"So sick of keeping it all in.
Her şeyi içimde tutmaktan sıkıldım.
I just want you to close all the doors.
Senden sadece tüm kapıları kapatmanı istiyorum.
Hust leave me alone.
Sadece beni yalnız bırak.
I tried to hide it,
Bunu saklamaya çalıştım,
I'm scared of what's next.
Bir sonrakinin ne olacağından korktum.
I still don't know where to go.
Hala nereye gideceğimi bilmiyorum,
But welcome to the show.
Ama gösteriye hoşgeldin."Chifuyu uyandığında ilk yaptığı şey kusmak oldu. Kustu, kustu ve kustu. Ne ara ve nasıl lavaboya yetişmişti bilmiyordu. Halbuki kusarken bile gücünden güç gidiyordu. Chifuyu batırmıştı. Artık geri dönülemez bir yoldaydı. Ya ölecek ya da ölecekti. Kimsenin ona yardım edeceği yoktu zaten. Üzülecek kimsesi de yoktu. Acıyacakta. Öldüğünü bile anlamazlardı muhtemelen. Fakat Chifuyu böyle bitsin istemiyordu. En azından biri onu bilsin, birinin üstünde etkisi olsun istiyordu. Onu unutmasın. Bu dünyada Chifuyu Matsuno diye biri yaşadı. Chifuyu buna sahip olmak istiyordu. Bu herkesin doğduğu andan itibaren zaten olduğu ya da elde ettiği bir olaydı. Özel bir yanı yoktu. Başkasına göre. Chifuyu için gayette vardı. Çünkü Chifuyu, diğerlerinin normal gördüğü şeylere asla sahip olamamıştı. Dersleri fena değildi ve az çok kendini koruyabiliyordu. Eh, biraz da sanatla ilgiliydi. Onun dışında söyleyebileceği bir şeye sahip değildi. Bir konuşmaya gitse anlatabileceği bir anıya sahip değildi. Eskiden -yaklaşık 2 ay öncesi falan- olsaydı Chifuyu hiç düşünmeden Baji'yi anlatırdı. Ama yaşadıkları şeylerin hiçbiri gerçek değildi. Baji. Chifuyu aralıksız kusması bitince öğürmelerinin arasından ağzını sildi. Böyle bir anda bile aklına geliyordu lanet olası. Chifuyu titreyen eliyle yüzünü yıkarken hala bol su içmek istiyordu. Fakat içerse tek yapacağı şey kusmak olurdu. Hareket edecek enerjisi bile yoktu. Zar zor hareket ediyordu. Canı acıyordu. Katlanamayacak derecede fazla. Chifuyu hep saklamaya çalışmıştı. Kanayan ruhunu yara bandıyla kapladı. Ama artık bundan yorulmuştu ve daha fazla yara bandı kalmamıştı. Kapı çalınca Chifuyu yüzünü ekşitti. Sadece yalnız kalmak istiyordu. Uyumak istiyordu ama bu kadar acı içerisindeyken uyuyamazdı. Her bir hışırtı başının zonklamasana sebep olurken kapı zili dünyasını tepe taklak ediyordu. Yatağına çıktı. Terlemişti. Terlemeye de devam ediyordu. Kapıdaki kişi bir süre kapıya vurdu. Seslendi. Daha sonra ise gitti. Chifuyu tam algılayamamıştı ama kapıdaki kişi muhtemelen Takemichi olmalıydı. Chifuyu kendini uyumaya zorladı. O kadar acınası durumdaydı ki intihar edecek enerjisi bile yoktu. Biraz uyuyup o enerjiyi kazanacaktı. Birde, ölmeden önce Baji'yi bulacaktı. Onun gözleri önünde onu suçlayarak ölecekti. Böylece hem intikam almış hem de birileri onu hatırlayacak duruma gelmiş olacaktı. Bir taşla iki kuş vuracaktı yani. Chifuyu, intikamın hayali ile uykuya daldı.
&&&&&&&&&&
Yeni bölüm nasıl?
Hikayelerim yavaş yavaş fark ediliyor sanırım. Okunduğu için mutluyum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
「C H E A T H I N G I S A C R I M E //B A J I F U Y U」
Novela Juvenil"I'm not person anymore. I'm a problem." Yas tutmanın beş aşaması var derler; İnkâr, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenme.