Hayatımın en garip gününde, kalbimin tuhaf ağrısı ve şarabın yerde damlayışını seyredip, kulağımı açık camdan içeri giren ses kirliliğine verdim.
Tam bir cinayet havası var..
Camdan kirli sesle içeri giren soğukluk tenimle bütünleştikçe huzursuzlanmaya başlamış, aynı zamanda kalkamıycak kadar halsizdim.
Üşüyorum...
Yeri temizlemem gerek, şarabın görüntüsü kanı andırıyor, ama önce cam kırıklarını.
Süpürge bozuktu, o halde bir bezle toplamalıyım. Hemen başlamadıkça, toplamış sayılmıycam.
Kalkınca ilk işim pencereyi kapatmak, büyük cam parçalarını elimle toplayıp şarap şişesini yerine koymak oldu.
Bez.. Bez.. bir Bez, toz Bezi? Aldığım toz Bezini ıslatıp sıktım.
Kırığa yaklaşıp Bezle yavaşça topladım. Dökmemeliyim. (?)"Camdan sirkelesem en fazla ne olur?..."
Güzel bir soru... gereksiz
Yürüyen birinin üstüne düşer? Rüzgarla alt katın birine taşınır? Ya camından içeri girerse. Eninde sonunda birinin canı yanıcak ve gününü berbat edicek bir fikir.
Bezi olduğu gibi çöpe attım. Büyük cam parçalarının olduğu çöpün içine. Bez poşete düşerken cam kırıkları birbirine deydi. Elimi poşete daldırma dürtüsü... durdurmalıyım..."Lanet olsun..."
Poşeti çöpten çıkarıp ağzını hızlıca düğümledim, ve apartmana, kapı dışına bıraktım.
Ben de bir insanım, ve mazoşist olmadığımı söylemem gerekiyor.
Normal bir insan mıyım orasını bilemem. Sonuçta, kim normal ki?
"Normal sınıfı tam olarak ne?" Diye sorduğumda bir cevap almam gerekiyor. Sonuçta normal olmayan davranışlar sergileyen insanlar, cezalandırılıyor.
Normallik... ya garip biriysem?
Bu övünülücek bir taraf mı?
Neden normallik basitlik gibi geliyor?
Neden çalan telefonu açmak yerine bu kadar soru soruyorum? Evet... telefon."Arayan..."
Bilinmeyen bir numara... ilgi çekici- yo... ürktüm... ah aç gitsin ahbap...
"Merhaba?"
Ses yok...
Kapatıcağım sıra biri konuştu."Elin acıyor mu?"
"... ne?"
"Elin... eline bak.."
"E-elim...?"
Kanıyor!... neden?
"Kanıyor! Lanet..."
Ne zamandır kanıyor... hiç hissetmedim...
Yerler dikktimi çekti. Kızmızı motifler. Her biri kan."S-sargı..."
Hızlıca evde yardım kiti bulmalıyım.
Evim...
Burası evim bile değil...
Telefon hala açık..."Sen kimsin?! Beni... nerden gördün?..."
"Üşümüyor muydun?"
"Ne?..."
Ne diyor anlamıyorum. Üşümek.. neden?
Pencere. Ama kapattım...
Cama bakmam lazım, elim hala kanıyor...
Girip baktığımda içim ürperdi. Sebebi camdan giren soğuk hava..."Buldun beni."
".. ne ... Dur, sen kimsin! Bekle!"
" "
"Ne diyorsun? Hey!"
Kapattı....

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çatlak
Mystery / ThrillerBıkkın bir adam ve tükenen zihin duvarlarının içi. Gizem/Polisiye Kapak tasarımı bana ait. Artist??? [Soukoku] Bu kitabı yaşatın, zihninizin bir köşesinde her daim hatırlayın, buna ihtiyacım olucak♡