni burada görmesin. Ben onu geri götüreceğim."

Aceleyle yatak odasına girdim.
Jimin Taehyung'u alıp evden çıkınca diğer günlüğü aramaya başladım.

Find You Again | JiroséHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin