"So, I'ma buy a bottle of the best champagne.
En iyi şampanyadan bir şişe alacağım.
I'ma raise a glass or two myself in your name.
Senin adına bir yada iki bardak kaldıracağım.
And I'ma cry if I want to, it's my party without you.
Ve istersem ağlarım da, bu benim sensiz partim.
Here's to all the pain.
Bu bütün acılara.
Champagne.
I would always scream your name.
Hep haykırırdım adını.
You were never fun to hate, no.
Senden nefret etmek hiç eğlenceli değil, hayır.
Us and liquor never mixed, something I will never miss, no.
Biz ve likör asla karışmadı, asla özlemeyeceğim bir şey, hayır."Baji önünde durduğu mezara baktı. Daha sonra ise elindeki şampanyayı patlattı. Chifuyu onunla beraber yılbaşı kutlamak istediğini ve beraber şampanya patlatmaları gerektiğini söylemişti. Fakat Baji yılbaşında annemle geçireceğim diye yalan söyleyip arkadaşlarıyla eğlenmeye gitmişti. Suçlulukla şişmiş gözlerini kapadı. Chifuyu'nun annesi oğlunun öldüğünü öğrendiğinde hastaneye gerekli miktarı verip gitmişti. Ne bir şey söylemiş, ne de mezarına gelmişti. Sadece o ve Takemichi vardı. Bir de sevgilisine destek olmaya gelen Mikey. Baji, hiçbir zaman Mikey gibi olmamıştı. Chifuyu'ya asla destek olmamıştı. Baji'nin hataları aklına geliyor, gitmiyordu. Baji, bir şans istiyordu. Yaptığı yanlışları telafi etmek. Fakat Chifuyu ona bu şansı vermek istememişti. Acı içinde olmasını istemişti. Yaşa ama acı içinde. Aklını kaçırıyordu. Farkındaydı. Umursamadı. Baji şampanyasını kaldırdı ve kimsenin olmadığı mezarlıkta bağırdı.
"ACILARA, CHİFUYU!"
Ve dikledi. Ağlıyordu. Son üç haftadır olduğu gibi. Kendi elleriyle yok ettiği anılara ağlıyordu. Aptallığına ağlıyordu. Birçok şeye aynı anda ağlıyordu ve sanırım ölene kadar da bırakmayacaktı.
&&&&&&&&&&&
Yeni bölüm nasıl??
İstanbul'a kar yağdı ve ablam ve arkadaşları oynamaya indi. Bende onları izledim işte. Neyse! Sizin tatiliniz nasıl geçiyorr?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
「C H E A T H I N G I S A C R I M E //B A J I F U Y U」
Teen Fiction"I'm not person anymore. I'm a problem." Yas tutmanın beş aşaması var derler; İnkâr, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenme.