5

202 29 25
                                    

Uyandığımda acı bir baş ağrısı, boynumda bir sızı, sinir ve uykusuzlukla boğuldum.
İğrenç.
Zihnim sanki 12 parçaya ayrılıyor ve her birinin sivri ucu duvarlarıma çarpıp bana batıyor.
Sinir bozucu..
İğrenç, zaten demiştim.
Doğrulmak için fazla halsizim, denemeyi bıraktım ve tavanı seyrettim.
Ayak sesleri duyuyorum.
Bakamıycak kadar rahatım.

"Dazai-san, uyanmışsınız."

Şu saygı ekleri sinirimi bozuyor...
Kafamı istemsizce çevirdim, ve tüm rahatım bozuldu.
Bu Chuuya-san
Bekle o neden burda...

"Nasıl hissediyorsunuz?"

Kötü

"Ben, iyiyim."

"İyi misiniz gerçekten?"

Ne diyor bu... ne diyorsam o.

"Dün... dün de iyiyim dediniz ama.. bayılıverdiniz. Bir yerinizi çarptınız mı diye baktım ama görünürde bir şey yok. Ağrı hissediyor musunuz?"

Düştüm mü?

"Yok, galiba.."

"Çok şükür."

Oturdu ve ben de nezakten doğrulmak zorunda kaldım.
Başıma saplanan ağrıyı göz ardı ettim ve doğruldum.
Bana neler oluyor...

"Nerdeyim?"

"Burası kaldığım otel. Sizi hastaneye götürücektim, ama o sıra sağlık görevlisi olan bir yolcu sizi kontrol etti ve sorun olmadığını söyledi. Büyük ihtimal yoğun strese bağlı kalp çarpıntısı."

Stres mi?
Strese giremiycek kadar üşengecim.

"Su içmek isterseniz masada"

"Uçak...."

"Ah.."

"Biz nerdeyiz?"

"Uçak Japonya'ya kalkış yaparken sağlık görevlisi yolcu sizin kontrolünüzü yapıyordu."

"O halde hala..."

"Evet.."

Burda sıkışıp kalmış gibi hissediyorum.
Ne yapmalıyım
Eve dönmek istiyordum
Üstelik benimle ilgilenirken o da uçağı kaçırdı...
Çok sorunlu biriyim..

"Sizin uçağınız... siz de kaçırdınız."

"Hiç önemli değil. Bileti tekrar ayarlayabilirim. Ancak en yakın biletin tarihi çok uzak, bir hafta daha buradayız."

"... fazlaymış."

"Öyle."

İşim ne olucak.. daha fazla dinlenmek istemiyorum, burası kabus gibiydi
Bir de karşımdaki adamdan özür dilemeliyim.

"Chuuya-san. Başınıza iş açtığım için özür dilerim. Sizi daha fazla rahatsız etmek istemiyorum."

"Sorun değil, oturun Dazai-san."

"..."

"Valiziniz holde. Daha iyi hissedene kadar burda kalın."

"Burda kalmak... "

"Benim için herhangi bir sorun teşkil etmiyor. Yanıma teslim tarihleri yakın olan mektupları aldım. Onları temize çekip postalamak dışında pek bir işim yok, demek istediğim bana sorun falan çıkarmıyorsunuz. Hatta sayenizde, fazladan tatil yapıcam."

Sayemde ha..

"P-peki"

Diycek başka bir şey bulamadım ve tebessüm ettim.
Beni tanımıyor, ben de onu.
Tuhaf, ani bir teklif. Kendi karakterini bana oldukça mahçup ve nazik birisi gibi tanıttığı için, ayak uydurmalı mıyım ki?
Denerim.

Çatlak Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin