"Tell me pretty lies.
Bana tatlı yalanlar söyle.
Look me in the face.
Yüzüme bak.
Tell me that you love me.
Beni sevdiğini söyle.
Even if it's fake.
Sahte olsa bile.
Cause I don't fucking care at all.
Çünkü siktiğimin umrunda bile değil."Chifuyu, Takemichi tarafından zorla kaldırıldığında okul bitmişti. Takemichi onu uyuyacaksan evinde uyusana diye azarlarken Chifuyu zorla yürüyordu. Şanslıydı ki evi okula yakındı. Bugünde Baji ile de karşılaşmamıştı Chifuyu. Mutlu gibiydi. Herhalde? Hissettiği iğrenç mide bulantısıyla yemek yemek zorunda olduğunu hatırladı Chifuyu. Tüm gün uyuyor, eve gidince ise öğününü çikolatalarla geçiştirip yine uyuyordu. Daha sonra gecenin birinde kalkıp enerji patlaması yaşıyordu. İki saat sonra enerjisi gittiğinde ise kendini suyun altında kollarını keserken buluyordu. Evet, Chifuyu Matsuno'nun, Baji Keisuke'den ayrıldıktan sonraki tüm bir haftası bu şekilde geçiyordu. Baji Keisuke'nin ise arkadaşlarıyla birlikte ortamlara akarak geçirmişti. Öyle de devam etmeyi düşünüyordu. Chifuyu ona yüz vermiyordu ve bu da ayrıldıkları anlamına geliyordu. O okulun sessiz çocuğuydu ve onunla uğraşmak eğlenceli olacaktı. Bu yüzden ilk başlarda ona instagramdan yazıp tüm gün peşini bırakmamıştı ama şimdi bu haldeydiler. Biraz harcadığı emeğe ve zamana acıdı Baji. Belkide bu çocukça iddiayı çokta ciddiye almamalıydı. Baji, Chifuyu ile beraberken mutlu ve rahat hissettiğini inkar edemezdi. Chifuyu onun ayaklarını yerden kesiyordu. Güzelliğiyle de nefesini. Belki öyle özel bir görünüşü yoktu ama masmavi gözleri vardı ve Baji bunu görmezden gelemezdi. Gözleri bir okyanus kadar derin ve gecenin mavisi kadar keskin bir maviydi. Aynı zamanda hep ne zaman kendini kötü hissetse Baji'ye yardımcı olmaya çalışırdı. Annesi ile notları yüzünden kavga ettiğinde annesi ile arasını düzeltmesine o yardımcı olmuştu. Sürekli onu güldürmeye çalışıp istediklerini yapması da vardı. Baji o gün haricinde Chifuyu'nun ona hayır dediğini hatırlamıyordu. Siktir. Baji gerçekten maldı. Buradaki şerefsiz kişinin o olduğunu biliyordu ama pek umursamamıştı. Chifuyu'nun değerini anlayana kadar. Baji, bir daha Chifuyu gibisini bulamazdı. Çok büyük bir şey kaybetmişti. Yarın kesinlikle yeniden onunla konuşmaya çalışacaktı. Aklının kenarına bunu yazarken dikkatini masada sıralanmış alkol şişeleri çekti. Şimdi tek istediği şey bara gelme amacını gerçekleştirmekti. Yani kafayı bulmak. Elindeki yeni doldurduğu bardağı dileyecekken gözüne çöpte kusan Chifuyu takıldı. Bardağını geri bırakırken dikkatini oraya daha çok verdi. O gerçekten Chifuyu muydu? Gerçekten o ise neden buradaydı? O kalabalıktan rahatsız olurdu. Bu Baji'nin Chifuyu hakkında bildiği nadir şeylerden biriydi. Bu yüzden hatırlamıştı. Çocuk sonunda kafasını çöpten kaldırınca kalabalık arasında oldukça net gördüğü kişinin Chifuyu olduğundan emin olmuştu Baji. Bekle. Chifuyu gülüyor muydu? Gülmesi normaldi fakat gülüşü bir garipti. Nasıl dese, sanki deliymiş gibi yamuk gülüyordu.
&&&&&&&&&&
Bölüm nasıl?
Baji tarafından yazdığım ilk bölüm.
Baji'yi anlıyor musunuz? Ve ya böyle bir şey yapmasını mantıksız buluyor musunuz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
「C H E A T H I N G I S A C R I M E //B A J I F U Y U」
Novela Juvenil"I'm not person anymore. I'm a problem." Yas tutmanın beş aşaması var derler; İnkâr, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenme.