"Old friends turning into strangers.
Eski arkadaşlar yabancılara dönüşüyor.
New friends, they're becoming dangerous.
Yeni arkadaşlar tehlikeli olmaya başlıyor.
Her friends never really liked me.
Onun arkadaşları beni hiç sevmemişti.
They'll do anything they can to spite me.
Canımı yakmak için her şeyi yapacaklar.
Five friends, count 'em on my left.
Beş arkadaş, solumdan sayıyorum onları.
Knife end, walking like a dead man.
Bıçak ucu, ölü bir adam gibi yürüyorum.
I've been sober 48 hours.
48 saattir ayığım.
I don't feel euphoria now.
Artık mutluluğu hissetmiyorum.
I feel empty.
Boş hissediyorum.""Geçen ben daha ölemem derken ne demeye çalışıyordun?"
"Ortaokulda bir arkadaşıma ölmek istediğimi söyledim ve o da dedi ki: O zaman çıplak ölsen iyi olur."
"Ne? Bu utanç verici."
"Eğer bu sana utanç verici geliyorsa, eğer hala başka insanların senin hakkında ne düşündüğü canını sıkıyorsa o zaman hala ölemezsin."
"..."
"Bu yüzden ben hala ölemem."Chifuyu izlediği animeyi yarıda durdurup etrafını inceledi. Her zaman ölüceğim öleceğim diye tutturuyordu ama acaba insanların düşüncelerini hala umursuyor muydu? Beni hala güzel, iyi biri gibi görmelerini istiyor muydu? Yoksa artık hiçbir şey umursamıyor muydu? Kendisini onaylama ihtiyacı hissetti Chifuyu. Nefes vererek ayağa kalktı. Üstündeki kıyafeti değiştirmeyi bırak elini yüzünü bile yıkamadan evden çıktı. Kalktığında yatakta uyuya kalmıştı ve sadece baş ağrısıyla hafif mide bulantısı kalmıştı. Kusma krizi geçirdiği zamanın üzerinden ne kadar zaman geçti hiçbir fikri yoktu. Fakat ayağa kalkabildiğine bakılırsa baya bir süre geçmiş olmalıydı. Biraz yürüyüp merkezin oraya gittiğinde etrafı inceledi. Yiyişen sevgililer, bir eliyle babasının elinden tutarken bir elinde dondurmasını yiyen küçük bir çocuk, hamburgerciye giren bir arkadaş grubu. Chifuyu yanından ona çarparak özür bile dilemeden hızla geçen iş kadınıyla nefes verdi. Sanki o yok gibiydi. Bu dünyada Chifuyu Matsuno diye biri yok gibiydi. Chifuyu elini sinirle tişörtüne götürdü ve çıkardı. Tişörtünü inceledi ilk. Siyah, desensiz bir tişörttü işte. Sonra etrafına baktı. Bazıları ona baksa da bir şey olmamış gibi işlerine geri dönüyordu. Chifuyu yavaşça eşofmanını çıkardı. Siyah, desensiz bir eşofmandı işte. Sonra tekrar etrafına baktı. Bazıları ona bakıyor ve fısıldaşıyorlardı. Ne konuştuklarını gerçekten hiç umursamadığını fark etti Chifuyu. Başka bir yere çevirdi bakışını. Bir anne onaylamaz bakışla çocuğunun gözünü kapatıyordu. Yine umursamadı. Halbuki eskiden ne çok umursardı. Hiç arkadaşı olmadığından full ders çalışmak zorunda kalırdı ve insanların ona hayranlık karışık kıskançlıkla bakmaları hoşuna giderdi. Bu yüzden en iyisi olmaya çalışırdı. Evet, eskiden olsa umursardı. Fakat nedense şimdi hiç umrunda değildi. Resim çekip dalga geçen yaşıtlarına baktı. Sonra yere eğilip aynı yavaşlıkla kıyafetlerini geri giydi. İç çamaşırını çıkarırsa tutuklanma ihtimali yüksekti o yüzden öyle bir şey yapmadı. Sonuçta cevabını almıştı. Yürümeye başladı. Baji ile ilk randevuya çıktıkları yere. Ve ona onu dönme dolabın orada bekleyeceğine dair bilgilendirdi.
&&&&&&&&&&&
Yeni bölüm nasıl??
Tatile girdik.
Mutluyumm. Siz nasılsınız?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
「C H E A T H I N G I S A C R I M E //B A J I F U Y U」
Novela Juvenil"I'm not person anymore. I'm a problem." Yas tutmanın beş aşaması var derler; İnkâr, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenme.