Biraz daha üşürsem altıma kaçırdığımı hissetmiycem bile...
Her yerim dondu, daha kasımın ortası... ne bu soğuk.
Yürümek hoşlandığım bir şey olmasa gerek, bacaklarım huzursuzlanıyor. Ve bir de şu koku. Beni kendine çekiyor.
Dükkanla bir süre bakıştık"İster misin evlat?"
"O kadar genç miyim?"
"Ha?"
Kaba herif.
Aslında oldukça masumdu ama sinirlendim. Nezaket, centilmenliğin rozeti olsa gerek.
Bunu diyen ben adama cevap vermeden uzaklaştı-... kaba ben.
Geri döndüm ve adama yaklaşıp başımı eğdim."Paket olsun lütfen."
Adam garipsedi. Ne bekliyor, kaba olmamı mı? Olabilirim?
"X won kadar."
"Buyrun."
"Yine bekleriz, afiyet olsun."
"Çok beklersin."
"Ne?"
Tsk. Arkama bakmadan yürüyüp uzaklaştım.
"Lanet velet. Ergenlikteyken hepsi aynı oluyor."
... adamı duydum?
Kaba adam, kaba ben!Üşüdüğümden aldığım rameni ayakta yemeye başladım.
Çubuklar kaliteli. Fazla sivriler.
İçimde kalp şiş yapma güdüsü doğdu...
Neden böyle vahşice şeyler zihnime doluşuyor? İnsan olduğum için mi?
İnsanlar vahşilerdir. Kendi yaşamlarının aleyhine her haltı yapan... aynı zamanda ne çelişkidir ki, mantıklı davranabilen yaratıklar... Normal insan dediğin, herkesi öldürür mü yoksa? Katiller neden hapiste?
Nasıl öldürme güdülerine hakim oluyorlar anlamıyorum. Doğan gereği öldürmelisin, bu normal olandır.
Şaka
Hepsi okuduğum bilimkurgu mangasından.
Bu kadar değerli düşüncelerin benden çıkması ztn anlamsız.
Yürüyüp kaldığım yere döndüm.
Kapıyı açıp girdiğimde içerde bir adam oturuyordu... Galiba bilimkurgum gerçeğe dönüşüyor.
Hızlı olmaya çalışıp atmadığım sivri çubuğu paketten çıkarıp adama doğrulttum.
Sadece yere bakıyor, sigara mı içiyor o?"Şobe."
"Hey! Kimsin! Ne işin var burda! Benim evimde ne arıyorsun!?"
"Ah... gürültücü..."
"... seni yaralamak istemiyorum... hemen defolursan polise gitmeme gerek kalmaz!"
"Polis? Evlat polislerin iş yaptığını mı düşünüyorsun gerçekten. Hele de bu ülkede... kafayı yemiş olmalısın."
Evlat?
"Kimsin sen?!"
"Evlat lafına gücendin bakıyorum."
"Çocuk gibi bir halim mi var..."
"Tatlı bir yüzün var."
"Çekil git evimden yoksa seni şişlemek zorunda kalıcam."
"Ah..."
Adam sigarasını elinde söndürüp cebine koydu.
Kalkıp yürümeye başladı, panikleyerek girdiğim kapıyı üstüne kapattım... (?)"Ne yapıyorsun.."
Kapının ardındaydım, o da dairemdeydi. Açmaya çalışıyordu ama çok zorlamıyordu.
Koşmam gerek."Hey... ne halt ediyorsun?"
Gitmek..
Kapıyı bırakıp, çubuğu doğrultup kapıyı açmasını bekledim...
Bekliyorum hala...?
Çıksana..."..."
Birkaç dakika sonra kapıya atılıp açtım ve geri durdum.
Ev boş.
Ama nasıl bilmiyorum."Hey! Nerdesin! Bu yaptığın haneyetecavüz. Seni ihbar edicem!"
Gerçekten mi, ne çaresizim.
Aptalım, unutkanım, fazla aptalım ama.
O haklı, bu ülkenin polisleri rüşvetçi.
Adalet para nerdeyse orda olduğundan, benim de üç kuruşum olmadığından kendi başımayım...
Vakit kaybediyorum, içeri giricem.
Tedirgin olsam da yürüdüm ama ev gerçekten boştu..

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çatlak
Misterio / SuspensoBıkkın bir adam ve tükenen zihin duvarlarının içi. Gizem/Polisiye Kapak tasarımı bana ait. Artist??? [Soukoku] Bu kitabı yaşatın, zihninizin bir köşesinde her daim hatırlayın, buna ihtiyacım olucak♡