Çatlak

6

Nedir bu hissettiğim
Baskı mı?
Tam olarak ne hissediyorum...
Bilinmezlik?
Hayır bu daha rahatsız edici...
Ölüm?
Yo hayır, buldum... sadece yaşıyormuşum.

"Dazai-san, tabağınıza dokunmamışsınız bile.."

"Biraz iştahsızım."

"Peki, sizi zorlamıycam."

"Chuuya-san."

"... efendim?"

"Dazai, dazai yeterli."

"..."

Garip şeyler isteyip duruyorum
Ama garipsemiyor...

"Ah.. bu samimiyeti nasıl uyandırdım bilemiycem ama belki bununla alakalı değildir, bu samimi geldi... peki, Dazai. Siz de bana..... Sen de bana Chuuya de lütfen."

"Minnettarım."

Sonunda şu sorun aradan çıktı.
Doğup büyüdüğüm kültür farklılığı yüzünden tüm saygı ekleri ortadaki nezaketi veya saygıyı değil de... gerginliği arttırıyor gibi.
Ya da sadece ben geriliyor olmalıyım.

"Eklere takıntın mı var?"

"Ha"

"Öylesine sordum."

"Ah. Yo sorun değil."

Ona bundan bahsetmiycem.
Fazla tuhaf kaçıyor.

"Aslında... doğup büyüdüğüm yerdeki kültür farklılıkları yüzünden, ekler beni biraz geriyor."

İyi ki söylemedim... (!)

"Oh, anlıyorum. O halde iyi olmuş."

Samimiyetten çok gerildiğimi söyledim ama duymadı mı acaba...

"Sana gönderilicek bu posta ne ile ilgili?"

"B-biraz karmaşık..."

Ona bahsedemem. O bir sivil, soruşturmama dahil olmamalı.

"Karışık şeyler çözülmek içindir değil mi?~"

"Ah.."

İyi bir bakış açısı.
Ama üzgünüm, seni buna dahil edemem, etmemeliyim.

"Şu kumarhane mi?"

Dahil olma be!
En iyisi uyarayım.. (?)

"Chuuya, bunun hakkında sana bilgi vermiycem. Lütfen beni zorlama, tehlikeli ve haddine değil. Bana odanda yer veriyorsun ve sana minnettarım. Üstelik uçağını kaçırmandan bahsetmiycem.. ama bu-"

"Seni anlıyorum..."

Sözümü bitirseydim....

"Peki."

Hemen de ikna oldu!... (?)

"Anlayışın için minnettarım."

"Ama..."

Ah..
İşte başlıyoruz...
Dahil.. olma...

"Bir sivil olduğum doğru.. ama olayla ilgili bilgi sağlayabiliceğim bir tanıdığım var."

"Ne demek istiyorsun. Şu şakasını yaptığın kurapiye mi?"

"Bingo~ Kendisi kumarla ilgili her şeye işi gereği hakim. Yer altından haberdarsınızdır, son derece kenetliler birbirlerine. Yardımcı olabilir, şüphem yok. Yıllardır bu işi yapıyor ve son derece düzenli müşterilere sahip. Ruletler de avucunda dönüyor, tıpkı bilgi sağladığı ö-... ama... henüz benimle bir şey paylaşmadığından detaya girmiycem."

Hadi ama!

"İşte tam da bunu önermem gerekiyor~  İş birliği teklif ediyorum. Eğer kabul edersen randevu ayarlar ve orayı ziyarete gideriz. Reddedersen 1 haftadan kısa sürede bitirmen biraz zor bir dava gibi duruyor~"

1 haftayı ne ara duydu...

"Tamam."

"Kolay ikna oldun..."

Ne bekliyordu, kurcalamamı mı.
Bir şeyler biliyor ve bir çıkarı olmasa bana yardım etmez...

"Vaktim sınırlı. Ama bana yardım etmek isteyişin fazla şüpheli? Bir çıkarın olmadan hem de.."

"Bir çıkarım olmadığını düşündüren ne?"

"Ha?"

"Çıkarım var, ama bu tamamen iyi niyetli~ Üstelik... Dazai-san~ Kadere inanır mısınız?"

Yine mi... ek konusunu aştık sanıyordum.

"Ben... bilmiyorum, hiç düşünmedim.."

"Ben inanıyorum. Ve sizin ayranınızı dökmemden şu noktaya kadar gelmemiz... üstelik davanızda büyük rol oynıycak olan tanıdığım... işte bu kader Dazai-san!..."

Tahrik mi oldu...
Çıldırmış bu.

"Size çıldırmışım gibi gelebilir...-"

Aynen öyle geldi...

"-ama sadece yardım etmek istiyorum."

Hemen de kestirip attı... bende bitiyor olay..
Ne istiycek acaba...

"...çıkarın?"

"Çıkarım tamamen günün sonundaki ifadenize bağlı."

"Bu da ne¿"

"Detaya inmiycem. Pek de önemli değil."

Ne yapmalıyım...
Onsuz kurapiye ile iletişim kurmam çok uğraştırır.
Ama dediğim gibi o bir sivil...
Ve göründüğünden daha heycanlı çıktı.
Niyetini sezene kadar davanın önemli kısımlarını onunla paylaşmam, mantıklı olan bu.
Kabul etmekten başka şansım var ancak en zahmetsizi bu gibi duruyor ama bunu zaten biliyor.
Üşengeç havam konuşma tonumdan bile anlaşılıyor, aptalım derken ciddiydim.
Ayrıca kestirip atarsam evinden gitmemi isteyebilir.....
Nazik biri, yine de duş almadım henüz gidemem...

"Kabul ediyorum."

"Ah... Harika~ pişman olmıycaksınız Dazai-san~"

... AH ŞU EKLER!