.Everybody Loves You.

189 19 14
                                    

"It's my body and I'm trying to hate you 'cause I want to.
Bu benim bedenim ve senden nefret etmeye çalışıyorum.
It's my body and I'm trying to while everybody loves you.
Herkes seni seviyor, oysa niyetim bu benim vücudum ve ben.
It's my body and I'm trying to forgive you, I don't want to.
Bu benim bedenim ve seni affetmeye çalışıyorum, istemiyorum.
It's my body and it hates you, why does everybody love you?
Bu benim vücudum ve senden nefret ediyor, neden herkes seni seviyor?"

Baji ile tanışmasından tutun sonlarına kadar klasik bir Amerikan dizisi dramasıydı. Baji o herkes tarafından sevilen ünlü grubun badboyuydu. Chifuyu ise okula yeni gelen ve geldiği anda ona aşık olan fazlaca masum, ezik o karakter. İnsanların uyarılarını takmıyor ve ona aşık oluyor. Baji ise onun aşkıyla oynuyor. Bir oyuncakmış gibi. Onun üzerinden arkadaşlarıyla bahise girmiş meğerse. Onun öldüğü haberlerini duyunca kahroluyor Chifuyu. Sevdiği ona gülümseyerek rûhunda güller açtıran çocuk ölmüştü. Chifuyu inanamıyordu. Kahrolmuştu. Haberi duyduktan sonra onu hatırlattığı için evinin yakınlarını gezerken bir parkın kenarında arkadaşlarıyla bir oyun oynadığını görüyor. Truth or dare. İlk başta gözlerime inanamayıp kendini çimdikliyor. Her şey gerçek, bu bir rüya değil. Daha sevdiceğinin yaşadığının gerçeğini kabullenmezken oyunun Dare kısmında Kazutora ve Baji öpüşüyor. Şok içinde olduğu yerde çivileniyor Chifuyu. Onların öpüşmesini izliyor. İlk başta gördüklerinin şokuyla evden çıkmayı bırak yataktan çıkmıyor. Kabullenemiyor. İnkar ediyor gerçekleri. Baji böyle bir şey yapmış olamazdı. Ama olanları kabuslarında gördükçe alışıyor gerçeğe. Daha sonra yavaş yavaş sindiriyor gerçekleri. Dışarı çıkma kararı alıyor. Biraz nefeslenmeye ihtiyacı vardı. Sonuçta günlerdir evde yatağının içimdeydi. Bu sefer Chifuyu dışarı çıktığında, Baji'ye olan özlemine dayanamıyor ve konuşmak için onu en son gördüğü yere gidiyor. Açıklamasını çok merak ediyordu. Eminim bir şekilde ortak payda da buluşabilirlerdi. Dürüst olalım. En başından amacı buydu. Mucizevi bir şekilde depresyondan çıktığı yoktu. Parka gittiğinde yine aynı yerde yine aynı oyun oynadıklarını görüyor Chifuyu. Bu sefer Baji'ye Truth çıkmış. Daha kötüsü olamaz derken Truth kısmında yaşadıkları her şeyin bir oyun olduğunu öğreniyor Chifuyu. Yine bir şok. Sonra kanıt ortaya çıkıyor. Bir video. Nefesinin kesildiğini ve nefes alamadığını hissediyor Chifuyu. Oradan hemen uzaklaşıp evine gidiyor. Nefret etmeye çalışıyor Baji'den. Onu da yapamıyor. Halbuki yaralı bedeni ve ruhuyla, her şeyiyle ondan nefret etmeli. Deniyor. Bıkmadan usanmadan deniyor. Gerçekten. Fakat başarılı olup olmadığından emin değil. Sadece ona bir daha asla yüz vermeyeceğinden emin. Her ne kadar depresyon ve anksiyetesinin gitmesini bırak daha da ağırlaşmazmış gibi intihar düşünceleri nüfus ediyor beynine. Merak ediyor. Kollarını kesse o kadar acıtır mıydı? Canı olduğundan daha fazla yanabilir miydi? Vücudu, ruhundan daha fazla kanayabilir miydi ki? Kesiyor. Yarayı oynatınca acıyor fakat kanın sızıntı hissi hoş. Tekrar bir çizik daha atıyor Chifuyu. Bu sefer daha derin. Daha çok kan çıkıyor ama kolunu oynatmadığı süre pek bir acı hissetmiyor bedeninde. Ruhu ise o kadar yaranın içinde yeni küçük bir yarayı hissedebilecek durumda değildi. Zaten fazlaca yara almıştı. Chifuyu her akan kan damlasında rahatladığını hissediyor. Biraz daha ve biraz daha derken tüm kolu gittikçe derinleşen çiziklerle dolu. Uykusu geldiğini hissediyor. Gözlerini rahatça kapatıyor.

&&&&&&&&&

İkinci bölüm sizce nasıldı?
Kitabı sevdiniz mi?

「C H E A T H I N G   I S   A   C R I M E //B A J I F U Y U」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin