9

141 18 15
                                    

"Ne dedi, bir sorun olmuşa benziyor."

Her olanı ona anlatmak zorunda mıyım...
Hiç bu kadar fazla konuşmamıştım. Aslında tahmin ettiğimden daha sakin ilerliyoruz ama yine de uğraştırıcı. Ona güvenip güvenememi direkt yok edelim, ne kadar yardım edebilir... çok iddalı, kader diyip duruyordu bu davayla ne ilgisi var acaba... sabredelim.

"Şu bahsettiğim eski ortaklardan bir diğeri... biraz uğraştırıcak gibi.. Kishou-san Japonya'daki departmanımızın şefi demiştim... Kore'deki ise Miya Sajimura. Bu ikisi bahsettiğim eski ortaklar. Davaların birinde kötü bir kaza oldu, kaza ardından ortada ortaklık diye bir şey kalmadı. Kaza sonucu Kore'deki departmana Miya-san geçti. Chuuya... bir planım var.."

Zihnimde ansızın yanan ampul (:d) ile Chuuya'nın kolundan yakaladım.
Büroya gitmemiz ve o adama haddini bildirmemiz gerekiyor!
İşimizi zorlaştırarak ne halt ediyor! Ona gününü göstericem!
Buna pişman olucak!
.

"MİYA-SAMA YALVARIYORUM!"

"Hayatta olmaz! İkile!"

"Miya-sannnnn!"

"Boşa yalvarıyorsun Dazai. Arkadaşını da al ve davadan uzak dur!"

"Bakın bu dava çok önemliii..."

"Ne diyorsun sen be? Neymiş önemli olan. Hani buldunuz mu ip ucu falan?!"

"Eh.... üstünde çalışıyoruz... "

"Ötede devam edin, toz olun ofisimden."

Chuuya öne çıkıp ansızın adamın elini yakaladı ve sıkmaya başladı.
Geri çekilip ne yaptığını izledim.
Batırma lütfen... daha ayaklarına kapanmadan bizi burdan atıcak!

"Bendeniz Nakahara Chuuya efendim. Arkadaştan çok Osamu-nun danışmanıyım."

"Ha?"

Chuuya... ne halt ediyorsun...

"Dava ile ilgili kayda değer bilgiler edinmek üzereyiz. Osamu'nun bilgi işleyiş hızından şüphe etmediğinizi biliyorum, kim eder ki!"

Beni tanıyor gibi davranma!
Bu çok abest!

"Gerekli sorgulama için vericeğiniz onaya ihtiyacımız var. Sizin ekibi hiç yormadan Kishou-san ile konuşu-"

"Çıkın."

"..."

"MİYA-SAN KURBANIN OLAYIM SAL ŞU DAVAYI!"

"BAĞIRMA BE!! Amacınız ne, neden bu denli umrunuzda bu dava siz acemilerin!?"

Acemi? Kendi ekibinden bahsediyor olmalı... değil mi? Öyle olmalı ahah~
Şapşal herif.

"Umrumuzda olduğundan değil dava davadır bırakın çözelim♡"

"Benim ekibim dururken departman 1 ne diye dahil oluyor!?"

1 yıl değil 10 yıl verseler çözemezsiniz. O ekiple asla! Zaten çözemediniz!

"Yardımlaşmak güzeldir Miya-sann..~ hedefimiz hızlı yol kat etmek ve departmanlarımızın adını temizlemek!~"

"Temizlemek?"

"Ayrılışınız sonrası ne departman 1, ne de 2 yükselişe geçti. Biz müfettişler isteriz ki olayı birlikte çözelim. Ben ve ekibim departman 1, yardım için emrinize amade şefim!"

Duraksadı.
Düşünüyor.
Başardım mı acaba...
N'olur bitsin artık, sabrım kalmadı, duş almak istiyorum!

"Hm..."

Konuş hadi...
Evet de...!

"Bence adınızı temizlemek değil, isteğiniz gücünüzü göstermek değil mi efendim?"

Chuuya!

Şef ona dönüp bir şey demeden bekliyor
Dikkatini çekti galiba..?

"O halde bir yarışa ne dersiniz?"

"Yarış?"

Ne yarışı!

"Departman 1 ve 2 arasında... bu davayı çözmek uğruna, tekrardan yükselişe geçmek için, ki kendi birliğiniz için istediğiniz buysa... Tüm iradenizi ortaya koyup departman 1 ile bu davayı çözme bahsine ne dersiniz?"

... olamaz... bu işe yarıycak mı... belki ilerledikçe unuturlar?
Chuuya... Devam et be gülüm!

"Yarış ha... bize ne teklif ediyorsun sen evlat."

"Teklif değil, tabiri caizse meydan okuyorum efendim."

Miya-san gözünü kaçırıyor...
Ne düşündüğünü bilmeyi o kadar isterdim ki...

"Yükselişimiz için elimizden geleni yaparız, siz acizler birliği ile yarışmaya gerek yok! Çocuk yok karşında!"

Yıllardır ne halt ediyorsunuz o zaman?¿...

"Tüm irademizi de koymamıza gerek yok, fazla alçaltmışsın bizi gözünde. Her an ekibim bu davayı halledebilir."

"O halde... departman 1'in talep ettiği yarışı kabul etmekten çekinmezsiniz~"

"Amacınız ne hala anlamış değilim."

"Amacımız mı... çıkar gözettiğimizi mi düşünüyorsunuz, hayır, üzülerek söylüyorum ki hayal kırıklığına uğrıycaksınız. Söylediğim gibi, departman 1 sadece yardım etmek istiyor. Ama madem reddediceksiniz, ekibinizin bizden daha iyi olduğunu kanıtlıycak bahsi elinizin tersiyle iterek nasıl karşımızda övünebilirsiniz? Bu savaş yıllarca sürücektir, kazanan veremeden... Sadece iyi olduğunu bilmek yetmez! Aynı isim altında kurulan deparltmanların neden 2 ayrı başkanı var ki? Ekibinize güveniyorsanız, neden departman 1'in itibarını yerle bir etmeyi istemeyesiniz!?"

"...."

"Chuuya.."

"Bu bizim itibarımızı zedeleyip, gururumuzu yerle bir etmek için en mükemmel şans! Hadi ne duruyorsunuz! Bitirin şu işi!... Tabi öncesinde gerekli izinlerle ekibimizin onay alıp gelmesi ve dosya erişim kısıtlamalarının kaldırılması gerekiyor~ Ortak şartlar altında yarışmazsak yarışmanın anlamı ne!"

"Haklısın..."

İkna oluyor...?

"Dazai ve ekibi için onayı vericem. Araştırmalarınıza engel olurdum ama haklısın, ortak şartlarda bile sizi ezebiliceğimizi göstericez. Hazırlıklı durun departman 1! Bir daha kalkamıycaksınız!"

Güzel şakaydı.. kesin şunu.

"Aynen öyle!"

Fazla yükseldiler...
Bence çekip gitmeliyiz...

"Harika! O halde... onayınızın ardından başlıyoruz~."

"Anlaştık. Şimdi toz olun hadi."

Hızlı yükselip hızlı düştüler...
Burdan hemen çıkmak istiyorum...

"Hadi bir şeyler içmeye gidelim. Ayran istiyorum.."

"Olur.."

Ama önce arama yapmam gerek.
Az kalsın unutuyordum.
Akutagawa-kun ile görüşüp onayın gönderiliceğini söyledim.
Yola çıkarlar.
Yorucu bir gündü, fazla zahmetliydi...
Yine de Chuuya'nın ikna gücünü yakından izleme fırsatı buldum.
İlk tanışmamızda da kolayca bana kahve ısmarlamıştı.
Sosyal biri, davada yardımı dokunucağından şüphem yok ancak gariptir, anlarsınız ya...
Şu bahsettiği kader... belki de gerçektir ha..

Çatlak Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin